Ahmet Baytursınulı. Nergis Biray

Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Ahmet Baytursınulı - Nergis Biray страница 24

Автор:
Жанр:
Серия:
Издательство:
Ahmet Baytursınulı - Nergis Biray

Скачать книгу

gibi ezer diye korkarım.

(Malşı men Masa)

      İdealistliğini halka da aşılamaya çalışan Baytursınulı, bundan hiç vazgeçmez. Her şartta, her durumda mücadelesine devam eder. Zaten halk ancak kendi isterse, mücadele ederse azatlığa ulaşacaktır. Bunu şuurlu insanlar gerçekleştirecektir. Bu, belleği olan insanların işidir. Halkın harekete geçmesi kıtlığı da, açlığı da, yokluğu da, tutuklamaları da sona erdirecek, şartları düzeltecektir.

      Uyanma gerçekleştikten sonra yapılacak ikinci iş birlik olmaktır. Birlik ve beraberlik olmadan tek başına mücadele etmek yarardan çok zarar getirecektir. Birlik olmamanın acısını bütün Türkistan zaten çekmektedir. Birlik olunsaydı, hanlıklara ayrılmasaydı Rus güçleri Türkistan’ı avlayabilir miydi? Türkistan bu kadar hızlı bir şekilde istila edilir miydi? Rus hâkimiyeti altına girer miydi? Şair iki uçlu isyanlarla boğuşur, bunu da birçok dertle uğraştık diye ifade eder:

      Şığarmay bir jeñnen kol, bir jerden söz,

      Alalık altı bakan dertpen kirdik.

      Birlik olup, birlikte hareket edemedik.

      Yazık, birçok dertle bu hale geldik.

(Kazak Kalpı)

      Ahmet Baytursınulı’nın bu mücadele azmi ve ülkülerini halka aşılamaya çalışması, halka yol göstermeye çalışması devrin şartları içinde değerlendirildiğinde büyük bir cesaret ve kahramanlık örneği ve güçlü bir başkaldırıdır. Ne yazık ki halk arasında anlaşılmaması bir yana yalanlarıyla onu suçlayanlar da vardır. Bu tür davranışlar her insan yüreği gibi onun da yüreğini yaralamıştır, başkaldırısını artırmıştır.

      Jurtka köñil kalıp tur,

      Jurt jalğanğa nanıp tur.

      Ötirik örlep küşeyip,

      Şın jeñilip talıp tur.

      Gönül halka küsüyor.

      Halk yalana inanıyor.

      Yalan alevlenip güçlenirken

      Gerçek yenilip çöküyor.

(Javğa Tüsken Jan Sözi)

      Bütün kötü şartlara ve ihanetlere rağmen o, yine de yolundan dönmez. Yolun çok kolay olmadığını, çetinliklerle dolu olduğunu bilen şair bütün olumsuzlukları düşünerek bu yola baş koymuştur. Bunu ‘bütün yolları düşünüp derinini sığını anladım’ diye belirtir.

      Är joldı oylap,

      Oyıma boylap,

      Uktım tayız, tereñdi (Jıyğan Tergen).

      Her yolu defalarca düşündüm,

      Beynimde yorumladım.

      Fikre dalıp sığ olanla derin olanı anladım.

      Çıktığı yolda çok farklı problemler vardır. Bunları tek tek aşmak gerekecektir. ‘Yokluğun yolu’ zordur:

      Kaytersiñ, jokşılıqtıñ jolı kıyın,

      Ne yaparsın?! Yoksulluğun yolu çetin.

(Tülki men Karaşekpen)

      Suv da bolar ol jolda tav da bolar,

      Javdıñ oğı, jayğan tor, av da bolar.

      Bu yolda su da olur, dağ da.

      Düşman oku, atılan ağ, av da olur.

(N.K. Hanımğa)

      Bu yolda karşısına çıkanlar bazen kendi insanları hatta yakınlarıdır. Yakınları, yabancılar gibi kollarını bağlattırmış, yolunu kesmişlerdir. Buna da isyan eder:

      Baylattırğan kolımdı,

      Bögettirgen jolımdı,

      Jakınım bar, jatım bar,

      Habarlana jatıñdar! (Tilek Batam)

      Elimi bağlattırmış.

      Yolumu kapattırmış.

      Yakınım var. Yadım var.

      Haberiniz olsun!

      Baytursınulı, bütün kötü şartlara, çektiği eziyetlere rağmen dimdik ayaktadır. Bu yolda ölüm de vardır. Ne olursa olsun o yolundan dönmeyecektir.

      Zorığıp, jolda ölip kalatınmın, (At pen Esek)

      Zorlanıp yolda ölüp kalacağım.

      Uzak jolğa niyet kıp bir şıkkan soñ,

      Jarım joldan kaytpaspın, karındasım.

      Kardeşim, niyet edip bu uzun yola çıktıktan sonra

      yolun yarısından dönmem.

(N.K. Hanımğa)

      Millet hiçbir şey yapmadan teslim olursa gelecek nesiller onlara ‘ses bile çıkarmadan ölüp gitmiş’ demeyecek mi? Bu soru bile ondaki başkaldırıyı güçlendirir.

      Ündemey ölsek,

      Süyekpen kömsek,

      Keyingiler demes pe?!

      Lak kurlı bakırmay,

      Ölgen eken, apırım-ay! (Javap Hattan)

      Ses çıkarmadan ölsek,

      Kemiğimizle gömülsek,

      Sonrakiler “Ey Pirim!

      Oğlak gibi boğazlanmış, ses çıkarmadan ölmüş!”

      demez mi?

      Mücadele öncelikle aydınlanma ile olacaktır. İlk olarak eğitilecek kesim ülkenin geleceği olan çocuklardır. Onlar, ilim öğrenerek önce cahillikten kurtulacak, bu sönmeyen, kaybolmayan ilim yoluyla milleti ve vatanı diğer ilerlemiş milletlerin seviyesine getireceklerdir.

      Balalar bul jol bası danalıkka,

      Keliñder, tüsip, baykap, karalık ta.

      Bul jolmen bara jatkan öziñdey köp,

      Solardı köre tura kalalık pa?!

      Danalık öşpes jarık, ketpes baylık,

      Jüriñder, izdep tavıp alalık ta! (Tartuv)

      Çocuklar! Bu yolun başı bilgeliğe gider.

      Gelin! Gidip bakalım, görelim.

      Bu yoldan sizler gibi giden çok.

      Onları da görelim mi?!

      Bilgelik: sönmez ışık, bitmez zenginlik.

      Haydi! Takip edip bulup alalım mı?

      Kazaklara ayrıca nasihat eden Baytursınulı, onların rahatlığına da isyan eder ve ‘geçmişinizle övünüp rahat rahat yatacağınıza siz de vatan ve millet için bir şeyler yapın’ der. Atalar yapmış, başarmış. Onlar borcunu ödemiş, sıra sende. Onlara değer veriyorum. Ama sen ne yaptın? Ne yapıyorsun? der.

      Senemin häm bilemin atañ jayın,

      Senderdi kadirlevge deymin ne üşin?

      Ötkizdi öz bastarıñ kanday eñbek?

      Atañda

Скачать книгу