Lâ Havle - Lütfî Divânı. Lütfü Şehsuvaroğlu

Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Lâ Havle - Lütfî Divânı - Lütfü Şehsuvaroğlu страница 18

Жанр:
Серия:
Издательство:
Lâ Havle - Lütfî Divânı - Lütfü Şehsuvaroğlu

Скачать книгу

sus pus

       Her şey kayıp mektup, harita, rumuz

       Yanar tüter bir ateşti ordumuz

      Nezir serencamımızdan emanet

      Kelimeler: altınoluk, ihlas, nur

      Yaşıyor Müslüman sahte bir huzur

      Sefersiz tahammül, şifreli mihnet

      Nezir serencamımızdan emanet

      Damlalar içinde kristal dua

      Diyor ki; hatırla unuttuğunu

      Gösterir zilletten kurtuluşunu

      Yazılmış sevdamız kayaya, suya

      Damlalar içinde kristal dua

      SUYUN KARARI

      Sular yükseliyor…

      Sular yükseliyor, karıncaları yiyor balıklar.

      Ruhum med ve cezir gibi iniyor çıkıyor…

      Denizde dalgalar ve köpükler bir iniyor, bir çıkıyor.

      Sular yükseliyor…

      Şimdi kim karınca, kim balık?

      Sular yükseliyor ve ben karıncaların yoldaşıyım.

      Vay hâlimize!…

      Sular yükseliyor, tufan mitosunu hatırlayın.

      Seller ne varsa katacak önüne şimdi…

      Çıkın yükseğe, daha yükseğe…

      Nuh tufanından beri yükseliyor insanlık

      Hayvanatla birlikte.

      Sular çekiliyor…

      Sular çekiliyor, balıkları yiyor karıncalar.

      Terk edilmiş bir kent gibi kıyılar…

      Leşler, üzerinde karıncalar.

      İntikam duygusuyla daha saldırganlar…

      Şimdi daha keskin dişleri var.

      Balıklar… ki, deryanın özgür şövalyeleri

      Suda yitirdikleri Leylaları arar.

      Ben silahı elinden alınmış askerin yanındayım…

      Karıncalar kemiriyor kemiklerimi, iliklerimi.

      Karıncalar! Yoldaşımdınız, ne oldu?

      Sular çekiliyor; kanım çekiliyor neden…

      Parmaklarım böyle mor, uzanıyor geceye

      Karanlık ve ölüm gibi…

      Sudur kimin kimi yiyeceğine karar veren.

      ÖLÜM

      ÖLÜLER KARŞISINDA

      BİR CÜMLE ÇINLAR HEP KULAKLARIMDA

      MESULDÜR DÜNYADA HERKES HER ŞEYDEN

      Şu kızın gözyaşlarından mesulüm ben

      Ve şu annenin feryatlarından

      Ölüm karşısında şaşkın, kızgın, ürkek

      Babasının mezarına dokunan şu çocuğun

      Nefretine müstahak ben

      Durup dururken öldü ölü

      Ben öldürdüm onu bir yerinden

      -şimdi

      Boynumda bir kınnap dolanırım

      Mezardan mezara dualarımla

      Ölümü sorarım kefen beyazlığına

      İnsanı saran toprağa

             Toprağı saran kara

                       Her şeyi saran geceye

                       O karanlık ve ölüm gibi

      Kara fırçamı alıp elime

      Kara gözlerimden

                       Kara gözyaşlarımla

      Kapkara tablolar çizerim

      Geceye

             O karanlık ve ölüm gibi

      Upuzun yatıyor görüyorum

      Konuşur gibi dudakları

      Kımıldıyor şakakları

      Bir kolu yanağının altında

      Uyuyor gibi

      Beni görmemeli, duamı duymamalı

      Kaçıyorum

             Koşuyorum

             Geceye

      O karanlık ve ölüm gibi

      Ardımda ölüler

      Yırtarak kefenlerini

      Kar beyaz üstünde beyaz izleri

      Ensemi yalıyor nefesleri

      Bu soluklar benim soluklarım

      Ölümün musikisi bu

      Bu sessiz, bu notasız

      -ki bazen-

      Duyarsınız

      Kanım çekiliyor, neden

      Parmaklarım böyle mor

      Uzanıyor geceye

      Bu karanlık ve ölüm gibi

      Nereye gittiniz ey sözsüz dünyanın insanları

      Toprak mı sizi yuttu

      Ruhunuz mu toprağı

      Gömüldüğünüz yerler soluyor

      Duyuyorum

      Bu zonklamalar ya

      Ölümün kalp atışları mı

      Hani içtima olacaktınız bu gece

      Ne zaman tanışacağım daha sizinle

      Dilinizi ne zaman öğreneceğim

      Çağırıp çağırıp

      Kaçıyorsunuz

      Çıkıp gecenin içinden

      Her gece

      Ve kayboluyorsunuz yine gecede

      Bu karanlık ve ölüm gibi

      Siz beni soruyorsunuz

             Havaya

                       Suya

                       Toprağa

      Ben sizi arıyorum

             Ruhumun karanlığında

                       Ölüm gibi

      -ve

      Ölüler kalkarak kabirlerinden

      Ruhumu giyindiler çıplak vücudlarına

      Melekler kanat çırptılar

             Peşlerinden

      Ölüler ki öpeceklerdi

             Dudakları olsaydı

      Gül yüzlü çocukların gözlerinden

             Ve yaşasaydı o çocuklar

      Ölüler ki bilemezler

             Niye

Скачать книгу