Tanrı Dağları'nın Zirvesi Aytmatov. Анонимный автор
Чтение книги онлайн.
Читать онлайн книгу Tanrı Dağları'nın Zirvesi Aytmatov - Анонимный автор страница 14
Ancak Kırgızistan Komünist Partisi Merkez Örgütü Yazarlar Birliği’nin ricasını cevapsız bıraktı, Ala Too dergisinin başeditörünün atanması işi sürüncemede kaldı. Sonradan anlaşıldı ki Cumhuriyetin parti bürokrasisi bu görev makamını Yazarlar Birliği’nin sekreterlik makamı ile birlikte Ş. Beyşenaliyev için kaymaklı ekmek tatlısı gibi saklıyor, onun Moskova’daki Yüksek Edebiyat Kurslarını bitirip gelmesini bekliyordu.
1964 Ağustos ayında iki yıl okuduğu Moskova’dan dönen Şükürbek Beyşenaliyev, okumak için gitmesinden sonra kendisi için özel olarak dondurulan sekreterlik makamına ve Ala Too dergisinin başeditörlüğüne Kırgızistan Komünist Partisi Merkezî Komitesi tarafından tayin edildi. Elbette, iki keskin cepheye ayrılarak güç yarıştıran yazarların bir grubuna iki önemli görevi vermesi, Komünist Parti yöneticilerinin yaptıkları büyük bir hataydı. Bu sebeple bu tür bir adaletsizliği C. Aytmatov’un önder olduğu yazar grubu açıkça protesto ederek kavga çıkardı. Hoşnutsuzluklar çoğunlukla Yazarlar Birliği’nin parti örgütü toplantılarında dile getirildi.
Yazarlar arasındaki durulmayan iç güç yarışı ciddi bir soruna dönüştüğünde Kırgızistan Komünist Partisi Merkezî Komitesi yöneticileri bu meseleye özel bir ilgi göstermişler ve Yazarlar Birliği’nde ortaya çıkan kavgalı durum hakkında Rusça uzun bir bildiri hazırlatmışlardı. Bildiride yazar topluluğunda hizip çatışmaları sonucunda ortaya çıkan kavganın tartışılması ve değerlendirilmesine çalışılmıştı.
Elbette, kavga ateşinin alevlendirilmesinde üst düzey parti bürokratlarının doğrudan payları olduğu için onların kalemlerinden çıkan bildirinin tarafsız bir içeriğe sahip olması mümkün değildi, ancak, bu resmî belgeye yazarların parti toplantılarında, yine başka edebî tartışma toplantılarında yaptıkları konuşmalardan örnekler alınmıştı. Aşağıda biz bu bildirinin yazarlar arasında o dönemde hüküm süren sorunlu atmosferden somut bilgiler veren bazı parçalarını tercüme ederek vereceğiz:
Rapor vermek ve tekrar seçim yapmak için düzenlenen parti toplantısında parti örgütünün çalışmaları prensipli bir şekilde tartışılmadı, bu toplantıda konuşulanların çoğu birilerinin övülmesi, birilerinin suçlanması, karşılıklı hakaret ve sataşma şeklindeydi. Hiziplere ayrılma belası yüzünden T. Abdumomunov (Yazarlar Birliği Birinci Sekreteri – S. C.) Kırgızistan Yazarlar Birliği Parti Kolu Bürosu üyeliğine seçilmedi. Parti toplantısında C. Aytmatov, S. Eraliyev, K. Bobulov, T. Adışeva ve diğerlerinin konuşmaları, Ş. Beyşenaliyev’in Ala Too dergisinin editörlüğüne tayin edilmesi meselesine atfedildi. Onlar derginin sorumlu sekreteri O. Orozbayev’i himaye edip onun editör olmasının zorunlu olduğunu söylediler, (Kırgızistan Komünist Partisi) Merkezî Komitesinin demokrasi prensiplerini bozduğunu, editörlük görevine kimin tayin edileceği meselesi üzerine parti bürosu ve sekreteri (Orozbayev) ile görüş alışverişinde bulunmadıklarını söylediler, biz Merkezî Komitenin kararını kabul etmiyoruz dediler, vb.
Buna (sorun çıkmasına–S.C.) yazar C. Aytmatov’un parti ahlakına uygun olmayan taraflı konuşması sebep oldu. Onun ne parti toplantısında takındığı tavırda ne de yaptığı konuşmada komünist bir insana, otoriter, tanınmış bir yazara yakışır bir sadelik vardı. O, konuşmasına şöyle başladı: “Ben bu toplantıya 300 km uzaktan geldim, film (İlk öğretmen – S.C.) çekiliyordu, bu işimi bırakıp geldim, çünkü bu parti toplantısına katılmayı kendime bir görev olarak bildim… Ben… kim bilir nasıl sanat meseleleri… Eraliyev’in manzumesi gibi kıvanç verici olaylar… Üzerine konuşmak istemiştim.” Ancak kendi ifadesiyle, yoldaş Aytmatov böyle yapamıyormuş çünkü “Ben şimdi de bizim Birliği entrikalar ve provokasyonlar sonucu birbirlerine cin görmüş gibi tahammül edemeyen insanların toplandığı bir yer olarak görüyorum.” Daha da ileri giderek o şöyle dedi: “Yazarlar Birliği’ndeki sorun son günlerde Birinci Sekreterimiz yoldaş Abdumomunov’un tutarsız davranışlarından sonra, Beyşenaliyev’in kanunsuz bir şekilde Ala Too dergisinin editörü ve Yazarlar Birliği’nin sekreteri olarak tayin edilmesinden sonra daha da büyüdü… Benim bahsettiğim bu olay Ağustos sonlarında ortaya çıktı. O gün Kırgız edebiyatının kara günü oldu… Bu, sizlerin istediği, çoğunluğun istemediği bir insanın (Ş. Beyşenaliyev’in – S.C.) itibarının yükseltilmesini amaçlayan gizli bir anlaşmaydı.
Yoldaş Aytmatov, yoldaş Abdumomunov’a dönüp şöyle dedi: “Siz, hiçbir işte tutunamayan bir insana, Kırgızistan Yazarlar Birliği’nin prensipsiz sekreterine dönüştünüz. Ben bütün halka sizin ettiklerinizin basit mantığını açıklayacağım. Siz, Merkezî Komitede Beyşenaliyev’in yakın dostu ve akrabası Moldobayev’in çalıştığını öğrendiniz. Siz, orada bu ikisinin dostu Murataliyev’in bulunduğunu öğrendiniz.9 Siz yerinizi korumak için bu insana (Ş. Beyşenaliyev’e – S.C.) dayanmak gerektiğini anladınız.
Bu, ciddiyetten uzak ve sorumsuzca söylenen sözler doğru değildi. Bu cümlelerin her bir kelimesinde haddini aşan bir abartma vardı.
Onun söylediklerini yoldaş Eraliyev tekrarlamaya başladı. O, hiçbir temele dayanmadan “Abdumomunov ben bilirim illetine yakalanıp şişip gitti.” dedi. Ala Too dergisinin çalışmalarındaki eksikliklerden bahsetmeyip derginin editörlük görevini sürdüren O. Orozbayev’e övgüler yağdırdı. “Biz ona (Orozbayev’e) inandık, o da oldukça iyi çalıştı, dedi yoldaş Eraliyev, – Yoldaş Orozbayev (başeditörlük için) teklif edildiğinde (üst makamlar) onu tayin etmedi. Buna biz üzgünüz. Niçin bizim fikirlerimiz dikkate alınmıyor?”
Yoldaş Eraliyev, Yazarlar Birliği İdare Divanının Beyşenaliyev’in (Ala Too dergisinin editörlüğüne) tayin edilmesi konusundaki kararını “rezil bir karar” olarak kabul ediyormuş. “Niçin yoldaş Abdumomunov iki yıldan beri Orozbayev’in editörlük görevine tayin edilmesini talep etmedi? – diye sordu Eraliyev. – Ne olacak, Orozbayev tayin edilmese editörlük için Beyşenaliyev’den başka bir insan mı bulunamadı? Sizler böyle yapmakla insanların namuslarını ayağa düşürüyorsunuz!” Onun daha da ileri giderek söyledikleri şunlar: “Ben açıkça söyleyeyim, Beyşenaliyev büyük çaplı bir kariyer düşkünü, ömrümde böyle bir kariyer düşkününe rastlamadım.” Böylesine büyük suçlamalarda bulunan yoldaş Eraliyev hiçbir delil göstermedi.
Yazarlar arasındaki gruplaşmanın güçlenmesi ve karşılıklı ilişkilerin sertleşmesinde Pravda gazetesi muhabiri yoldaş K. Bobulov olumsuz bir rol oynamıştır. Oturduğu makam prensipli, tarafsız olmayı gerektirse de yoldaş Bobulov edepsizlik ederek sağlam temellere dayanmayan sözler söylerdi. Buna, onun S. Eraliyev’in “Yıldızlara seyahat” isimli manzumesi Yazarlar Birliği’nde tartışıldığında Yazarlar Birliği’nin parti organının bir önceki dönem çalışmalarının bilançosunun çıkarılarak hesabının verilmesi ve yeni seçimlerin yapılması için bir toplantı düzenlendiğinde, genç yazarların Cumhuriyet çapındaki danışma meclisi toplandığında takındığı tavır ve söyledikleri delildir.
Parti toplantısında yoldaş
9
Karıbek Moldobayev o dönemde Kırgızistan Komünist Partisi Bilim ve Kültür Bölümü başkanıydı; Beyşen Murataliyev Kırgızistan Komünist Partisi Merkezî Komitesi İdeoloji Bölümü sekreteriydi.