100 büyük düşünür. Sabri Kaliç
Чтение книги онлайн.
Читать онлайн книгу 100 büyük düşünür - Sabri Kaliç страница 14
Batı’da Skolastiğin üç dönemi vardır: Anselmus’un tipik temsilcisi olduğu ilk dönemde felsefe kurgusal ilahiyattır. Bu dönem en yüksek dini gerçeklerin akıl ile aydınlatabileceğine inanır. Oysa ikinci dönemde, yani Aristo’ya dayandırılan parlak dönemde felsefe ile ilahiyat artık birbirinden ayrılmaya başlar. Bu döneme göre, dinin ancak bazı temelleri akıl ile çözümlenebilir, geriye kalanlara yalnızca iman etmek gerekir. Skolastiğin son döneminde felsefe ve ilahiyat biri ötekinden tam anlamı ile ayrılır.
Öncelikle “bilmek nedir?” sorusundan hareket eden Anselmus “bilmek düşünmektir, gerçeği çıkarabilmektir” der. Gerçek ise ancak kanıtlanarak bilinir. Peki, gerçek dediğimiz şey nedir? Gerçek, bilgimizin gerçekliğe “uygun” olmasıdır. Her düşünce kesinkes bir “var olana” geri döner. Her var olan ise “mutlak bir varlığı”, yani Tanrı’nın varlığını şart koşar. Skolastiğe göre biz “var olan bir Tanrı” olmaksızın düşünemeyiz bile. Anselmus bu düşüncesini Tanrı’yı kanıtlamak için de bir delil olarak benimser. Yani ona göre mutlak varlığın, yani Tanrı’nın varlığını gerektirmeyen hiçbir düşünce gerçek olamaz. Bu düşüncenin temelinde Platon’un ve özellikle Yeni Platonculuğun etkileri olduğunu kolayca fark edebiliriz. Çünkü Platon’a göre de “var olan” ancak mutlak varlığa katılarak var olur. Anselmus’un bir diğer yapıtında, sonraları felsefe tarihinde çok ünlenen ve Yeniçağ’da Descartes tarafından yeniden ele alınan ikinci bir Tanrı kanıtını, yani “ontolojik kanıt”ı bulur.
26
AQUİNOLU THOMAS
Hıristiyanlık felsefesine hizmet eden düşünürler arasında en bilinenlerden biri olan Aquino’lu Thomas, görüşleriyle bugünkü Katolik inancının temellerini atan bir din bilginidir.
Aquino’lu Thomas (okunuşu: Akinolu Tomas) 1225-1274 yılları arasında yaşamış olan ünlü Hıristiyan düşünürdür. Eğitim hayatına Monte Cassino Manastırı’nda başladı. 1239 yılında ailesinin yanına döndü. Daha sonra Napoli Üniversitesi’ne girip fen, tarih ve felsefe eğitimi aldı. Eğitimi sırasında bir dilenci tarikatı olan Dominikenler’e katılır. Paris ve Köln üniversitelerinde de eğitim gören Thomas, Paris’te kendi düşün yaşamında çığır açacak olan Albertus Magnus’tan (Büyük Albert) dersler aldı. Bu derslerle Aristotales’in yapıtlarına vakıf oldu. Aristotalesçi görüşler ile birlikte hocalık yaşamına adım atan Thomas 1256 yılında “hoca” unvanı aldı ve Paris Üniversitesi’nde açılmış olan, Dominikenlere ait iki kürsüden birinin başına geçti. Hıristiyan teolojisine yaptığı katkılar ve verdiği eserlerle ölümünden yaklaşık 300 yıl sonra, 1567’de Papa V. Pius tarafından Katolik Kilisesi’nin azizleri arasına yükseltilen Aquinolu Thomas’ın öğretilerini Papa XIII. Leo 1879’da Hıristiyan teolojisinin temeli olarak kabul etti. 1914’te ise, onun görüşlerini tartışmak günaha girmekle eş anlamlı kabul edilmiştir.
Aquinolu Thomas şöhretini Tanrı’nın varlığını isbat konusundaki “Beş Delil” üzerinde göstererek teistik karakterli kozmolojik kanıtı en iyi şekilde kullanan ve onu sistemleştiren bir düşünür ve teologdur. Bu kanıt Ortaçağ felsefesi ve daha sonraki dönemlerde üzerinde önemle durulan bir problem olma özelliğini kaybetmemiştir. O Tanrı’nın varlığı ile ilgili kanıtlarını “Summa Theologiae
Конец ознакомительного фрагмента.
Текст предоставлен ООО «Литрес».
Прочитайте эту книгу целиком, купив полную легальную версию на Литрес.
Безопасно оплатить книгу можно банковской картой Visa, MasterCard, Maestro, со счета мобильного телефона, с платежного терминала, в салоне МТС или Связной, через PayPal, WebMoney, Яндекс.Деньги, QIWI Кошелек, бонусными картами или другим удобным Вам способом.