İntibah. Namık Kemal
Чтение книги онлайн.
Читать онлайн книгу İntibah - Namık Kemal страница 9
Mehpeyker o hezelamiz tebessümlerini bir kat daha tezyit ederek: “Babıâli’de herkesin esrarını aramak âdet midir? Leyla’nın şakirtlerinden kibar nazlısı bir hanım ile görüştüm (Biçare kadıncağız ne mürüvvetli idi. Benim gibi kalın kafalı bir deli kıza uğraşa uğraşa dersler de okuturdu.), ondan işittim: Babıâli hulefası arasında duyduğu sırrı saklamak, bir de kimsenin sırrını sormamak âdaptan sayılır imiş. Acaba malumatım yanlış mıdır?” sözleri ile meramını izah eyledi.
Bey, Mehpeyker’in lakırtılarındaki imaları anlayınca bir taraftan kendi yaşında bir kadından ders-i edep hakaretine düştüğü için tarif olunmaz derecede bir mahcubiyet altında kaldığı gibi diğer bir taraftan dahi mahbubesinde o kadar zekâ, o kadar irfan gördüğünden dolayı şevk-i sevdavisinin dakika be dakika tezayüdüne mağlup olarak bütün bütün veleh getirdiğinden mübahase değil itizara dahi muktedir olmaksızın: “İrade sizin! Nasıl emrederseniz öyle olsun!” demekten ve o dört-beş kelimeyi ağzından döke döke tekrar etmekten başka bir şey söyleyemedi.
Mehpeyker ise çocuğu öyle bir meyusiyet hâlinde bırakmak dahi istemediği cihetle gene hiffet-i masumanesini ele alarak ve lisanını bütün bütün değiştirerek: “Niçin öyle mahzun durdunuz? Ben neyim ki irade benim olacak? Bir kadın, hususiyle aşka mağlup olan bir kadın bir erkeği nasıl kendine ram edebilir? Yalnız deminki teklifinizi tekrar etmeyiniz. Başka ne isterseniz emrinize tabiyim.” dedi ve gayet şehevanî ve sevdavî bir nazarla beyin yüzüne bakarak sözlerine bir de: “Her ne isterseniz…” ilave etti ki –son sözünü her kelimesi kâffe-i havasının tazyiki altından çıkar gibi– gayet ağır bir tarzda söylemekle müsamahakârlığı ne raddelere kadar götüreceğini Bey’e ifham etmek istedi. Fakat Bey’in o yollarda hiç tecrübesi olmadığı gibi kendilerini iğfal-i kulube müekkil bilmiş nice yüz bin insan kıyafetinde şeytanın hulasa-i tasniatı olan nikât-i sefahet fetanetle idrak olunur şeylerden olmadığından çocuk, Mehpeyker’in son lakırtılarını yalnız hatırşinaslıktan tevellüt etme bir taltif-i nazikâneye hamleyledi ve binaenaleyh cevabında: “Sizden niyazım seyir günleri olsun burayı teşrifinizdir. Bendenizi mülakatınızdan mahrum buyurmayınız da o kadar ihsana da kailim.” diyerek saffet-i kalp ve masumiyet-i ahlakını Mehpeyker’in nazarında bütün bütün bedahete çıkardı.
Kız bu muamele-i sadedilane üzerine gene letaif-i müstehziyanesini ele alarak: “Çok şey istediniz fakat ne çare tabi olmaktan başka elimden ne gelir? Teşekkür olunur seyre gelmek herkese âdet olmuş, ülfetimize kimse birşey de söyleyemez. İnşallah uzun uzadıya kardeş gibi görüşürüz, eğleniriz.” diyerek ve saate baktıktan sonra vakit geçtiğinden bahseyleyerek gayet âşıkane bir veda ile arabasına avdet eyledi.
Конец ознакомительного фрагмента.
Текст предоставлен ООО «Литрес».
Прочитайте эту книгу целиком, купив полную легальную версию на Литрес.
Безопасно оплатить книгу можно банковской картой Visa, MasterCard, Maestro, со счета мобильного телефона, с платежного терминала, в салоне МТС или Связной, через PayPal, WebMoney, Яндекс.Деньги, QIWI Кошелек, бонусными картами или другим удобным Вам способом.