Türk Dünyasında Milli Ruh ve Edebiyata Yansıması. Orhan Söylemez

Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Türk Dünyasında Milli Ruh ve Edebiyata Yansıması - Orhan Söylemez страница 8

Автор:
Жанр:
Серия:
Издательство:
Türk Dünyasında Milli Ruh ve Edebiyata Yansıması - Orhan Söylemez

Скачать книгу

ve devlet politikası temelinde, hem Azerbaycan, hem de yabancı dillerde daha büyük bilimsel çalışmalar yaratılabilir. Bu alandaki bilimsel araştırmanın da bizim için çok ilginç ve faydalı olacağını düşünüyorum.18

      “Azerbaycan Multikulturalizminin Kaynakları” serisinden 2016 yılında basılan ilk kitabın “Azerbaycan Multikulturalizminin Edebî-Bedii Kaynakları” olması bunun açık bir göstergesi olmuştur. Devlet Danışmanı ve aynı zamanda bir akademisyen olan Kamal Abdulla’nın kitabın “Önsöz”ünde yazdığı gibi: ““Aşktır mihrabı yüce göklerin” fikrini yaratıcılığının cevheri beyan eden Nizamî’den başlayarak, “Benim tanrım güzelliktir, sevgidir” itirafında bulunan Cavid’e kadar Azerbaycan edebiyatı muhabbet üstünde gelişmiştir. Bu edebiyat, ırk, renk, din ya da dilden bağımsız olarak tüm insanlığı, tüm sosyal ve politik dönemlerde sever. Aynı zamanda, bu edebiyatın sahibi olan Azerbaycan halkı, evrensel değerlerin hazinesine ahlakî, edebî ve sanatsal katkılarını cömertçe sağlamıştır.”

***

      Bağımsızlık dönemi Azerbaycan edebiyatı iki aşamada geliştiği için bu yazıda aşamalı araştırma ve tahlil esas alınmıştır. İlk aşamayı kapsayan 1990’lar, Sovyet yönetiminin son yıllarından bağımsızlığa kadar “geçiş işaretleri” ile karakterize edilmiştir. Bu dönemin edebiyatının başlıca konuları şunlardır:

      1. 20 Ocak ve bağımsızlık konusu;

      2. Karabağ savaşının konusu;

      3. Sosyal kriz ve çöküş konusu;

      4. Yenilikçi sanat.

      Yeni tarihsel dönemin edebiyatının gelişimine çeşitli edebî nesiller katılmışlar. Edebî kariyerlerine ellili yıllarda başlayan Bahtiyar Vahabzade, İsmail Şıhlı, İsa Huseynov, Nebi Hazri, Gabil, Hüseyin İbrahimov, Neriman Hasanzade, Hüseyin Abbaszade, Zahid Halil ve diğerleri gibi kuşaklar arası yazarlar bağımsızlık döneminde edebî faaliyetlerini başarıyla devam ettirmişler. Azerbaycan “altmışıncılar”ı – Anar, Elçin, İsi Melikzade, Yusuf Samedoglu, Sabir Ahmedli, Fikret Goca, Musa Yakup, Ferman Kerimzade, Mevlid Süleymanlı, Mevsim Mevsimov edebiyatta önemli yer edinmişler. Onların yanısıra edebiyatta “yetmişinciler” – Sabir Rüstemhanlı, Şahmar Ekberzade, Hidayet, Zelimhan Yakup, Ramiz Ruşən, Hüseynbala Mirelemov, Cengiz Alioglu, Elmira Ahundova, Memmed İsmayıl, Nüsret Kesemenli, Natig Resulzade, Azer Abdulla, Vaqif Məmmədov, Elman Həbib, Xanəli Kərimli, Rafig Tağı ve diğerleri de Azerbaycan edebiyatının zor ve şerefli yolunu devam ettirerek, ilerletmişler.

      Altmışıncılar`ın eserlerinde hayatı yansıtan gerçekçi yaklaşım cesareti, yetmişlerin və səksənlərin edebî neslinde, yüksek vatandaşlık ruhu öncü yön olmuştur. Bağımsızlık dönemi Azerbaycan edebiyatında “Altmışıncılar” yaşlı edebî nesli, yetmişlerin orta kuşağının görevlerini yerine getirmişler. Bu dönemde, yaşlılar edebî kuşağı, yaşamda ve edebiyatta bilgelik ve yaratıcılıkta örnek fonksyonuna üstlenmişler.

      Aynı zamanda, o dönemler yeni bir nesil olarak kabul edilen seksenlerin edebî nesli de, bağımsızlık dönemi edebiyatının oluşmasına katkıda bulunmuşlar. Ulusal özgürlük teması, bu kuşağın yetenekli temsilcilerinin çalışmalarında geniş bir yere sahiptir. İlgar Fehmi, Rüstem Behrudi, Reşad Mecid, Akil Abbas, Vakıf Bayatlı Oder, Ejder Ol, Hayreddin Goca, Asim Yadigar, İbrahim Yusufoğlu, Yunus Oğuz, Elhan Zal, Rafik Babayev, Geşem Necefzade və ve diğerleri ulusal bağımsızlık fikirlerini büyük bir yetenekle övmüşler. Rustem Behrudi`nin 1991`de yazdığı “Dar Ağacı” şiiri, sadece bu edebî kuşağın değil, bir bütün olarak bağımsızlık edebiyatının şiirsel bir yemini olarak ortaya çıkmıştır.

      Görüldüğü gibi, bağımsızlık mücadelesinin tanımı, ulusal bağımsızlığın değerleri, Azerbaycan’ın özgür idealinin ifadesi ve idealler için mücadele, 70 yıllık yasağın ardından yeni dönem edebiyatının köşe taşları olmuştur. 1980’lerin sonu ve 1990’lı yıllarda romantik yükselişle birlikte, ulusal özgürlük fikirleri ve arzularının doğrudan ifadesi olarak edebiyata giren bu konu 1990’ların trajik olayları ekseninde daha somut içerik ve gerçekçi noktalar arz etmiştir. Karabağ sorunu temelinde 1990 yılının 20 Ocak gecesi yaşananlar halkın haklı tepkisini çekmiş, edebiyatta 20 Ocak konusu ayrıca geniş yer bulmuştur.

      “Kara Ocak” konusuna ayrıca dikkat çekilmiş, şair ve yazarların büyük bir acı ve tepki ile edebiyatın tüm türlerinde yarattığı sanatsal örnekler kronolojik bir sırayla, ayrıntılı olarak açıklama ve tahlile dâhil edilmiştir. Halil Rıza Ulutürk’ün “Benden Başlanır Vatan”, “Devam Ediyor 37”, “Lefortovo Günlüğü”, Bahtiyar Vahapzade’nin “Şehitler”, “Cumartesi Gecesine Götüren Yol”, “Umuda Heykel Koyun”, Mehmet Aras’ın “Dünya Düzelmiyor”, “Taş Çığlığı” , Sabir Rüstemxanlı’nın “Ömür Kitabı”, “Zaman Benden Geçiyor”, Cabir Nevruz’un “Kendini Koru, Halkım”, Nebi Hazri’nin “Salatın”, “Gam Defteri”, Kabil’in “Giden Yerim Olsaydı”, Neriman Hasanzade’nin “Tüm Milletlere”, Mehmet Aslan’ın “Ağla, Karanfil”, Nusret Kesemenli’nin “Hepsi Sevgiden”, Zelimhan Yakup’un “Kabul Olsun Ziyaretin”, Hüseyin Kürdoğlu’nun “Yaralı Toprağım, Yaralı Sevgim” şiir ve makaleler topluları, Sabir Ahmedli’nin “Kanlı Ocak Hikayeleri” ve “Kütle” romanı, Anar’ın “Şehitler Dağı”, Yaşar Karayev`in “Ruhlar Hafızada Yaşıyor – Şehitler”, Refik Semender’in “Şehitler “, Hidayet`in “Kara Ocak”, “Şahitler”, İsa İsmayılzade’nin “Kanlı Gecenin Vahimesi”, Mehmet Oruc’un “Eve Haber Et”, Tevfik Kahramanov’un “Celladımız Zalim İdi” publisistik/makale türündeki eserleri ve onlarca başka eser, bağımsızlık için mücadele eden, bağımsızlığın bekçiliğini yapan bir ulusun sanatsal imajını ortaya çıkarmıştır.

      Şehit kanı ile yazılmış “20 Ocak’tan başlanan yol”, bağımsızlık dönemi edebiyatının alfabesini oluşturur. Şehitlik konusunu anlatan sanatsal örnekler Azerbaycan edebiyatında hiçbir zaman 1990’lı yıllardaki kadar olmamıştır. Bu konuda yazılan ve her birinin kendine özgü fikir-sanat özelliği ve önemi olan birçok sanat eserinin içerisinde Bahtiyar Vahabzade’nin “Şehitler” şiiri ve Mehmet Aslan’ın “Ağlama karanfil, ağlama” şiiri daha çok popülerlik kazanmıştır. Sabir Rustamhanlı’nın 1988-1989 yıllarında geniş bir tirajda yayımlanan “Ömür Kitabı”, bağımsızlık edebiyatının büyük bir eseri olarak ortaya çıkmıştır.

      Fakat bağımsızlık bayrağını elde tutmak hiç de kolay olmamıştır. Ulu Önder Haydar Aliyev’in haklı olarak beyan ettiği gibi: “Bağımsızlığı koruyup-saklamak onu elde etmekten daha güçtür.” Aşağılık ermeni saldırganlarının uluslararası şer güçlerinin fetvası ile Azerbaycan’a karşı başlattığı işgal savaşı, öncelikle Azerbaycan’ın bağımsızlığına karşı yöneltilmiş bir saldırıdır. Çünkü savaşın ilk günlerinden itibaren Azerbaycan şairleri ve yazarları, topraklarını koruyan, savaşan, zorbalık ve işgalle barışmayan halkı ile bir arada olmuş, kalemi süngüye dönüştürebilmiş, savaş acılarını onlarla birlikte yaşamış ve paylaşabilmişlerdir. Karabağ Savaşı, edebiyatımızda özel bir “Karabağ konusu”nun oluşmasına neden olmuştur. Bu konuda yazılan eserlerden birkaç cilt “Karabağname”ler yaratmak mümkündür.

      Azılı ermeni siyasetçilerinin 1980’lerin sonlarından,

Скачать книгу


<p>18</p>

Azərbaycan Respublikasının Prezidenti İlham Əliyevin Milli Elmlər Akademiyasının 70 illik yubileyindəki nitqi. “Azərbaycan” qəzeti, 11 noyabr 2015-ci il.