Kalabalık. Afak Mesut

Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Kalabalık - Afak Mesut страница 16

Автор:
Жанр:
Серия:
Издательство:
Kalabalık - Afak Mesut

Скачать книгу

daha fazla inandığım, güvendiğim düşünce yakınlarım bile bir yerlere kayıyor, bir takım süreçlere katılıyorlar. Her türlü süreç var aralarında: sağlıklı, hastalıklı, iğrenç, miskin, temiz, bağımsız süreçler…

      Kimi zaman ben o süreçlerin sıcak rüzgar akınına karışarak gittikleri yönü bile farkedemiyorum. Hiçbir sürece katılmayı bile düşünmüyorum.

      Zira ben kendim de bir sürecim.

      BELLEK DÖNÜŞÜMLERİ

      Sık sık rüyada iki saat önce ayrıldığımız gerçekçi yaşantımızı kimliğimizi, yaşadığımız şehrin iklim koşullarım, çalıştığımız kurulun rengini, anne, baba olduğumuzun, çocuklarımızın yüz çizgilerini, evimizin duvarlarını, ebeveyinlerimizin yaklaşık on beş sene önce öldüğünü unutarak şaşırmadan, hayretlenmeden, hiçbir zaman görmediğimiz yabancı evlerde, bilmediğimiz şehirlerde yaşıyor, mezarlarını yıllardır ziyaret ettiğimiz insanlarla karşılıklı oturarak çay içiyor, hiç tanımadığımız bebekleri koruma altına alıyor.... Kimi zaman da zemin den ayrılarak karnımızı yere vurarak soluk soluğa uçmaya ça lışıyor… sabahsa bu gizli saklı bellek dönüşümlerimizi kolayca unutuyor, burnumuzun dibinde giden bu süreçlere azıcık da olsa hayret etmiyoruz.

      KORKUNÇ MİLLET

      Geçen hafta, oğlumla bulvarda dolaşırken tesadüfen girdiğim çok kötü kokan hayvanat bahçesinde ansızın tanıdık, bildik bir yere düştüğümü farkettim…

      … Sıkıntı dolu çirkinliğin darlığından küçülerek dar kafeslerinden insan gözlerine benzeyen gözleriyle bizleri seyreden maymunlar, öfkeli sansarlar, korkak tavşanlar, sinirli tavus kuşları bana korkunç bir ülkede yaşayan milleti hatırlatıyorlardı.

      İNTİHAR

      Dünyayı duygularıyla kavradığı için çok sevdiğim Romalı filozof Seneka’nın düşüncesine ilkkez tesadüfen İngiliz filozofu Beco’nun hissler ve duygular aleminden çok uzak bir beynin ürünü olan “Herşeyle alakalı” isimli eserinin arka bölümündeki sözlükte, binlerce enformasyon kelimeler arasında okurken rastlamıştım. Burada solgun, küçük harflerle yazılmış yüzlerce bilgi içeren adeta akademik sessizlikte, sıkıntılı okursal oyunun ortasında, beyinleri teorik enformasyon bilgiler yığını ile yüklenmiş binlerce gözlüklü okurun önünde ansızın intihar eden bir aşık rolünü yüklenmiştir.

      FAHRİ MEZARLIĞIN GİZEMLERİ

      Bir tür zehir kokulu çiçekler varki, onlar yalnız fahri mezarlıkta, soğuk muhteşemliğiyl eayrı ayrı müzelere benzeyen mezarların civarında yetişiyor. Kimi zamanacı badem kokusunu anımsatan bu kokuyu mezarlıktan çok uzaklarda du yumsuyor, kimi ünlüs anatçılarımızın bu fahri mezarlıkta uyuma aşkıyla yanıp tutuştuğunu bu kokuya bağlıyorum.

      KİTLE SEVGİSİ

      Kitle sevgisi kıyısı olmayan bulanık, tehlikeli bir deryanın sonsuz, sert kucağına benziyor.

      PORTAKAL RENKLİ ÖRÜMCEK

      Dün değil ondan önceki gün rüyamda gördüğüm yastığımın üzeriyle düşe kalka yürüyen portkal renkli örümçeği bu sabah spor yaptığım odanın duvarıyla koşarken gördüm. Küçük örümcek o düşe kalka yürüyüşüyle öyle bir koşuyordu ki, sanki şaşırıp çıktığı rüyamın kapısını arıyordu.

      TİYATRONUN ADRESİ

      Devlet Dram Tiyartrosu’nun üst katlarının birinde bulunan “Yuğ” tiyatrosundayken büyük, ihtiyar ağacın kuru gövdesindeki nem oyuktaymışım gibi hissediyorum kendimi.

      TOZLU MİSAFİRLER

      Misafirlerin bir kısmı varki, sen onları davetetsen de, etmesen de gelecekler. Evine girecek, usul usul, tek tek tüm odaları dolaşacak, duvarlara tırmanarak tavandan asılacak, seni de, çocuklarını da tepe takla seyredecekler. Böyle misafirler gittikten sonra uzun süre onların tavanda ve duvarlarda izleri kalıyor.

      SOKAK KÖPEKLERİ

      Sokak köpeklerinin birisi ne zamansa kaybettiğim, fakat çeh resini bir türlü hatırlayamadığım yakınlarımdan bir tanesi. O köpeği ben kimi zaman deniz kıyılarında, başıboş, insanlara saldırmaya hazır köpeklerin arasında, kimi zaman koşarken, kimi zaman bir arabanın altında kalıp can çekişirken, ara sıraysa kendi avlumuzda, kapımın önünde duruyorken buluyorum. O, kapımızın önünde beni hüzünlü gözlerle seyrediyor, beni de kendisiyle beraber götürmek istiyor....

      FAHRİ MEZARLIĞIN GİZEMLERİ

      İşte fahri mezarlıkta zehir kokulu çiçeklerin altında, ünlü ölülerle yanaşı uyumanın, her halde bizim bilmediğimiz bir gizemli tarafı var. Her halde bu sadece unutulmamak, belleklere kazınmak arzusuyla alakalı değil.

      BURUN DELİKLERİ BÜYÜMÜŞ SANATÇI

      Ünlü bir yazar tanıyorum ki, kimsenin uğramadığı, yetenekli insanların derin hüzünle ve saygıyla anımsadığı yalnız iş odasında, dönen koltuğunda sağa sola dönerek sabah akşam havayı kuşkuyla koklamaktan artık burun delikleri büyümüş.

      İNLEYEN ADAMLAR

      Çevremizde öyle insanlar var ki, aylarca, kimi zaman yıllarca görmeseniz bile bir yerlerden, her hangi bir delikten hep onların insanın içini daraltan iniltilerini duyarsınız. Onlar hep bir şeyler isterler, seni nedenini bilmediğin halde suçlarlar, sana darılırlar.

      Ara sıra kafanı o deliğe sokupta o insanların iniltilerini din lemezsen içinde hep kendine suçlu muamelesi yaparsın.

      CEHENNEM GİZEMLERİ

      Cehennemin insansız olduğunu düşündüğünde o, insana pek korkunç gözükmüyor.

      İRTİCALEN

      Son zamanlar insanların maddi vücudu bende acayip pis duygular uyandırıyor. Bunun nedeni ne?

      İnsanın elle dokunulan, gözle görülen vücudunun gözle görünmeyen, elle dokunulmayan incecik ruhu karşısında kabalığıdır belki de bunun nedeni?…

Скачать книгу