Tezer yahut Melik Abdurrahmân-is-sâlis. Abdülhak Hamit Tarhan
Чтение книги онлайн.
Читать онлайн книгу Tezer yahut Melik Abdurrahmân-is-sâlis - Abdülhak Hamit Tarhan страница 6
![Tezer yahut Melik Abdurrahmân-is-sâlis - Abdülhak Hamit Tarhan Tezer yahut Melik Abdurrahmân-is-sâlis - Abdülhak Hamit Tarhan](/cover_pre1259726.jpg)
Suâline şaşarım!
(sonra mütereddidane)
İstemem!.. Halbuki…
(torbayı alarak)
Ne çâre?.. Kader.
(nevâzişle)
Şuraya vaz’eder teşekkür eder,
Seni de okşarım!..
Tezer
(handan)
Daha?
Rişar
O kadar.
(torbayı muayene ile)
Her fesâda bu torbadır masdar!
Tezer
Hele senden benim müfârekatim,
Abdirahman ile mürâfakatim
Hep geçinmek belâsıdır, ma’lûm.
Rişar
Ne denir, hükm-i tâli’-i mazlûm.
Rızk için artık olmayız nevmîd;
Bu sebepten Hudâya bin tahmîd!
Firkate oldu münkalib fâka;
Bu sebebten de lâ’net âfâka!
Tezer
İşte bak zâhir oldu hikmet-i fâl:
Eyledim şâhı âkıbet iğfâl.
Şimdi de azm edip bilâ-te’hîr,
İyice etmeli anı teshîr;
Bir iki ay daha karâr ederim,
Sonra bir yol bulup firâr ederim,
Ki makarrım senin huzûrun olur.
Emr-i tezvîcimiz netîce bulur.
Rişar
(müteheyyic)
Yine gitmek mi istiyorsun? Aman!
Tezer
Ayn-i fırsat değil midir bu zaman?
Rişar
Torbamız elverir ölünceye dek.
Neye lâzım yine desîse ve dek?
Tezer
(torbayı alarak)
Ya niçin biçmeyim ekilmiş iken?
Rişar
Vergiyi biçmeden verirse eken?
(Tezer güler.)
Kalbe nâzır değil mi Hak her gâh?
Senin olmaz mı hîlene âgâh?
Arz-ı hâl ettiğin zamanda murâd
Para almaktı, ya’ni bir irâd.
(torbayı alarak)
İşte bahşetti Hazret-i Yezdân.
Tezer
Sözüme vâkıf olmuyor nâdân!
Rişar
Gittiğim doğruluk denir bir yol.
Bildiğim bir dil, ismi İspanyol.
Fitnece, kahbe zence, zâlimce
Bilmemek zül değil hayâlimce!
Tezer
(torbayı alarak)
Fevt-i fırsat, imâte-i evkaat
Kendini öldürüş demek kat kat.
Rişar
Fırsatı fevt olunca bir töhmet;
Hîle îcâd ediş midir hizmet?
Vakti tazyî’olursa bir küfrân,
Cem’-i nakd eylemek midir şükrân?
Tezer
Ba’zı hoştur zemîm olan şeyler;
Hîle bir orduyu halâs eyler.
Rişar
Ettiğin hîle sanki hizmet mi?
Halk için mûcib-i selâmet mi?
Sana âid olunca menfaati.
Kim alır ettiğin mürâcaati?
Hîlemiz halk içinse pek a’lâ;
Bizi elbette afveder Mevlâ.
Halbuki her teşebbüsün ancak
(torbayı alarak)
İddihâr-i nükuud için olacak;
Bu cihetle o hîle töhmettir;
Belki küfrân-ı nân-u-ni’mettir.
Hırs eden dâimâ görür usret;
Ya’ni mahrum olup çeker hasret.
Tezer
Şu da vardır ki ye’s ile hırmân
Yine tahrîs eder fakiri hemân.
(dest-sây-ı nevâziş olarak)
Düşünürsen nişanlın olduğumu.
Bilmen îcab eder ki bulduğumu
Hep seninçün ben iddihâr ederim;
(torbayı alarak)
Sana vermekle iftihar ederim!
Rişar
Maksadın hangi borcunu ödemek?
Tezer
Babana hoş görünmeli…
Rişar
Ne demek!
Pederim, var mı hâcet-i ifhâm,
(torbayı alarak)
Her işi hoş görür.
Tezer
(handan, torbayı alarak)
Ne hoş evham!
Olduğum halde bâkir-i tâhir,
Beni