Amerikan masalları. Лаймен Фрэнк Баум

Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Amerikan masalları - Лаймен Фрэнк Баум страница 7

Жанр:
Серия:
Издательство:
Amerikan masalları - Лаймен Фрэнк Баум

Скачать книгу

dışında eşya kalmadı koca sarayda.

      İçine düştüğü bu sıkıntı yüzünden, ufak tefek ihtiyaçları için bile vezirinden borç istemek zorunda kalıyordu zaman zaman. Ama vezirin de fazla parası yoktu. Kralına böyle akılsızca danışmanlık yapmış biri, muhtemelen kendi geleceğini de mahvedecekti.

      İşte böyle bir hayat sürmüş ve artık uğruna yaşayacağı hiçbir şey kalmamış olan kral aniden ölüverdi. Parçalanmış krallığını, güvelerin yediği kürkünü ve çıplak tacını on yaşındaki oğluna bıraktı.

      Krallık sırası ona gelene kadar hiç umursanmamış olan çocuğa kimsenin imrendiği yoktu. Ancak kral olunca önemli biri olarak kabul gördü. Ardından siyasetçiler ve dalkavuklar, genç prens için ne yapabileceklerini tartışmak üzere vezirin önderliğinde toplandılar.

      Parası dayandığı müddetçe eski kralın sefa içinde yaşamasına yardım etmişlerdi ama artık yoksullaşmışlardı ve çalışmayı gururlarına yediremiyorlardı. Bu yüzden küçük kralın hazinesine para getirecek bir plan düşünmeye çalıştılar. Böylece eski tas eski hamam yaşayıp keyiflerine bakabileceklerdi.

      Toplantı sona erince Vezir, bahçede topaç oynayan genç kralın yanına gelip dedi ki:

      “Majesteleri, krallığınızı eski güç ve ihtişamına kavuşturmanın bir yolunu düşündük.”

      “Pekâlâ,” diye cevap verdi Majesteleri, umursamaz bir tavırla. “Nasıl yapacaksınız bunu?”

      “Sizi varlıklı bir hanımla evlendirerek,” diye cevap verdi Vezir.

      “Beni evlendirerek mi!” diye bağırdı Kral. “Ben daha on yaşındayım!”

      “Biliyorum. Çok üzücü bir durum bu. Ama Majesteleri, büyüyeceksiniz ve krallığımızın geleceği için bir eş gerekiyor size.”

      “Bir anneyle evlenemez miyim?” diye sordu zavallı küçük Kral, bebekken kaybetmişti annesini.

      “Asla olmaz,” dedi Vezir. “Bir anneyle evlenmek, kanundışıdır. Uygun olan şey, bir karınızın olmasıdır.”

      “Peki, sen kendin evlensen onunla, olmaz mı?” diye sordu Majesteleri topacını Vezir’in ayaklarına atmaya hazırlanarak. Topacın hedefi olmaktan kurtulmak için zıplayıp kaçacak mı diye Vezir’in tepkisini beklerken hınzırca gülmekten kendini alamıyordu.

      “Açıklamama izin verin,” dedi Vezir. “Meteliğe kurşun atıyorsunuz ama bir krallığınız var. Kral bir çocuk bile olsa sırf kraliçe tacını giyebilmek için servetini vermeye hazır pek çok zengin kadın var. Bu yüzden en yüksek parayı öneren hanımı, Quok Kraliçesi yapmaya karar verdik.”

      “İlla ki evleneceksem,” dedi Kral bir süre düşündükten sonra, “Zırh ustasının kızı Nyana ile evlenmek isterim.”

      “Ama o kız çok fakir,” diye cevap verdi Vezir.

      “Dişleri inci, gözleri zümrüt, saçları sırma,” dedi küçük Kral.

      “Doğru diyorsunuz, Majesteleri. Ama karınızın serveti lazım bize, unutmayın. İnci dişlerini söküp zümrüt gözlerini çıkardıktan, o sırma saçlarını kazıdıktan sonra Nyana’nın gücü size bakmaya yetecek mi bir düşünün!”

      Çocuğun tüyleri ürperdi.

      “Nasıl istiyorsan öyle olsun,” dedi çaresizce. “Yalnız bulduğunuz kız çok zarif ve iyi bir oyun arkadaşı olsun.”

      “Elimizden geleni yaparız,” diye cevap verdi Vezir. Sonra Quok’un küçük kralının bir eş aradığı haberini bütün komşu krallıklara yaymak için gitti.

      Küçük kralla evlenmek için o kadar çok kişi başvurmuştu ki çocuğu açık artırmaya çıkarmaya karar verdiler. En fazla parayı kim verirse, kraliçe o olacaktı. Belirlenen günde bütün çevre krallıklardan, Bilkon’dan, Mulgrvia’dan, Junkum ve hatta Macvelt Cumhuriyeti’nden hanımlar gelip sarayda toplandılar.

      Vezir sabah erkenden saraya geldi, Kral’ın yüzünü yıkatıp saçlarını tarattı. Sonra tacın içine eski gazete kâğıtlarından doldurup Majesteleri’nin küçücük başına uyacak hâle getirdi. Pek sefil bir taçtı bu, bir zamanlar mücevherlerin süslediği kısımlarında irili ufaklı delikler vardı, oraya buraya atıldığından iyice eskiyip yıpranmıştı. Ama Vezir’in dediği gibi kral tacıydı bu ve açık artırmaya çıkarıldığı bu özel günde küçük Kral’ın tacını takması gerekiyordu.

      İster kral isterse fakir çocuğu olsun bütün yaşıtları gibi Majesteleri de üzerindeki kıyafetleri yırtıp parçalamıştı. Dolayısıyla, o şekilde taliplerinin karşısına çıkamazdı ama yenisini alacak tek kuruş yoktu. Bu nedenle vezir, küçük kralı babasının eski benekli kürküne sarıp bomboş salonun ortasındaki sandalyeye oturttu.

      Etrafı saray eşrafı, siyasetçiler ve dalkavuklarla doluydu. Bunların hepsi de çalışmayı gururuna yediremeyen ya da tembelliğinden çalışmayan insanlardı. Sayıları da bir hayli fazlaydı ve tahmin edebileceğiniz gibi heybetli bir görüntü oluşturmuşlardı.

      Sonra salon kapıları açıldı ve Quok Kraliçesi olmaya can atan zengin kadınlar içeri akın ettiler. Kral, endişeyle onları izledi. Küçük Kral’a göre bu kadınların hepsi büyükannesi olacak kadar yaşlı ve krallık tarlalarına korkuluk olup kargaları kaçıracak kadar da çirkindi. Bunun üzerine bütün hevesi kaçtı.

      Конец ознакомительного фрагмента.

      Текст предоставлен ООО «Литрес».

      Прочитайте эту книгу целиком, купив полную легальную версию на Литрес.

      Безопасно оплатить книгу можно банковской картой Visa, MasterCard, Maestro, со счета мобильного телефона, с платежного терминала, в салоне МТС или Связной, через PayPal, WebMoney, Яндекс.Деньги, QIWI Кошелек, бонусными картами или другим удобным Вам способом.

      1

      Japonlar kendi ülkelerini Nippon diye adlandırırlar ve sözcüğün anlamı “Güneşin Doğduğu Ülke”dir.

      2

      20. yüzyılın başlarında ABD ve Birleşik Krallık’ta kadınların seçme ve seçilme hakları için çeşitli eylemler yapan kadın hakları savunucuları.

      3

      Mamut

Скачать книгу