Eski Mektuplar. Ахмет Мидхат
Чтение книги онлайн.
Читать онлайн книгу Eski Mektuplar - Ахмет Мидхат страница 12
Sen buradan gittin. Zaten hasta, marazlı olan vücudum o zamandan beridir yavaş yavaş kuvvetten düşmeye başlamıştı. Şimdi ise pek hâlsiz ve takatsizim. Kalbimde fena bir ıstırap var. Ara sıra bayılıyorum. Son defaki nöbet pek şiddetliydi. Bu hâl bir daha tekrar ederse korkarım ki netice vahim olacak. İşte yavrum hakikat şimdilik bu merkezde. Fakat sen o kadar sıkılma, üzülme. Takdirde ne varsa o zuhur edecek değil mi? Sana yalnız şunu nasihat ederim. Şayet bana bir hâl olursa Meliha’yı terk etmeyesin. Sen ona hem babalık, hem zevcelik edeceksin. Anlıyor musun oğlum? Başka yazacak ne var? Sana göre fazla nasihat gereksiz değil midir? Şu kadar ki beni unutmayasınız. Göçmüşleri ne ile yâd ederlerse siz de bana o güzel hediyelerden yollayasınız.
Kenan bitmişti, mahvolmuştu. İnsani hüviyetini kaybetmişti. Başında yıldırımlar patlasa, kalbinden yanardağlar boşansa bu kadar müteessir olmazdı. O mektep onun bütün dertlerini, bütün elemlerini ufacık bir okuma ile teskin eden, ona her şeyi hoş gördüren o safalı köşk ve mektep, döndü döndü de bütün kuvvetiyle başına yıkıldı.
Sükûnetle, pek garip, pek hazin bir sükûnetle, o felaketli haberleri ihtar eden kâğıdı katladı cebine soktu. Bir müddet hiçbir şeyi düşünmeye muktedir olmaksızın dalgın bir hâlde durdu. Etrafını kaplayan eşyaya hayran hayran bakıyordu. Fakat bir şey göremiyordu. Bu hâl beş, on dakika kadar devam etti. Sonra kendine gelebildi. Gözlerine inanamıyormuş gibi mektubu bir daha okudu. Kanlı yaşlarla ıslanan o kâğıt, farkına varmadan elinden yuvarlandı. Artık bütün hissi, bütün kuvvetiyle ağlıyordu.
İşte o zaman hatırına bir gece evvelki rüyası geldi. O siyah ve matemli elbiseye bürünen, onu ikaza çalışan vücudun kim olduğunu anladı. Evet, o heybetli olan hayal Meliha idi. Bu kara satırları yazan da yine Meliha idi…
Sınıflarına sabıkı veçhile tertip edilmiş talebeler dershanelere girmeye başlamıştı. Kenan’dan başka memleketinden mektup alanlar şen şatır idiler. O zavallı ise, en geride boynu bükük yetimler gibi mahzun gidiyordu. Kendisinden her suretle istifade eden arkadaşlarından hiçbiri biçareye, “Hâlin nedir?” bile demiyorlardı. Bu insaniyetsizlik, bu yalnızlık çok gücüne gitmişti.
Şimdi öncekiler gibi ön sıralarda muallimlerinin gözü önünde durup ders dinleyemiyordu. Tembellere mesken olan arka sıralarda, o haylazların içinde oturuyordu. Yalnız düşünüyordu. Muallimlerden talebelere varıncaya kadar herkes Kenan’da olan şu ani değişmeye hayret ediyordu. Derdini bilseler ona hayret etmez; çok acırlardı.
Конец ознакомительного фрагмента.
Текст предоставлен ООО «Литрес».
Прочитайте эту книгу целиком, купив полную легальную версию на Литрес.
Безопасно оплатить книгу можно банковской картой Visa, MasterCard, Maestro, со счета мобильного телефона, с платежного терминала, в салоне МТС или Связной, через PayPal, WebMoney, Яндекс.Деньги, QIWI Кошелек, бонусными картами или другим удобным Вам способом.