Uzun Lafın Kısası. Graeme Donald
Чтение книги онлайн.
Читать онлайн книгу Uzun Lafın Kısası - Graeme Donald страница 2
KIL PAYI
Artık sadece mecaz anlamda kullanılıyor olsa da bugüne kadarki en küçük genişlik ölçüsü insan saçının eniydi. Bir zamanlar İbrani medeniyetinden ortaçağ İngiltere’sine kadar uzanan kültürlerde bir inç, yan yana dizilmiş kırk sekiz saç telinin kapladığı genişliği ifade ediyordu. Yirminci yüzyılın başlarına kadar kuyumcular ve saatçiler tarafından kullanılan kıl payı ölçüsü, İkinci Dünya Savaşı (1939-45) sırasında keskin nişancıların teleskopik görüş ve güdüm hesaplarında kullanılmaya başlanınca kısa süreliğine yeniden canlandı.
Her ne kadar Asyalıların saçları birçok yönden Kafkasyalılarınkinden çok daha güçlü olsa da saçlarının çapı iki kat fazla olduğu için optik hedef göstergelerinin hassas işleyişine pek de uygun değildi. İskandinavya’dan gelen uzun sarı saçlılar da savaş yüzünden gelmeyi bırakmıştı. 1943’te ABD ordusu saçları 22 inçten (56 cm) daha uzun sarı saçlı kadınların başvurusunu talep eden bir dizi gazete ilanı yayımladı. Ancak saçların asla boyalar ve ağartıcılarla zayıflatılmamış veya yüksek sıcaklıkla düzleştirme işlemlerine maruz bırakılmamış olması gerekiyordu. Bu durum çalışma alanını o kadar daralttı ki başvuran yalnızca bir kişi oldu: 34 inç / 86 cm uzunluğundaki bukleli saçları yalnızca bebek şampuanıyla yıkanmış bir dansçı olan Colorado’lu Mary Babnik Brown (1907-91).
Saçlarına meteorolojik aletler üretmek için ihtiyaç duyulduğu kendisine açık açık söylenen ve ardından tüm saçları tıraş edilen Mary, küçük bir Amerika bayrağını bandana olarak kullanmaya başladı. Mary’nin saçları meteorolojik aletlerin yanında çok gizli Norden bombalama vizörünün ilk sürümlerindeki hedef göstergelerini üretmek için de kullanılıyordu. 1945’te Hiroşima ve Nagazaki’yi bombalayan Enola Gay ve Bockscar uçaklarının nişangâhlarında Mary’nin saçlarının kullanıldığı iddia ediliyor olsa da bu doğru değildir. Çünkü o tarihe gelinceye kadar tüm Norden hedef göstergeleri elmas uçlu takımlarla cam görüntüleyici üzerine işlenmişti. Ne var ki 1987’de dönemin ABD Başkanı Reagan, sekseninci doğum gününü kutlamak için Mary’ye gönderdiği mektupta saçlarının savaşın kazanılmasına ne çok yardımı dokunduğunu yazmıştır.
İNÇ
Eski ölçülerin birçoğu vücut bölümleri veya boyut bakımından tutarlı olma eğilimindeki diğer doğal öğelere dayanıyordu. İnç ölçü birimi ise bu kavramların her ikisini de içermektedir. İnç sözcüğü Latincede on ikide bir anlamına gelen “uncia”dan türetilmiştir. Bu durumda bir inç, bir fitin (30,48 cm) on ikide biridir ve “Troy poundu”nun on ikide birine sabitlenmiş olan bir ons (28,35 gr) ile aynı kökten gelmektedir. Kuyumcu tartısı denen “Troy” ölçüm sistemi bir zamanlar değerli maden pazarlarıyla ünlü olan ve Paris’in yaklaşık 150 km / 93 mil güneydoğusunda bulunan Fransız kenti Troyes’da kullanılan sistemdir.
Yetişkin bir erkeğin ortalama ölçülerdeki başparmağının ortasındaki boğumun genişliği bir inçe (2,54 cm) yakındır. Bundan dolayı Avrupa ve İskandinavya’nın çoğunluğunda kabataslak bir ölçü birimi olan inç yaygınlaşmıştır. Bu da neden Fransızca, İspanyolca, Portekizce, Hollandaca, İsveççe, Norveççe, Danca, Çekçe, Macarca ve Slovakçadaki başparmak ve inç sözcüklerinin hemen hemen aynı olduğunu açıklamaktadır.
Başparmakların büyüklüğü insandan insana farklılık gösterebilir, bu sebeple 1066’daki Normandiya çıkarmasından sonra Fatih William (1028-87) inç ölçüsünü uç uca duran üç arpa tanesinin uzunluğuna sabitlemiştir. Daha sonra bu uzunluk II. Edward (1284-1327) tarafından 1324’te uygulamaya konulan ve inçi “uzunlamasına uç uca yerleştirilmiş, kuru ve yuvarlak üç arpa tanesinin uzunluğu” olarak tanımlayan bir yasayla güvence altına alınmıştır. Bu tanımın modern yaşama yansıyan tek yanı, yine Edward tarafından arpa tanesiyle belirlenmesine karar verilen ayakkabı numaralandırmalarında olmuştur. İngiltere sonradan 6, 6 ½ ya da 7’lik ayakkabı boyutlarına geçtiyse de eski arpa tanesi esaslı ölçek Avrupa’da geçerliliğini korumuştur. Bu yüzden İngiltere’deki çoğu mağazada ayakkabıların numaraları, yedinin uç uca konmuş kırk arpa tanesinin uzunluğuna denk olduğunu belirtmek için örneğin “7 ve 40” şeklinde yazılır.
İSKOÇ İNÇİ
İngiliz inçinin düzenlenip yasal olarak tanımlanmasıyla İskoçya’da bir kargaşa doğmuştur. Çünkü İskoçya Kralı I. David (1084-1153) on ikinci yüzyıl ortasında karara bağladığı ağırlıklar ve ölçüler hükmünde, inçin yetişkin bir erkeğin başparmağının tırnağının dibinin genişliğine eşit kabul edilmesini emretmiştir.
David’e bunun, bireysel farklılıklar düşünüldüğünde pek de iyi bir fikir olmadığı söylendiğinde çeşitli vücut yapılarına sahip bir sürü erkeği saraya getirtmiştir. Hepsinin başparmakları ölçülüp ortalaması alındıktan sonra İskoç inçi İngiliz inçinin 1,0016’sına denk gelen bir uzunluğa sabitlenmiştir.
Bu durum üzerinde tartışılacak pek bir şey yokmuş gibi görünebilir ancak 1707 Birleşme Yasası’yla birlikte David’in kabataslak inç ölçüsü kaldırılana dek İskoç ve İngiliz kumaş tüccarları arasında yapılan ve kayda değer miktarlardaki hazır kumaşların sevkiyatını içeren anlaşmalarda pek çok uyuşmazlık yaşanmıştır. Çünkü 0,0016’lık fark büyük alışveriş işlemlerinde birkaç yardalık (36 inç / 91,44 cm) farklara yol açmıştır. Bu tür atışmalar İskoç satıcıların İngiliz alıcılar için “bir inç versen bir ‘ell’8 alırlar (elini veren kolunu kaptırır anlamında)” deyimini üretmesiyle sonuçlanmıştır. Bu ifadedeki ell daha sonra mil kelimesiyle değiştirilmiştir. Ell ölçüsü de cubit (kübit) gibi orta parmağın ucundan dirseğe kadar olan mesafeyi temsil eden eski bir ölçü birimidir.
On sekizinci yüzyıla dayanan bir inanışa göre parmak hesabı, erkeklerin eşlerini başparmaklarından daha kalın olmayan bir sopayla dövmelerine olanak sağlayan yasal haklarından ortaya çıkmıştır; ancak yasal kayıtlarda bunun kanıtına rastlanmaz.
Aslında bu ifade, başparmağın marangozlar ve benzeri meslek sahipleri tarafından inç için pratik bir karşılık olarak kullanılmasıyla ilgilidir. Başparmak aynı zamanda ekim işlemlerinde hem tohumlar arasındaki mesafenin hem de tohumların toprağa itileceği derinliğin ölçüsü olarak kullanılır. Sanatçılar uzun yıllar boyunca ileri doğru uzatılmış bir kolun başparmağını perspektif oluşturmada pratik bir mesafe ölçüsü olarak kullanmışlardır.
Kolunuz, gözleriniz arasındaki mesafenin on katı uzunluğundadır. Bir gözünüzü kapatıp başparmağınız dikey duracak şekilde kolunuzu ileriye doğru uzatın ve parmağınızı boyutunu bildiğiniz bir binayla, örneğin 100 fitlik bir ahırla hizalayın. Sabit durarak bir gözünüzü kapatıp diğerini açın. Başparmağınızın bir taraftan diğerine zıplayışına şahit olacaksınız. Beş ahır genişliğinde zıplamış gibi görünüyorsa bu size 500 fitlik bir ölçü verir. Bu sayıyı onla (kolun göze oranı) çarpınca sonunda 5000 fitlik sayıyı elde edeceksiniz. Demek ki ahırla aranızdaki mesafe 5000 fit, yani yaklaşık bir mildir.
İSVEÇ İNÇİ
İsveç’te
8