Hatemü'l Enbiya. Celal Nuri İleri

Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Hatemü'l Enbiya - Celal Nuri İleri страница 14

Автор:
Жанр:
Серия:
Издательство:
Hatemü'l Enbiya - Celal Nuri İleri

Скачать книгу

onaylar.

      Peygamber, çevrenin etkilerini oldukça iyi anlamıştı. Muhammed el-Mustafa’nın geleceğe dair projelerinin, Arap dünyasında uygulanacağına dair güçlü bir tahmini vardı. Peygamberliğin ruhunda bu büyük düşünsel eylem planı ile büyük bir düşünsel umut, birbiriyle “idealist” bir uyum içindeydi. Son Peygamber’in gözleri, yalnızca göz önündeki çevresel koşulları değil, gelecekteki dünyayı, insanlığın geleceğini de görüyordu. Dünyada hiçbir peygamber, siyaset insanı, kanun koyucu, devlet imamı bu kadar güzel bir biçimde geleceği anlayamamıştır. Hiçbir deha sahibi, Muhammed bin Abdullah kadar geleceğe hâkim bir görüş ortaya koyamamıştır. Hiçbir sultan bu din koyucu kadar doğal hükmetme yeteneği ve tebaasıyla övünme fırsatı bulamamıştır.

      Hatice’nin mal ve mülklerinin temsilcisi, Mekke ile Şam toprakları arasında, devesinin üzerinde, olanca sakinliğiyle ilerlerken, öyle bir elektrik düğmesinin üstüne basarak geleceğe öyle bir emir veriyordu ki bu emir gereğince on üç yüzyıldır birbirinden farklı renkte, çeşitli şekillerde milyonlarca insanoğlu aynı tarzda düşünüyor, yatıp kalkıyor, hayatını düzenliyor, özellikle aynı amaç ve umut için yaşayıp ölüyor.

      Peygamber, çevresinin evladı olmakla beraber dünya çevresinin ve zamanının hükümdarı olmuştur. Bütün İslamiyet, Ahmedi’nin eseridir. Nüfus sayıları temel alınarak Hristiyanlık ve Budizm, Müslümanlıktan büyük dinlerdir. Ancak bu iki mezhep özellikle Meryem oğlu İsa, sadece Sakyamoni-Buda’nın eseri değildir. Hatta İseviliğin yüzde biri bile Hazreti Mesih’in işinin sonucu olmaktan epey uzaktır.

      Hâlbuki İslamiyet, devlet ve din kurallarını içermek üzere bir adamın sanatıdır ki onun ismi Muhammed bin Abdullah bin Abdülmüttalib’tir.

      GENEL DÜNYA TARİHİ AÇISINDAN AHMEDÎ KONUM

Hazreti Muhammed ile Son Bulan Çağlar Zinciri

      İngiltere’nin Macaulaylerine, Carlylelerine, Almanya’nın Jourdainlerine, Mommsenlerine, Fransa’nın Guizotlarına, Renanlarına, İtalya’nın Cantularına, Ferrerolarına karşı genel dünya tarihlerinin eksiklerinden, taraf tutmalarından bahsedersek acaba kendi sınırlarını aşan cahillerden mi olmuş oluruz?

      Evet! Bundan önce, üzerinde ısrarla durduğumuz, devletler hukukunun ancak bir Avrupa ve Hristiyan devletleri hukuku olduğu iddiasını şiddetle ortaya koymuştuk. Şimdi de genel dünya tarihi olarak kitap hâline getirilen bilgilerin “genel” olduğundan çok özellikle ve İsa’nın peygamberliğinin başlamasından sonra oldukça Nasrani bir şey olduğunu aynı derecede ileriye süreceğiz.

      Irk ve mezhep söylemiyle, Avrupa ileri gelenleri tarihi ancak ırk ve dinî inanışlarına uygun gelen olaylara önem veren bir tarihsellik ortaya koyuluyor. Avrupalı bakış açısı, bundan başkasının önemi olmadığı şeklindedir.

      Gerçekten, Eski Yunan ve Roma tarihlerine ve onlara tabi olan klasik Doğu tarihine biraz önemle bakmak gerekir. Fakat bilmiş olalım ki, aşağı yukarı, hâlihazırdaki Avrupa toplulukları Roma dünyasından, Roma ise Yunanistan’dan, Yunanistan ise klasik Doğu’dan doğuyor. Tarih, yalnızca bu toplulukların olaylar zincirinden meydana gelmemiştir. Uzak Doğu’da bir Sarı medeniyet42 olduğu gibi Hindistan’da da tarih yazarlarında şaşkınlık uyandıran bir medeniyet çıkmıştır. Yakın zamanlarda ise Arabistan’da ortaya çıkan İslam, gerek tarih, gerek coğrafya dolayısıyla önemli bir konuma sahiptir. Bu konumun geçmiş ve gelecek ile geneli içeren anlamda bir ilgisi vardır. İslam tarihinin Avrupa ve Hristiyan tarihinden ayrı bir konumda bulunmasıyla beraber genel dünya tarihine büyük bir etkisi vardır. Bu durum her iki tarihin birbiriyle kesiştiği noktaları nesnel, objektif olarak değerlendirilecek olursa insanlığın olgunlaşması, bugüne evrilmesi sürecinde önemli yapı taşlarını şekillendirmektedir.

      Конец ознакомительного фрагмента.

      Текст предоставлен ООО «Литрес».

      Прочитайте эту книгу целиком, купив полную легальную версию на Литрес.

      Безопасно оплатить книгу можно банковской картой Visa, MasterCard, Maestro, со счета мобильного телефона, с платежного терминала, в салоне МТС или Связной, через PayPal, WebMoney, Яндекс.Деньги, QIWI Кошелек, бонусными картами или другим удобным Вам способом.

      1

      Hocaların hocası ismiyle de bilinen, Profesör Mahmud Esad Efendi. Konya Seydişehir’de doğdu. Adı Mahmud Esad’dır. Birçok hukukçu yetiştiren Çopur Kadıoğulları ailesinden olan babası Güzelzade Emin Efendi’ye nispetle İbnülemin Mahmud Esad diye tanınmıştır.

      2

      Yedi Bilge ya da diğer adıyla Yunanistan’ın Yedi Bilgesi, Antik Yunan uygarlığının altın çağı olan MÖ 7. ve 6. yüzyıllara damgasını vurmuş yedi filozof, devlet adamı ve kanun koyucuya verilen isimdir. Lindoslu Cleobulos, Atinalı Solon, Spartalı Chilon, Prieneli Bias, Korinthli Periander, Midillili Pittacus, Miletli Thales.

      3

      Karyatid/Caryatid: Mimari bir unsuru insan vücudu ile birleştirme hâlidir. Bir karyatid, başındaki bir plakayı destekleyen bir sütunun veya bir sütunun yerini alan mimari bir destek görevi gören heykeltıraş bir kadın figürüdür. Yunanca karyatides terimi tam anlamıyla antik bir Mora Yarımadası kasabası olan “Karyai kızları” anlamına gelir.

      4

      Ernest Renan: Fransız filozof, tarihçi ve filolog. Erken Hristiyanlık tarihi ve siyasi teoriler üzerine etkili, tarih araştırmaları ile tanınmıştır.

      5

      Atinalı Solon: Yedi Bilge’den biri. MÖ 640-560’ta yaşadığı tahmin edilen, Atinalı devlet adamı ve şair. Yaptığı reformlarla Atina demokrasisinin temelini attığı kabul edilir.

      6

      Kâinatın övgüsü, şerefi; Hazreti Peygamber. (e.n.)

      7

      İnsanların efendisi.

      8

      Sesleri kayıt ederek, tekrar edilmesini sağlayan makine. Edison tarafından 1877 tarihinde icat edilmiştir.

      9

      Hippolyte Adolphe Taine, 19. yüzyıl Fransız olguculuğunun önde gelen isimlerinden düşünür,

Скачать книгу


<p>42</p>

Bu kullanım şekli, işaret edilenin Çinliler olduğunu, “sarı” kelimesinin “Sarı Nehir” ile ilgili olduğunu düşündürmektedir. Ayrıca eserin yazıldığı dönemlerde, insan cinsinin 3 ırka mensubiyetine de atıf yapılmaktadır. Sarı ırk tabiri, özellikle Çin ve Japon halklarını işaret etmektedir. (ç.n.)