Cüzzam ve Aşk. Nikolay Yakutskay

Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Cüzzam ve Aşk - Nikolay Yakutskay страница 8

Автор:
Жанр:
Серия:
Издательство:
Cüzzam ve Aşk - Nikolay Yakutskay

Скачать книгу

etten ibaretti. Et genellikle tavşan veya kuş etiydi. Ayın başında ve sonunda çok az tereyağı veya bir parça çiğ yağ tattırıyorlardı. Böyle yiyeceklerle hiçbir tedavi olmadan ölecekleri zamanı bekleyerek yaşıyorlardı.

      Böyle yaşayan zavallı cüzzam hastalarını Ketti Marsden Hanım görünce merhametinden yüreği sızlayarak bazen göz yaşlarına hâkim olamıyordu. Boşuna mı Ketti Marsden Hanım, Kazak rehber İvan Prokofev’e kendi parasını verip, Mastaah’tan Bülüü şehrine gönderip Mastaah Gölü’nün alt tarafındaki on beş cüzzamlının her birine birer paket çay, ikişer tane yarım kiloluk tütün, birer pipo, ikişer iğne, birer yumak ipi aldırıp bunları cüzzam hastalarının yaşadığı kulübeleri dolaşarak onlara dağıttı? Zavallı hastalar buna seviniyor, Ketti Hanım’ın durduğu yerden uzak duruyor, hastalıkları bulaşır diye ona yaklaşmıyorlardı. Ketti Marsden Hanım cüzzam hastalarına böyle davrandığı için Kazak Rehber İvan Prokofev ona “acı çeken fakirlerin sevgili arkadaşı” diyordu. Sonra çevirmen memur Petrov ve Kazak Ördek Parmak, gözyaşlarına hâkim olamıyordu. Onlar cesur ve merhametli İngiliz Hemşire Ketti Marsden’e canıgönülden daha da saygı duymaya başladılar.

      Mastaah bölgesindeki bütün cüzzam hastalarını dolaşarak onların isimlerini yazıp kaydeden Ketti Marsden Hanım, rehberleriyle birlikte Bülüü şehrine döndü. Şehirde çok kısa bir süre dinlendi. Yıkanıp taranarak elbiselerini değiştirip rehberleriyle Orta Bülüü bölgesine gittiler. Burada epey köy gezdiler. O zamanki Orta Bülüü şehrinde Kebeeyi ve Lüüçün Göllerinin alt tarafında yaşayanların yanına gittiler. Orada bulunan cüzzam hastalarını dolaşıp onları listelediler. Ketti Marsden, karşılaştığı cüzzam hastalarına tedavi olup olmadıklarını sordu ama tedavi olmuyorlardı. Bir an önce ölecekleri günü bekliyorlardı. İşte böyle, Ketti Marsden Hanım Saha Yeri’nin tamamında yaklaşık üç bin km yeri at sırtında dolaşarak yetmiş beş cüzzam hastasının yaşadığı kulübeyi gördü, her biriyle tek tek konuştu.

      Merhametli ve cesur İngiliz kızı Ketti Marsden Hanım cüzzam hastalığına yakalanmış zavallılara nasıl yardım edeceğini, en azından onların ölene kadar nasıl insan gibi yaşayabileceklerini bulmaya çalıştı. Boşuna bir çaba olarak cüzzam hastalığına yakalanmış kişinin yakın akrabalarına, çevresine:

      – Söyleyin bana, neden cüzzam hastalığına yakalananları evinizde yatırıp bakmıyorsunuz, korumuyorsunuz? Diye sordu. Oradakiler, hasta olanlara nasılsa merhametli olanlar acıyarak yardımda bulunduğundan, kemikleri eriyip çürüyerek düşen hastaları evlerinde yatırmaya korkuyor ve bu yüzden onlara evlerinde bakmayı düşünmüyorlardı.

      Ketti Marsden Hanım 31 Temmuz 1981’de Orta Bülüü bölgesinin merkezinden Bülüü şehrine geldiğinde Bölge Reisi Kirgieley Cerimieyep Bey, sekreterine Sahaca “Teşekkür” mektubu yazdırmıştı. Mektupta şunlar yazıyordu:

Ketti Marsden Hanımefendi’yeOrta Bülüü Bölgesinin ReisiGrigoriy Eremyev’tenSonsuz teşekkür

      Ben, bölge reisi olarak kendi bölgemin tamamındaki cüzzamlı yerlere bizzat gidip büyük bir samimiyetle onlara bireysel yardımda bulunan hanımefendiye, kendi adıma ve bütün bölge halkım adına tüm içtenliğimizle teşekkür ediyor ve saygılarımızı sunuyoruz. Sen, temiz kabinle bizim zorlu yolları olan ülkemizde durmadan at sırtında dolaştın, benim bölgemdeki bütün cüzzam hastalarını gördün ve kolladın. Fakat senden, yüce hanımefendiden, benim söyleyeceklerimi uygun bulursan Çar Hazretlerinin hanımına, bizim ona yolladığımız teşekkürümüzü ulaştırmanı rica ediyorum. Bunları çok değiştirmeden olduğu gibi ilet: Cahil ve zorlu hayatı olan halk, onu gönderdiğin, lütfedip gönderdiğin için eski Tanrı İsa Mesih’in yeryüzüne inip sıkıntılar çekerek kendisinin yarattığı insanları kurtardığı için ona şükranlarımızı sunuyoruz. Ve göğe doğru bakarak vaftiz olurken elimizi yüreğimize koyup onun parlak ışıkları bizim üstümüze vurdu, diyoruz. Ey, Tanrı Ayıı! Sen ki, acı çekenleri görensin, kurtaransın, sana nasıl karşılığını vereceğiz ve nasıl teşekkür edeceğiz, gök de yer de Çar’ımızındır! Tanrı Ayıı Toyon, biz talihliyiz ki bu hanımefendiyi yaratmışsın, cüzzam hastalığını yok etmede onu bize rehber kıl efendimiz!

Reis Grigoriy Yakovleviç Eremyev 31 Temmuz 1891

      İşte bu samimice Sahaca yazılmış teşekkür mektubunu Ketti Marsden Hanım çevirtip dinledi ve Orta Bülüü bölgesinin reisine:

      – Cüzzam hastaları burada çok ağır koşullar altında yaşıyorlar. Onların zorlu ve sıkıntılı hayatlarını kolaylaştırmak için bütün gücümü sarf edeceğim. O zamana kadar, Reis Bey, onların zorlu ve sıkıntılı hayatını kolaylaştırabilirsiniz!

      – Yüce hanımefendi, bütün imkânlarımızı kullanmaya çalışacağız! Diyerek Orta Bülüü bölgesinin reisi söz verdi. Bunu duyan merhametli İngiliz kızının içini mutluluk kapladı.

      Ketti Marsden Hanım, Bülüü şehrinde Orta Bülüü’den gelen civar bölgelerin beyleriyle konuşup cüzzam hastalarının yaşam koşullarının zorluklarını anlattı.

      – Beyler, cüzzam hastalarının hepsini ölene kadar iyi bir şekilde yaşatmak için onların hepsini bir yerde, özel bir yerleşkede toplamak gerek. O zaman onların zor koşullarını kolaylaştırmış oluruz, dedi.

      Civar bölge beyleri bunu duyunca birbirlerine baktılar. Ketti Marsden Hanım’a bakmadan:

      – Bu bölgenin dışında yaşayan zavallı cüzzam hastalarına yardım edebilecek gücümüz yok, dediler.

      – Ketti Marsden Hanım, konuşmasında cüzzam hastaları için özel, ayrı bir yerleşke yapılması gerekli diyor. Böyle bir yerleşkenin yapım masrafını bizim bağlı bulunduğumuz idari birimin de diğer idari birimlerin de karşılayabilecek gücü yok, diye idari bölgenin yöneticisi, birkaç defa öksürüp hırıltılı hırıltılı konuşarak söyledi.

      – Beyler, idari bölgede para yoksa merhamet gösterip para bağışı yapabilirsiniz, dedi Ketti Marsden Hanım.

      – O zaman başka! Dedi idari bölge reisi. “Parayı toplayıp yaptırabiliriz. Fakat kim halktan bağış toplayacak?”

      – Beyler, burada cüzzam hastalarına yardım edecek komiteyle halktan bağış toplanabilir, dedi Marsden Hanım.

      – Marsden Hanım, bağış toplayabilmek için benim herhangi bir yetkim yok. Cokuuskay Valisi bana görev verirse benim buna yetkim olur, dedi Bülüü’nün Polis Müdürü Antonoviç.

      – Bağış parası toplanamayabilir, biz cüzzam hastalarına merhamet etsek de onlara herhangi bir şey verecek gücümüz yok, dedi şehir meclisinin başkanı.

      – Beyler, Cokuuskay’a gideceğim, Vali Bey ile bu konu hakkında konuşacağım, cüzzam hastalarına yerleşke yapımında kullanılmak üzere halktan bağış parası toplamak için izin vermesini rica edeceğim, dedi Ketti Marsden Hanım.

      – O zaman başka, hatta Vali Bey izin verirse ben elli ruble vereceğim, dedi Polis Müdürü Antonoviç Bey.

      Ketti Marsden Hanım, rehberiyle birlikte Bülüü şehrinden feribotla Cokuuskay’a geldiler. Gelir gelmez Resmî Devlet Danışmanı Vali Kolenko’ya çıktılar. Bülüü çevresini

Скачать книгу