Özbek Edebiyatı Yazıları. Karakaş Şuayip

Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Özbek Edebiyatı Yazıları - Karakaş Şuayip страница 9

Автор:
Жанр:
Серия:
Издательство:
Özbek Edebiyatı Yazıları - Karakaş Şuayip

Скачать книгу

her türlü baskı ve soy kırım politikalarına rağmen kültürlerini canlı tutmaya çalışmışlardır.

      Bulgaristan Türklerinin edebiyatında iki önemli kaynaktan söz etmek mümkündür. Bunlardan birisi klâsik Türk edebiyatıdır. Bu kaynak, son dönemdeki edebiyat üzerinde ciddî mânada etkili olmasa bile sanat ve edebiyat zevkini devam ettirmesi bakımından önemlidir. İkinci kaynak halk edebiyatıdır. Halk edebiyatı bir yandan sözlü gelenek tarzıyla kültür hayatını ayakta tutarken diğer yandan da tabiî bir söyleyişle eli kalem tutanlara ışık olmuştur. Bu eserlerde dilin daha rahat kullanıldığı görülmektedir.

      Türk sanat ve edebiyatının köklü ve zengin bir geçmişe sahip olduğu bu topraklarda, 20. yüzyıl başlarına kadar kırkın üzerinde Türkçe gazete ve dergi yayımlanmıştır. İkinci Dünya Savaşına gelinceye kadar bu gazete ve dergilerin sayısı yüzü aşmıştır. Bulgaristan Türk Muallimleri Mecmuası, Rodop, Deliorman, Mücadele, Tuna Boyu ve Özdilek, bu süreli yayınların en önemlileridir. Fakat bu yayınların ömürleri çok kısa olmuş, hatta çoğu çıkmaya başladığı yıl kapatılmıştır. Her şeye rağmen kültür ve sanat faaliyetleri bu yayınlarda varlığını devam ettirmiştir. Bu dönemde eserleriyle öne çıkan şair ve yazarlar arasında Süleyman Sırrı, Osman Nuri Peremeci, Hafız Abdullah Meçik, Mehmet Masum, Muharrem Yumuk, Ali Kemal Balkanlı, Zeki Tunaboylu, Ahmet Faik, Mehmet Fikri, Ahmet Merdivenci, Ethem Ütük, Ali Haydar Taner, Mehmet Behçet Perim, Mustafa Şerif Alyanak, Mahmut Necmettin Deliorman, Ali Osman Ayrantok, Osman Sungur, Mehmet Müzekkâ gibi isimler sayılabilir. Bu şair ve yazarlar, eserlerinde Bulgaristan Türklerinin hayatı, Türkiye’ye duyulan sevgi, baskılara direniş, hürriyet mücadelesi, göçler vb. konuları işlemişlerdir.

      İkinci Dünya Savaşından sonra Todor Jivkov devrindeki komünist Bulgaristan’da çok kısa aralıklarla çıkan ve Komünist Partisinin yayın organı durumunda olan birkaç Türkçe gazete vardır. Bu dönemde, Türk okullarında Türkçe yerine Bulgarca derslerin konulması ve Türkçenin iki saatlik bir yabancı dil olarak okutulması, ana dilleriyle öğrenim göremeyen nesilleri Türkçeyi sadece evlerinde konuşmak zorunda bırakmıştır. Dili bozarak ortadan kaldırmaya yönelik bu anlayış, son yıllarda uygulanan kimlik değiştirme politikasının da önemli bir adımı olmuştur.

      İkinci Dünya Savaşından sonra şair ve yazarlar Komünist Partisinin emirleri doğrultusunda bütün millî değerleri inkâr eden propaganda eserleri yazmaya zorlanmışlardır. Hapishaneler, bu emirlere uymayan edebiyatçı ve fikir adamlarıyla doldurulmuştur. Bu dönemde, daha önce eserler veren bazı isimlerle birlikte Ahmet Şerif, Mefkure Molla, Recep Küpçü, Sabahattin Bayram, Mehmet Çavuş, Niyazi Hüseyin, Lütfı Demir, Mehmet Davut, Sabri Tata, Halit Aliosman, Selim Bilâl gibi şair ve yazarlar eserler vermişlerdir.

      1969’dan sonraki dönemde Komünist Partisinin kararıyla Türkçe konuşmak, Türkçe eser yazmak yasak edilmiş, Türkçe eser yayımlayan matbaalar kapatılmış, daha önce yayımlanan Türkçe eserler kütüphanelerden ve evlerden toplanarak imha edilmiş, Türklerin çıkardığı gazete ve dergilerin yayınları durdurulmuştur. Ali Kadir, Recep Küpçü, Enver İbrahim, Hüsmen İsmail, Yakup İsmail, Fuat Salih, Selim Bilâl, Rıza Molla gibi şair ve yazarlar öldürülmüştür. Birçok sanatkâr hapsedilmiş, Belene adlı ölüm kampına gönderilmiştir. 1984-1985 yıllarında silâh zoruyla Bulgarlaştırma işkencesi sırasında mezar taşlarına varıncaya kadar bütün Türk varlığı yok edilmek istenmiştir. Bu yıllarda edebî eserler vermek bir yana, şair ve yazarların kendi aralarında bile Türkçe konuşmaları siyasî suç sayılmıştır. Böylece Bulgaristan’da yaşayan Türklerin edebiyatı âdeta ölüme mahkûm edilmiştir. 1990’dan sonra Türkçe üzerindeki yasaklarda nispî bir yumuşama görülmektedir.

      12. Eski Yugoslavya Türkleri Edebiyatı

      Göçler sebebiyle Türklerin nüfusu azalmış olmakla birlikte Türk edebiyatının canlılığını koruduğu ülkelerden biri de Eski Yugoslavya’dır. Bu bölge 20. yüzyılda İkinci Dünya Savaşı sonuna kadar devamlı siyasî çalkantılara sahne olmuş, bunun üzerine burada yaşayan Türklerin önemli bir kısmı Türkiye’ye göç etmek zorunda kalmıştır. Bu hâdiseler sebebiyle Türkler, 1940’lı yılların ortalarına kadar Eski Yugoslavya’da önemli bir edebî faaliyette bulunamamışlardır.

      Savaştan sonra Türklere sosyalist rejimin şartlarına uygun insan yetiştirmek üzere kültür faaliyetlerinde bulunma, gazete ve dergi çıkarma izni verilmiştir. 1944’ten sonra Makedonya’da çıkarılan Birlik gazetesi, Pioner, Sevinç, Tomurcuk ve Sesler dergileri, Kosova’da 1969’dan sonra yayımlanan Tan gazetesi, Çevren, Esin ve Kuş dergileri ile Türkçe eğitim veren ilkokullar, Eski Yugoslavya’da yeni bir Türk edebiyatının doğuşunu hazırlamıştır. Edebiyat, hükûmetin kontrolü altındaki Birlik ve Tan gazetesi, Çevren, Esin ve Kuş dergileri ile Türkçe eğitim veren ilkokullar, Eski Yugoslavya’da yeni bir Türk edebiyatının doğuşunu hazırlamıştır. Edebiyat, hükûmetin kontrolü altındaki Birlik ve Tan gazeteleri çevresinde gelişmesini sürdürmüştür. Üsküp ve Priştina’daki yüksekokullarda Türkçe eğitimin başlaması ve Türkiye ile olan kültürel münasebetler, bu gelişmeyi hızlandırır. Bu dönemde eserler veren şahsiyetlerin hemen hepsi öğretmen ve gazetecidir.

      İkinci Dünya Savaşını takip eden ilk dönemde eser veren şairler arasında Enver Tuzcu, Şükrü Ramo, Mustafa Karahasan, Naim Şaban, Necati Zekeriya, Fahri Kaya, Mahmut Kıratlı ve Süreyya Yusuf’un adları zikredilebilir. Bunları İlhami Emin, Nusret Dişo Ülkü, Nimetullah Hafız, Hasan Mercan, Recep Murat Bugariç, Enver Baki, Arif Bozacı, Avni Abdullah, Alaaddin Tahir ve Şecaaddin Koka’nın mensup olduğu ikinci nesil şairler takip etmiştir. 1970’ten sonra Suat Engüllü, Rifat Yeşeren, Zeynel Bek-saç ve Osman Baymak gibi şairler eserler vermişlerdir. Hikâye dalında ise Necati Zekeriya, Fahri Kaya, Nusret Dişo Ülkü, Hasan Mercan, Enver Baki, Şecaaddin Koka, Avni Abdullah, İskender Muzbeğ, Alaaddin Tahir ve Avni Engüllü’nün eserleri yayımlanmıştır.

      İlk dönemde yetişen şair ve yazarlar, eserlerinde İkinci Dünya Savaşı ile ilgili konuları işlemişlerdir. Daha sonra yazılan eserlerde ise ferdî konulara yer verilmiştir.

      13. Kırım Türkleri Edebiyatı

      1905 ihtilâlinden sonra, Rus idaresi altında yaşayan diğer Türklerin edebiyatlarında olduğu gibi Kırım Türklerinin edebiyatında da millî karakter, en belirgin özellik olarak kendini hissettirir. İsmail Gaspıralı’nın çıkardığı Tercüman gazetesi çevresinde yetişen gençler, bu dönemde eserler verirler. Bütün Türk boylarında istiklâle giden yolun başlangıcı sayılan bu dönemdeki fikir hareketleri, edebî eserlerde terennüm imkânına kavuşur. Devrin şair ve yazarları, eserlerini Tercüman’dan başka Vatan Hâdimi, Millet ve Uçkun gazetelerinde neşrederler. 1917’ye kadar devam eden bu dönemde Abdürreşid Mediyev, Osman Akçokraklı, İsmail Lemanov, Hasan Sabri Ayvazov, Hasan Çergeyev, Hüseyin Şâmil Toktargazi, Mehmet Nüzhet, Seyyid Abdullah Özenbaşlı, Cafer Seydahmet Kırımer, Cemil Germencikli, Numan Çelebi Cihan gibi aydınlar, halkın medenî seviyesini yükseltmek ve millî şuuru daima canlı tutmak üzere eserler vermişlerdir.

      1917’den sonraki dönemde şair ve yazarlar yeni rejimin etkisi altında eser vermek zorunda kalırlar. Bu yeni dönemde Ömer İpçi, Hamdi Giraybay, Abdullah Lâtifzâde, Bekir Sıtkı Çobanzâde, Abdürrahim Altanlı, Cafer Gaffar, Şevki Bektöre, Abdurrahman Kadrîzâde gibi şair ve yazarlar, Kırım Türk edebiyatını devam ettirirler. Bunlardan Ömer İpçi, Cafer Gaffar, Abdullah Lâtifzâde, Hamdi

Скачать книгу