Gurur ve Ön Yargı. Джейн Остин

Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Gurur ve Ön Yargı - Джейн Остин страница 21

Автор:
Жанр:
Серия:
Издательство:
Gurur ve Ön Yargı - Джейн Остин

Скачать книгу

olurdu; çünkü davetin yapıldığı günden balo akşamına dek aralıksız yağan yağmur, Meryton’a bir kez bile gitmelerine imkân tanımamıştı. Ne teyzelerini ne subayları görmüşler ve ne de onlardan bir haber alabilmişlerdi. Netherfield balosunda ayakkabılara takılacak güller bile siparişle hazırlanmıştı. Elizabeth bile Bay Wickham ile muhabbetini ilerletmesine tamamen engel olan bu havaya sabretmekte zorlanıyordu ve salı günü edilecek danstan başka hiçbir şey Kitty ve Lydia’ya, böyle geçecek bir cuma, cumartesi, pazar ve pazartesiyi dayanılır kılamazdı.

      18

      Elizabeth, Netherfield’daki salona girip orada bulunan kırmızı ceketliler grubu arasında Bay Wickham’ı arayıp da bulamayıncaya dek onun geleceğinden hiç kuşku duymamıştı. Onu haklı olarak dehşete düşüren şeyler öğrenmişti ama bunların hiçbirisi adamla karşılaşacağına olan güvenini sarsmamıştı.

      Her zamankinden daha büyük bir özenle giyinip kuşanmış, genç subayın kalbinin fethedilmemiş bir yeri kalmışsa, onu da o gece fethedeceğini düşünerek büyük bir hevesle hazırlanmıştı. Ama birdenbire dehşetle, Bay Darcy’nin keyfi için Bingley’lerin subaylara yolladığı davetiyelerden Wickham’a kasten yollanmadığı gibi bir kuşkuya kapıldı. Durum tam böyle olmamakla birlikte, kesinlikle gelmeyeceği, Wickham’ın arkadaşı Bay Denny tarafından resmen doğrulandı. Lydia adama durumu merakla sormuş ve ondan, Bay Wickham’ın iş için şehre inmek zorunda kaldığını ve henüz dönmediğini öğrenmişti. Bay Denny anlamlı bir gülümsemeyle ekledi:

      “Burada -ismi lazım değil- bir beyle karşılaşmaktan kaçınmak istemeseydi, bence iş falan umurunda olmazdı.”

      Açıklamanın bu kısmını Lydia duymasa da Elizabeth duymuştu ve ilk aklına gelen nedenle değilse bile, Wickham’ın yokluğundan Darcy’nin sorumlu olduğu kesinleşince ansızın uğradığı hayal kırıklığıyla ona hissettiği soğukluk öyle artmıştı ki az sonra yanına yaklaşınca kibar sorularına makul bir nezaketle cevap vermekte güçlük çekti. Ona ilgi göstermek, tahammül etmek, sabretmek Wickham’ı incitmek demekti. Onunla hiç konuşmamaya karar vererek biraz hırçın bir tavırla başını çevirdi, öyle ki bu tavrı Bay Bingley’le konuşurken bile takınıyordu. Körü körüne taraf tuttuğu için ona da kızıyordu.

      Ama Elizabeth’in hırçın bir yaradılışı yoktu. O gece için kurduğu tüm hayalleri yerle bir olmuşsa da moralini uzun süre bozmadı, bir haftadır görmediği Charlotte Lucas’a derdini anlattıktan sonra sözü hemen ve isteyerek kuzeninin tuhaflıklarına getirdi ve kızın dikkatini Collins’e çekti. Ne var ki ilk iki dans sıkıntısını geri getirdi; işkenceydi bunlar. Hantal ve vakur Bay Collins, dansa eşlik edeceği yerde özür dileyip duruyor ve farkında olmadan sürekli yanlış adım atarak Elizabeth’e iki dans boyunca kötü bir kavalyenin neden olabileceği tüm utanç ve sıkıntıyı veriyordu. Elizabeth ondan kurtulunca kendini âdeta kuş gibi hafif hissetti.

      Sonra bir subayla dansa kalktı ve Wickham’dan söz etmenin ve onun herkes tarafından sevildiğini öğrenmenin keyfini yaşadı. Bu danslar da bitince Charlotte Lucas’ın yanına gitti ve onunla konuşurken neye uğradığını anlamadan kendini Darcy’yle konuşurken buldu. Darcy onu dansa kaldırdığında o kadar şaşırmıştı ki ne yaptığını bilmeden teklifi kabul edivermişti.

      Bay Darcy, kızdan olumlu karşılık alınca oradan uzaklaşıp gitmişti; Elizabeth boş bulunduğu için kendi kendine kızdı. Charlotte onu avutmaya çalışıyordu:

      “Bence ondan çok hoşlanacaksın Elizabeth.”

      “Tanrı korusun! İşte bu en büyük talihsizlik olur! İnsanın nefret etmeye kararlı olduğu birisinden hoşlanması!.. Benim için böyle bir kötülük dileme!”

      Dans başlayıp da Darcy, Elizabeth’i almak için onlara doğru gelirken Charlotte arkadaşının kulağına, aptallık yapmamasını ve Wickham’a olan beğenisinin, ondan on kat daha önemli bir adamın gözüne itici görünmesine sebebiyet vermemesi gerektiğini fısıldadı bir çırpıda.

      Elizabeth karşılık vermedi ve dansa kalkanlar arasına katıldı. Bay Darcy’ye eşlik etmenin kendisine verdiği saygınlığa hayret etti; çevresindekilerin gözlerinden de bunu görmenin şaşkınlığı okunuyordu. Bir süre tek bir kelime bile konuşmadan durdular. Elizabeth iki dans bitene dek aralarındaki sessizliğin sürüp gideceğini düşünmeye başlamış, önce bunu bozmamaya karar vermişti; ta ki kavalyesini konuşmaya zorlamanın onun için daha büyük bir ceza olacağını düşünerek dans hakkındaki bir iki fikrini söyleyene dek. Darcy cevap verdi ve sonra gene sustu. Birkaç dakika süren bir sessizlikten sonra Elizabeth kavalyesine ikinci kez, “Şimdi bir şey söyleme sırası sizde Bay Darcy.” dedi, “Ben danstan söz ettim, belki siz de odanın genişliği veya dansa kalkan çiftlerin sayısı hakkında bir şey söylemelisiniz.”

      Genç adam gülümsedi ve onun söylemesini istediği her şeyi söylemeye hazır olduğunu bildirdi.

      Elizabeth, “Pekâlâ…” dedi, “Şimdilik bu cevap yeterli. Belki daha sonra ben de özel baloların, genellerden çok daha hoş olduğuna dair bir şeyler söylerim ama şimdilik sussak da olur.”

      “Demek sizce dans ederken konuşmak kuraldır, öyle mi?”

      “Bazen… İnsan biraz konuşmalı, bilirsiniz. Birlikte yarım saat hiç konuşmadan öylece durmamız tuhaf görünecektir ama yine de bazılarının hatırı için konuşulacaksa bu öyle bir ayarlanmalıdır ki olabildiğince az söz söyleme zahmetine katlanılsın.”

      “Bu taş kendinize mi yoksa bana mı?”

      “Her ikisi de…” diye alaycı bir tavırla cevap verdi Elizabeth, “Çünkü çoğu zaman kafalarımızın işleyişinde büyük bir benzerlik görüyorum. İkimizin yapısı da sokulgan değil, insanlardan uzak duruyoruz, odadaki herkesi şaşırtacağını ve bir atasözü gibi kuşaktan kuşağa aktarılacağını düşünmüyorsak ağzımızı açıp bir şey söylemek istemiyoruz.”

      “Bu çizdiğiniz tablo sizin karakterinize hiç uymuyor, bundan eminim.” dedi Darcy, “Benimkine ne derece uygun olduğunu ise söylemeyeyim ama belli ki siz bana yakıştırmışsınız.”

      “Kendi becerimi ölçmek bana düşmez.”

      Darcy cevap vermedi ve dans sona erene dek de sessiz kaldılar. Neden sonra Darcy, Elizabeth’le kız kardeşlerinin Meryton’a çok sık gidip gitmediklerini sordu. Elizabeth çok sık gittiklerini söyledi, sonra kendini tutamayarak, “Geçen gün bize rastladığınızda tam da yeni bir dost ediniyorduk.” diye ekledi.

      Bu sözler etkisini hemen göstermişti. Darcy’nin yüzünü daha derin bir kibir ifadesi kapladı. Ama tek bir söz söylemedi, Elizabeth de zayıf davrandığı için kendini suçladı ve konuşmaya devam edemedi. Sonunda Darcy gergin bir tavırla konuştu:

      “Bay Wickham sevimli tavırları sayesinde kolayca dost kazanabilir, gerçi bu dostlukları sürdürmekte aynı beceriyi gösterebileceğinden kuşkuluyum.”

      “Sizin dostluğunuzu kaybetme şanssızlığını yaşamış.” diye cevap verdi Elizabeth üzerine basa basa, “Hem de belki ömür boyu acısını çekeceği bir biçimde.”

      Darcy cevap vermedi, konuyu değiştirmek ister gibi bir hâli vardı. O sırada Sör William Lucas yanlarında belirdi, dans edenlerin

Скачать книгу