Entelektüelin kutsal kitabı - modern kültür. David S. Kidder

Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Entelektüelin kutsal kitabı - modern kültür - David S. Kidder страница 11

Автор:
Жанр:
Серия:
Издательство:
Entelektüelin kutsal kitabı - modern kültür - David S. Kidder

Скачать книгу

da sorumlu tutuldular. Ne var ki olay hiçbir zaman tam anlamıyla çözülemedi.

      Anarşistler doğaları gereği ulusal bir lidere sahip değillerdi. Öte yandan en bilinen Amerikan anarşisti Emma Goldman’dı (1869–1940). Gizlilikleri onlardan duyulan korkunun artmasına neden oldu. Anarşizm korkusu I. Dünya Savaşı sonrasında komünizm düşmanlığını tetikledi. Goldman ve pekçok anarşist ya da komünist olduğu düşünülen pek çok kişi, ülkeden sürgüne gönderildiler.

      Birleşik Devletler’de 1920’lerden sonra şiddet eylemlerini sonlandıran anarşist hareketin dünya çapında hâlâ birçok destekçisi bulunmaktadır.

Ek Bilgiler

      1- Goldman, 1892 yılında bir grevi bastıran çelik baronu sanayici Henry Clay Frick’e (1849–1919) suikast girişiminde bulunmakla suçlanmıştı.

      2- Joseph Conrad (1857–1924) tarafından yazılan 1907 tarihli klasik roman “Secret Agent”, İngiltere’deki Greenwich Gözlemevi’ni havaya uçurmayı amaçlayan anarşist bir komployu anlatmaktadır.

      3- 1871 yılında isyancılar Paris’in kontrolünü iki ay boyunca ele geçirdi. Paris Komünü olarak anılan yarı-anarşist bir yapılanma kurdular. Fransız güçleri yeniden kontrolü ele geçirince komün liderlerinin büyük bölümü idam edildi.

      Ty Cobb

      Ty Cobb (1886–1961), beyzbol tarihinin gelmiş geçmiş en başarılı oyuncularındandı. Saha dışında ise oldukça sert bir adamdı.

      Agresif bir oyun stili olan Cobb, kimilerince tüm zamanların en mükemmel oyuncusu olarak görülmektedir. Halen gelmiş geçmiş en iyi kariyer vuruş ortalamasına sahiptir (0,367) ve erişilemeyen 12 vuruş ortalaması şampiyonluğu bulunmaktadır. Cobb aynı zamanda kendi zamanında kimsenin zorlayamadığı stolen-base rekorlarına sahiptir. 1936 yılında Beyzbol Onur Listesi açılışında Babe Ruth’tan (1895–1948) daha fazla oy almıştır.

      Ne var ki hayranları ve diğer sporcular tarafından çok sevilen Babe’den farklı olarak Cobb herkes tarafından hakir görülmüştür. Sahada güçlükle kontrol edebildiği bir öfkeyle oynardı. Kramponlarının dikenleri, karşısına çıkan herkesi hedef alıyordu. Saha dışında da aynı ölçüde korkunç biriydi. Bir keresinde kendisine laf atan bir taraftara saldırmak için tribünlere kadar gitmişti.

      Cobb, on sekiz yaşında başına gelen bir olayın etkisinden hiçbir zaman kurtulamadığını söylüyordu. Annesinin başka birisiyle ilişkisi olduğunu düşünen Cobb’un babası aniden eve gelmiş ve yatak odalarının açıldığı balkona tırmanmıştı. Dışarıda bir yabancının olduğunu düşünen Cobb’un annesi ateş etmiş ve babasını öldürmüştü. Annesi daha sonra kasıtsız olarak ölüme sebebiyet vermekle suçlanacaktı.

      Cobb, yirmi dört sezon toplamında 4191 vuruş, 2245 koşu/sayı ve 892 stolen-base sahibiydi. On yıllar boyunca bu rekorlar aşılamayacaktı. 1909 yılında “Detroit Tigers” için üç farklı istatistikte önemli başarı kazandı. 0,377 vuruş ortalaması, 9 tur vuruşu ve 107 runs batted ile ligin başını çekiyordu. 1911 yılında Amerikan Ligi En Başarılı Oyuncu Ödülü’nün ilki ona verildi. Bu ödüle, vuruş ortalaması (0,420), koşu/sayı (147), runs battled (127) gibi çeşitli kategorilerdeki lig liderliği ile layık görüldü.

      Borsada milyonlar kazanmıştı. Coca Cola şirketinde yatırımları vardı. Zengin bir adam olarak öldü. Cenazesine beyzbol camiasından sadece dört kişi katıldı.

Ek Bilgiler

      1- Georgia Narrows’ta doğan Cobb’un lakabı, “Georgia Fıstığı”ydı.

      2- “Detroit Tigers” (1905–1926) ve “Philadelphia A’s” (1927–1928) için oynamıştı. 1921’den 1926’ya kadar Tigers için oyuncu-menajer olarak görev yaptı.

      3- Cobb’un önemli başarılarından biri de yirmi üç yıl art arda, yılda en az 0,320 vuruş yapmasıdır.

      4- Cobb “Detroit Tigers”la (1907, 1908 ve 1909) üç Dünya Serisi’nde yer aldı ama hiçbirini kazanamadı. Gerçekten de bu büyük atıcı, Dünya Serisi kariyerinde yalnızca 0,262 vuruş yapabilmiştir.

      Bayrak Direği Oturuşu

      1924 yılında kazazede lakaplı gözüpek Alvin Kelly (1893–1952), Kaliforniya, Hollywood’daki bir bayrak direğinde tam on üç saat, on üç dakika oturmuştur. Kelly’nin başarısı bir dünya rekoruydu. Zaten böyle bir şeyi deneyen ilk kişi de kendisiydi. Son derece ilginç bir modanın başlamasına neden oldu.

      Alvin Kelly

      Kelly’nin başarısı ile ilgili haberler ülkede yayıldıkça başkaları da onun rekorunu kırmayı denedi. Denemeler, on iki ile yirmi bir gün arasında değişiyordu. Kalabalıklar “Direk Kralı” olmaya hak kazanacak yeni kişiyi görmek için toplanıyor, gazeteler hevesli bir biçimde sonuçları yayınlıyordu.

      1928 yılında Kelly, Kentucky, Louiseville’e geldi. Courier-Journal ve Times “Cesur Kelly Bayrak Direğinde, Yüz Saati Deniyor” başlıklarıyla çıkmıştı.

      Bayrak direği oturuşu ilhamını Simeon Stylites (y. 390–459) isimli Suriyeli bir Hıristiyan azizden alıyordu. Stylites, günlük yaşamın baskısından kurtulabilmek için otuz yedi yıl boyunca merdivenli bir platformun tepesinde yaşamıştı. Öldüğü sırada da platformun tepesine tünemiş durumdaydı. Onun yaşamı antik dünyada başkalarına da ilham vermişti. Onlara “stylite’ler” deniliyordu.

      1930 yılında rekoru başkaları tarafından kırılan Kelly, New Jersey’deki Atlantic City’de bir direkte kırk dokuz gün oturarak yeni bir rekor kırmak istedi. Ancak bu yıllarda Amerikalılar için endişelenecek daha önemli meseleler vardı: 1929 yılında borsa çakılmış ve direğe oturmak popülaritesini kaybetmişti.

Ek Bilgiler

      1- Güncel rekor Polonyalı Daniel Baraniuk’a (1975–) aittir. 2002 yılında bir direğin tepesinde 196 gün geçirmiştir.

      2- Dünya Direğe Oturma Şampiyonası’nın güncel kurallarında yarışmacılara iki saatte bir mola izni verilmektedir.

      3- İspanyol yönetmen Luis Buñuel (1900–1983), 1965 tarihli “Simón del desierto” filmini Simeon Stylites’in öyküsüne dayandırarak yapmıştır.

      Howard Hughes

      Howard Hughes (1905–1976), 20. yüzyılın en gizemli ve anlaşılmaz insanlarındandı. Nüfuzlu bir sanayici, yenilikçi bir film yapımcısı ve yönetmen, rekorlara sahip bir havacı, hırslı bir uçak imalatçısı, Las Vegas’ın otel ve kumarhane endüstrisinde bir devdi. Öte yandan berbat bir iş adamıydı. Filmleri, havacılık işletmeleri, otelleri ve kumarhaneleri 10 milyonlarca dolar kaybetmesine neden olmuştu.

      Hughes en çok ağzı sıkılığı ve özellikle hayatının sonlarına doğru kendini fazlasıyla kaptırdığı hastalık korkusu ile tanınmıştı. Bu dönemde tecrit olmuş bir biçimde otel odalarında yaşamış, madde bağımlılığının kölesi haline gelmiş

Скачать книгу