Hasan Mellah yahut Sır İçinde Esrar. Ахмет Мидхат

Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Hasan Mellah yahut Sır İçinde Esrar - Ахмет Мидхат страница 56

Жанр:
Серия:
Издательство:
Hasan Mellah yahut Sır İçinde Esrar - Ахмет Мидхат

Скачать книгу

sıhhatiniz pek yerini bulmuş.”

      Madam: “Lütfunuz sayesinde yeniden hayat bulmuş gibiyim efendim.”

      Конец ознакомительного фрагмента.

      Текст предоставлен ООО «Литрес».

      Прочитайте эту книгу целиком, купив полную легальную версию на Литрес.

      Безопасно оплатить книгу можно банковской картой Visa, MasterCard, Maestro, со счета мобильного телефона, с платежного терминала, в салоне МТС или Связной, через PayPal, WebMoney, Яндекс.Деньги, QIWI Кошелек, бонусными картами или другим удобным Вам способом.

      1

      Taler: Venedik altını (e.n.) 8

      2

      Navlun: Deniz ve nehir yolu ile taşınan eşya için, taşıma hizmeti karşılığında gemi şirketine ödenen ücret. (e.n.) 19

      3

      Uskuna: Pruva direği kabasorta armalı, grandi direği sübye armalı olan iki direkli yelkenli gemi. (e.n.) 24

      4

      Zih: Gemi teknesine boydan boya çekilmiş, tahtadan veya madenden yapılmış pervaz. (e.n.)

      5

      Salta: Yakasız, iliksiz, kolları bolca bir tür kısa ceket. (ç.n.) 25

      6

      İki çifte sandal: İki kişi tarafından ve iki çift kürekle çekilen sandal. (e.n.) 26

      7

      Hüsn-i teveccüh: Saygı ile övme, takdir etme. (e.n.) 27

      8

      Müstahzar (çoğulu müstahzarat): Kullanıma hazır duruma getirilmiş, hazırlanmış. (e.n.) 32

      9

      Pirane: Yaşlılara yakışır şekilde, olgunca tavır. (e.n.) 34

      10

      Fermene: Türlü nakışlarla işlemeli, önü kavuşmayan, yeleğe benzeyen bir giysi. (e.n.) 53

      11

      Tafsil: Etraflı olarak bildirmek. (e.n.) 75

      12

      Maltız: Malta Adası’ndan olan, Maltalı. (e.n.) 76

      13

      Matlub: İstek, istenilen şey. (e.n.) 80

      14

      Nabedid: Görünmeyen, meydanda olmayan. (ç.n.) 86

      15

      Müşahhas: Şahıs haline girmiş, şahsiyeti belli olmuş. Şahıslanmış, teşhis edilmiş. (e.n.) 89

      16

      Muhtıra: Hatırlatmak veya hatırlamak için yazılan tezkere. (e.n.) 99

      17

      Pelas-puş: Eski abaya, çula bürünen, fakir. (e.n.) 103

      18

      Riayet: İyi karşılamak, ağırlamak, hürmet etmek. (e.n.) 112

      19

      Mağbut: Gıpta edilen, imrenilen. (e.n.) 126

      20

      Münselib: Kaçırılmış, kalmamış, kaldırılmış (Bu tabir; huzur, asayiş, emniyet ve rahat hakkında kullanılır.). (e.n.) 132

      21

      Mellah: Gemici, kaptan, denizci. (e.n.) 137

      22

      İşrap: Bir maksadı açıktan değil de, dolayısıyla gösterme. Kapalı surette anlatma. (e.n.) 140

      23

      Müstait: İstidadı olan, kabiliyetli, uyanık, anlayışlı, akıllı. (e.n.) 141

      24

      İstifasar: İfade isteme, sorma, sorup anlama. (e.n.) 143

      25

      Güneşin batışından üç saat sonra. (e.n.) 151

      26

      Eşmek: At hızlı gitmek. (e.n.) 152

      27

      Yakin: Şüphesiz, sağlam ve kati olarak bilmek. (e.n.) 153

      28

      Randa sereni: Geminin en gerisindeki yan yelkenin çekildiği direk. (e.n.) 154

      29

      Müftehir: Bir şeyi övünç bilerek onunla sevinen, övünen, iftihar eden. (e.n.) 156

      30

      Ümera: Yüksek rütbeli zabitler. (e.n.) 158

      31

      Mustalah: Istılahlı. Garip ve az kullanılır kelime ve terimlerle dolu olup pek anlaşılmayan. (e.n.) 171

      32

      Avara etmek: Bir teknenin yanaşmış olduğu bir

Скачать книгу