Bozkırın Ulu Ozanı Jambıl Jabayev. Mirzatay Joldasbekov

Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Bozkırın Ulu Ozanı Jambıl Jabayev - Mirzatay Joldasbekov страница 11

Автор:
Жанр:
Серия:
Издательство:
Bozkırın Ulu Ozanı Jambıl Jabayev - Mirzatay Joldasbekov

Скачать книгу

mutlu, içerlerim dert, yara

      Yaradan’ın böyle belki yazdığı

      Hak işine bulunur mu bir çare?”

      Süyinbay:

      “Karga duydum ben hâlini sağ salim

      Acıyacak benim de yok mecalim

      Halk içinde fazla imiş kuzgunlar

      Kan emici, tatlı dilli, hep zalim!” deyip

      Kargaya böyle gürültü yapacağına birleşerek ekin ekip birlik olmayı, adil olmasını söyler:

      Karga canım, iyi yaşa, hoşça kal,

      Müsaitken haber gönder, haber al

      Görüşürüz belki mahşer gününde

      Görüşürüz gelmez ise kötü hâl

      – diyerek kalabalık fakirin güzel günlerini gelecekten umut ederek otlayarak giden kuzu ve oğlakların peşinden koştu.

      “Koyun çobanı çocuk, N. Hludov.

      “Süyinbay âşığın yanında”, İ. Kaplan.

      Atışmaların dili sade ve ahenklidir. Genç Süyinbay hayatın felsefi düşüncelerini alarak toplumun sosyal sorunlarına ışık tutuyordu.

      Süyinbay çok kabiliyetli bir ozandı ve her kapalı kapıya (konuya, soruna) anahtar bulabiliyordu. Muntazam şiirsel söylemlerin yanı sıra ardında halk içinde sayısız vecize ve derin fikirler bıraktı.

      Jambıl muazzam aktarımlarını, epik mirası, açık sözlülüğü ve halkını anlatmayı Süyinbay’dan öğrenmişti. Kardeşlik, doğruluk, adalet gibi konuları işlerken hep onu örnek alırdı ve hayatı boyunca üstadına olan saygısını ve hayranlığını dile getirirdi.

      1889 yılında Süyinbay vefat ettiğinde, Jambıl bir yıl boyunca merhum hocasını andı, arkasından gözyaşı döktü. Bir yıl sonraki Süyinbay’ı anma töreni Naymanbay bölgesinde yapılmıştı. Törene bozkırın her köşesinden ozanlar geldi. Bu anma ve şiir geleneklerinin devam ettirilmesi Jambıl’ı çok yakından tanıyan ünlü ozan Abdilda Tajibayev’in ‘Akınlar’ (Âşıklar) adlı şiirine konu olmuştu. Bu şiir Devlet ödülüyle mükâfatlandırılan yazarın daha sonra yayınlanan ‘Köne Koñırav’ (Eski Zil) adlı kitabında yer aldı.

      Süyünbay Aronulı Müzesi. Karakıstak, Jambıl Kasabası.

      JAMBIL’IN ŞAİRLİK USTALIĞI

      Büyük kültür insanlarının yıldönümlerinin kutlanması ve bu kutlamaların halk törenlerine dönüşmesi emsalsiz bir milli gelenektir.

      Ozanın jübile kutlanması sadece bir bayram değildir. Aynı zamanda onun sanat mirasının değerlendirilmesi, çok yönlü analizi ve bir bakıma toplum ve edebiyat fikirlerinin forumudur. Ozanın anısına yapılan kutlamaların önemi zengin yemek masalarıyla veya süslü faaliyetlerle değil, törene hazırlık sırasında toplanan bilgilerle, yapılan araştırmalarla ve elde edilen neticelerle ölçülmektedir. Bu açıdan bakıldığında Abay ve Jambıl’ın yıl dönümlerinin kutlanmasının çok verimli olduğunu belirtmek gerekmektedir. Birçok kıymetli hatırat toplandı ve kapsamlı makaleler yazıldı. Burada Abay hakkında Taken Alimkulov’un ‘Jumbak jan’ kitabının ayrı bir önemi vardır.

      – Abay nasıl bir ozan?, diye, Jambıl’a sormuşlardı.

      – Abay sadece bir şair değildir. O Kazak halkının maneviyatı ve dehâsıdır, diye cevap verir Jambıl. Taken Alimkulov’un yeni gerçek ve sonuçları ortaya çıkarıp, Abay’ın dâhiyane fikirlerini farklı bir seviyeye taşıması çok sevindirici bir olaydır. Bu kitabın önemi budur. Taken çok güçlü bir dille Jambıl âşıklığın içeriğini, yeniliğini ve felsefe derinliğini, ozanlık çevresini bize aktardı. Ozan mirasının bu incelemeleri onun sanatının yeni boyutlarını gözlerimizin önüne sermektedir.

      “Abay’ın vatanında”, T. Abuov.

      “Abay Jaylavda”, A.Kasteev.

ABAY’IN RESMİ

      Abay’ın mı şurada duran resim

      Şiirle söz ile can bulan cisim

      Akıl, gayret, ilmi denk tutan var mı?

      Var mı Abay gibi denk tutan isim?

      Şair adı kuşatmıştı tüm eli

      Şiiriyle ölümsüzdü hem deli

      Öncü yiğit, halkı için yaşardı

      Onun başka bulunmazdı hayali

      Derin fikri denizleri geçti mi?

      Derinliği bakanlara açtı mı?

      O derine baktırmadan kimseyi

      Ulu insan bu dünyadan göçtü mü?

      Jambıl’ın yıl dönümü törenleri ozanlık yeteneği ve doğaçlama sanatının araştırılıp anlaşılması konusunda çağdaş edebiyatın iyi bir yere geldiğini göstermektedir.

      Alışagelmiş gösterişli dövizlerden ve makalelerden kurtulup, Jambıl’ın hayatını ve şiir ustalığını irdeleyen asıl çalışmaya geçilmiş oldu. Bunun örneğini S. Begalin, S. Mukanov, A. Tajibayev, G. Ormanov tarafından kaleme alınmış büyük ozanın hayatından gerçek olaylarda ve hatıralarda ve G. Musrepov, B. Kenjebayev, M. Karatayev, S. Kirabayev’in yazdıkları bilimsel makalelerde görebiliriz.

      Jambıl’ın yıl dönümünün kutlanması, aynı zamanda ozanın mirasının incelenmesinde olan eksikliklerin gün ışığına çıkartılması ve ele alınması gereken yeni konuların gündeme getirilmesi açısından ayrı bir önem taşımaktadır.

      Gabit Musrepov şöyle yazmakta: ‘Abay’ın akranı, hayattayken Homeros olarak isimlendirilen bizim büyük ozanımız Jambıl dünyaya iki kez geldi: dokuz ay sonra anne karnından çıktı ve doksan yaşına geldiğinde tekrar kendi çağının karnından dünyaya gelmiş oldu. Kazak Homeros’un doğması için çağın doksan yıl beklemesi gerekiyordu. İlk doğuşunda o anne beşiğinde büyüdü, ikinci doğuşunda ise vatanının beşiğinde.

      Homeros’un nerde dünyaya geldiğine dair tartışmalar hala devam etmektedir. Kazak Homeros’u Büyük Cüz’ün Yekey boyunda doğmuştu. Doksanla yüz yaş arasındaki on yılın içinde büyük Jambıl Homeros olarak adlandırılır. Jambıl’ın iki kez dünyaya gelişi, iki farklı devirdeki (çağ) hayatı, ömrünün son on yılında gelen dünyaca (uluslararası) ünü, bütün bunlar çok nadir görülebilen ve sırrının bilim tarafından günümüzde bile çözülemediği harikulade bir olaydır.’

      “Koyun çobanı ile Jambıl”, D. Ostrenko, N. Tañsıkbayev.

BENİM ÖMRÜM

      Koptuğunda

Скачать книгу