Habeşistan Prensi Rasselas’ın Öyküsü. Samuel Johnson

Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Habeşistan Prensi Rasselas’ın Öyküsü - Samuel Johnson страница 7

Автор:
Жанр:
Серия:
Издательство:
Habeşistan Prensi Rasselas’ın Öyküsü - Samuel Johnson

Скачать книгу

mineralleri ve gökyüzünün meteorları… Tüm bunlar, şairin zihnini tükenmeyen bir çeşitlilikle doldurmalıdır; çünkü her bir fikir, ahlaki ya da dini gerçeğin uygulanması ve süslenmesi için faydalıdır. Kişi ne kadar çok şey bilirse sahnelerini çeşitlendirme, okuyucusunu ince imalar ve beklenmedik talimatlarla hoşnut etme konusunda o kadar büyük bir güce sahip olur.

      İşte bu yüzden doğanın tüm hallerini dikkatle incelemeliydim. Gördüğüm her ülke şiir gücüme katkı sağlamalıydı.”

      Prens, “Görülecek o kadar çok şey var ki,” dedi, “çoğunu gözlemleme fırsatınız olmadığına eminim. Şu âna dek bu dağların arasında yaşadım ve yine de her dışarı çıktığımda daha önce hiç görmediğim ya da dikkat etmediğim şeylere rastlıyorum.”

      Imlac “Bir şairin görevi,” dedi, “tekil olanı değil, türleri incelemektir; genel özellikleri ve büyük resimleri görebilmektir. O, lalenin üzerindeki çizgileri saymaz ya da ormanın yeşilliğinin farklı tonlarını tarif etmez. Şairin işi, can alıcı ve çarpıcı unsurlarıyla her bakana aslını hatırlatacak bir doğa portresi çizmektir. Bu portre birinin fark edip diğerinin gözden kaçıracağı çok küçük farkları yok saymalıdır; çünkü bu özellikler dikkate de ihmale de aynı ölçüde açıktır.

      Ama doğayı öğrenmek, bir şairin görevinin ancak yarısıdır; o hayatın tüm hallerine aşina olmalıdır. Mizacı gereği her koşulun getireceği mutluluk ve tasayı tahmin edebilmeli; tutkunun her türlüsünün gücünü gözlemlemeli; iklimin ya da geleneklerin rastlantısal etkisiyle değişip duran insan zihnindeki dönüşümlerin izini, bebekliğin hareketliliğinden ihtiyarlığın melankolisine dek sürebilmelidir. Şair çağının ya da ülkesinin ön yargılarından kurtularak doğruyu ve yanlışı kendi soyutlanmış, sabit durumları içinde değerlendirmek zorundadır. Mevcut yasa ve görüşlere aldırmadan, her zaman aynı kalan ve insan bilincinin sınırlarını aşan genel doğrulara ulaşmalıdır. Bu yüzden, şöhretinin yavaşça yayılmasına ve kendi çağının alkışlarını hor görerek takdir edilme arzusunu gelecek kuşakların adaletine bırakmaya razı olmalıdır. Şair, doğanın tercümanı ve insanoğlunun yasa koyucusu gibi yazmalı; kendini, gelecek nesillerin düşünce ve tavırlarına öncülük eden zaman ve mekânüstü bir varlık olarak görmelidir.

      Üstelik şairin işi bununla da kalmaz. O, birçok dili ve bilimi öğrenmek zorundadır. Üslubunu düşüncelerine layık hale getirebilmek için aralıksız çalışarak kendini, konuşma sanatının her bir inceliğine ve uyumun zarafetine alıştırmalıdır.”

      11. Bölüm

      Imlac Anlatmaya Devam Ediyor: Hacla İlgili Bir Tavsiye

      Imlac hararetli bir şekilde mesleğini yüceltmeye devam ediyordu ki Prens, “Yeter!” diye haykırdı, “Beni hiçbir insanın şair olamayacağına ikna ettin. Şimdi öyküne devam et.”

      Imlac “Şair olmak,” dedi, “gerçekten de çok zordur.” Prens “Öyle zor ki,” diye karşılık verdi; “ben şu an onun çektiği tek bir sıkıntıyı dahi duymak istemiyorum. Bana İran’ı gördükten sonra nereye gittiğini anlat.”

      Şair “İran’dan Suriye’ye geçtim,” dedi. “Üç yıl Filistin’de kaldım ve burada Avrupa’nın kuzey ve batı uluslarından çok sayıda insanla sohbet ettim. Bu uluslar bugün dünyanın tüm gücüne ve bilgisine sahiptir. Karşı konulamaz orduları ve dünyanın en uzak kesimlerini yöneten donanmaları vardır. Bu adamları bizim krallığımızın vatandaşları ve etrafımızdaki uluslarla karşılaştırdığımda neredeyse başka bir yaşam formu gibi görüyorum. Onların ülkelerinde elde edilemeyecek bir şey istemek çok zordur. Adını hiç duymadığımız binlerce sanat, onların rahatı ve memnuniyeti için durmaksızın icra edilir. Yaşadıkları iklimin onları mahrum bıraktığı her türlü şeyi ticaretle temin ederler.”

      Prens, “Nasıl oluyor da Avrupalılar bu denli güçlü?” dedi. “Neden onlar Asya ve Afrika’ya ticaret ya da fetih için kolayca gelebilirken Asyalı ve Afrikalılar aynı yolları kullanıp onların sahillerini işgal edemiyor, limanlarına koloniler kurmuyor ve yönetimi kendi prenslerine vermiyorlar? Onları geri götüren rüzgâr bizi de oraya taşıyamaz mı?”

      Imlac, “Efendim, onlar daha güçlü çünkü bizden daha bilgililer,” dedi. “Bilgi her zaman cehaletten üstündür, insanın diğer tüm hayvanları yönetmesinin sebebi budur. Ama onların bilgisinin neden bizden daha fazla olduğunu Tanrı’nın sual olunmaz takdiri olarak açıklamaktan başka çarem yok.”

      Prens iç çekerek, “Ben ne zaman Filistin’i ziyaret edip ulusların bu şanlı kavşağına katılabileceğim,” dedi. “O mutlu an gelene kadar zamanımı senin bana sunabileceğin tasvirlerle doldurmak isterim. Onca insanı tek bir yerde birleştiren gücün ne olduğunu bilmiyor değilim; ama orayı her diyardan en iyi ve en bilge insanların sık sık ziyaret etmesi gereken bir bilgelik ve din merkezi yapan nedir anlayamıyorum.”

      Конец ознакомительного фрагмента.

      Текст предоставлен ООО «Литрес».

      Прочитайте эту книгу целиком, купив полную легальную версию на Литрес.

      Безопасно оплатить книгу можно банковской картой Visa, MasterCard, Maestro, со счета мобильного телефона, с платежного терминала, в салоне МТС или Связной, через PayPal, WebMoney, Яндекс.Деньги, QIWI Кошелек, бонусными картами или другим удобным Вам способом.

/9j/4AAQSkZJRgABAQEASABIAAD/2wBDAAMCAgMCAgMDAgMDAwMDBAcFBAQEBAkGBwUHCgkLCwoJCgoMDREODAwQDAoKDhQPEBESExMTCw4UFhQSFhESExL/2wBDAQMDAwQEBAgFBQgSDAoMEhISEhISEhISEhISEhISEhISEhISEhISEhISEhISEhISEhISEhISEhISEhISEhISEhL/wgARCAJSAX4DASIAAhEBAxEB/8QAHAAAAQUBAQEAAAAAAAAAAAAAAAIDBQYHBAgB/8QAGwEAAgMBAQEAAAAAAAAAAAAAAAIDBAUGAQf/2gAMAwEAAhADEAAAAYSz+dLBy/fbrhdlu9CTBft0pfV17Js+JXbAk1EcVwVxmu2In8ySn3+nd9SgPr8hrR2HYct17gLdDuTjeZMKFVvQSo8ASCkpeBlQlnFCQUAChsVAFM6Y+Qp1xKXR5Dh+k5/LPzU3Ue1yWEQWZJslKppsx/VfXtOJ3k6+JS2SlJKL9Hd3Qvp6Tej5L5ZfZcSIQeOb3hnWQVi80LaN6G4dSk/OLqm3mU9HmcR0aexd2Er06m5peZ53WAGZQ5VenwrMmh3LKvdgky9BQkAUlQGX6hl+xFldm66f3tGWg1JtK4tCWGJqFlPA4tSoFJ49PZLWFrzyW5fJC4V6CpN6dcod8+a6ACqzpyvVqPqRZR6FoukW4+eKncdoR64V2AV7Pj2s9GnT8vq0OhdtzXqbshpv5d2o43Mb+Xy1O9YD3nJp2jyD6qwdjuHk/OurSl5s9SKGZOaS+H9ZV6XOed62tBrfWy8vJMc4R+wwsDmSxNgpDujFa5+3zXI2ckiN6y60V+sWxzbhp2/eerzWbcVJc+bXW6jbiycMkkhFZLr0FbqeZr9R4f6TyVtmc5HOjnC3X7Nbxicz7XoSyQ/ZVm6PPforIdShQPTfP0fN+wU2oyL7ahwE8fZndtcvi2pX6pQXPx99yZIfSW7Bx1jH4PSMK6iFXF9+dPAp1K1Pm84OvLl9T8MHavmtvMaTsGa9dBW+KxwXQw+gZTj6vmN9QELiQB5LYqYJnXrrBe+5ij+gKxsNC3B4D6axyCTIHmTveX9UXjzDuQnLntJq4XbfPIejczubxlVEs9Kfb0suchvPY5seI7kdVOhzuK1n2ehXngLaatM+crKMcvYfQqrCHkt411/UKT0KvvrO36I833/Bk0el6QclZw2vbPk/a1tMu1JvHG2UijPlSdCVRlTwHPy9SZRlKpTr+fg4fAYWzBKRYdNjADAAB1ctiVleikp+fdRC3Cl3bOuHm70j5x2mldJ57xD5FziaDiy5xCNvfTaj3G5zSpzdPaqQkYrvXTeGk5Wt+nyS5bEpsUll+ofOrpSbtyxGW61i+1aitgrDncSkVFJeSo31NyG5nMk1X/pfF0/zDdqWMK6uMcAAFbDWmxzaKvx0bPpKt2RPzbravZhxit5zfOfcW4OJOesqwvXMB6mmcvZx9lX7lrkKrRfLzyUqMKluiF5Ch2qot5Yo/lunntR9K+Wt7xJrcKb4ezDzCm5RQCOCehUSlsBzoZjdahdlcp9P4mD8m+qPNqyxMXpFHrzdXoZU9w3TZJT/AEPHutarGxctSzTb9QbZGSSXufJuilOAJc51XIKKiw/UqSavKcNtJCcp+hVZK3CWGOm8s7i+DK9qyOlO3HzWCp3OF+af1DCMKb0W2HEWXG3m0Eiks6hxtUU2pw9bcZVMjctF8

Скачать книгу