Entelektüelin kutsal kitabı - biyografiler. David S. Kidder
Чтение книги онлайн.
Читать онлайн книгу Entelektüelin kutsal kitabı - biyografiler - David S. Kidder страница 8
2- Günümüz doktorları Hipokrat yemininin modifiye edilmiş bir biçimini kullanırlar. Orijinal yeminde bulunan kimi unsurlar günümüzdeki metinden çıkarılmıştır. Örnek vermek gerekirse yeminin orijinal versiyonunda bıçak kullanılarak cerrahlık yapılmasına getirilen yasak güncel metinde yer almamaktadır.
3- Bugün Hipokrat yemini farklı versiyonlarıyla da olsa yaşamaktayken, Yunan doktorun çoğu tıp teorisi bilimsel tıp tarafından reddedilmiştir. Hipokrat insan bedeninin dört unsur tarafından yönetildiğini düşünüyordu: kan, siyah safra, sarı safra ve sümük. Bu ve benzeri düşünceler modern tıp tarafından kabul edilmemektedir.
Coriolanus
Gaius Martius Coriolanus, Volscianlar2 karşısında büyük bir zafer kazanmış olan Romalı komutandır. Daha sonra, Romalılar tarafından takdir edilmemesine öfkelenerek Roma şehrinin baş düşmanlarından biri haline gelmiştir. İhaneti, William Shakespeare’in (1564-1616) ünlü Coriolanus trajedisine konu olmuştur.
Her ne kadar Roma tarihçileri Plutarch (46-120) ve Livy (MÖ 59-MS 17) ondan bahsediyor olsalar da gerçek bir tarihi karakter olup olmadığı kesin değildir. Oyununu Plutarch’ın aktarımına dayandıran Shakespeare’in tarihi bilgilere çok da sadık kalmadığı bilinmektedir.
Plutarch’ın söylediğine göre Coriolanus, Roma’da aristokrat bir ailenin çocuğuydu. Babası gençken ölmüştü. Coriolanus Shakespeare’in Volumnia karakterine ilham kaynağı olan annesi tarafından yetiştirildi. Orduya katıldı ve şehrin sürgün edilmiş Tarquin krallarına karşı verdiği savaşlarda çarpıştı.
Volscianlar Roma şehrinin güneybatısında yaşayan bir kabileydi. Romalılarla pek çok savaş yapmışlardı. Coriolanus’un ismi, MÖ 493 yılındaki Corioli kuşatması sırasında gösterdiği cesaretten gelmektedir. Corioli, Volscian şehirleri arasında en önemlisiydi.
Coriolanus savaştan sonra Roma’ya döndü. Roma siyasetinde yaşanan tartışmalarda bir Pleb (halk sınıfı) düşmanı ve sıkı bir demokrasi karşıtı olarak ün kazandı. Coriolanus askeri başarısından dolayı saygıyı hak ettiğine inanıyordu. Saygı görmek bir yana hasımları tarafından şehirden sürgün edilince düşmanları olan Volscianlara katıldı ve Volscian başkenti Antium’a taşındı. Ancak Volscianlar Roma’ya saldırmayı reddedince onu öldürdüler.
Roma tarihindeki yeri basit bir dipnottan ibaret olsa da Shakespeare’in oyunu ona Batı kültürü içerisinde önemli bir yer kazandırdı. Kiss me, Kate (Öp Beni, Kate / 1948) isimli müzikalde bile adı geçmektedir. Öyküsü, toplum tarafından önemsenmemiş ve yaptığı savaşlardan sonra unutulmuş bir komutanın acıklı hikayesi olarak anılır.
1- Laurance Olivier (1907-1989), Richard Burton (1925-1984) ve Morgan Freeman (1937-) gibi oyuncular çeşitli yapımlarda Coriolanus’u canlandırmışlardır. Ralph Fiennes (1962-), Shakespeare’in oyununu beyazperdeye aktardığı bir Hollywood filmini hem yönetmiş hem de filmde başrol oynamıştır.
2- Antium şehri günümüzde “Anzio” adıyla bilinmektedir. II. Dünya Savaşı sırasında 1944 yıllında Müttefikler’in büyük bir çıkartmasına sahne olmuştur.
3- Ludwig van Beethoven (1770-1827) 1807 yılında Coriolanus’la ilgili Coriolan Overture adını verdiği bir orkestra eseri bestelemiştir. Komutan aynı zamanda Bertol Brecht’in (1898-1956) Coriolan adlı oyununa da konu olmuştur (1952). Brecht’in oyunu Shakespeare’in metnini temel almaktadır.
Aiskhylos
Öğrenen insan acı çekmelidir.
Tragedyanın kurucusu olarak kabul edilen Aiskhylos (MÖ 525-455), oyunları günümüze kadar ulaşan sayılı antik çağ oyun yazarından birisidir. Demokratik Atina’nın kuruluş döneminde yazılmış olan oyunları, hem Batı dramasının başlangıç noktası hem de antik Yunan kültürüne açılan bir pencere olarak görülebilir.
Atina kentini çevreleyen Attica adlı bölgede doğan Aiskhylos, Atina ordusunda görev yaptı. MÖ 490 yılındaki Marathon Savaşı’nda ve MÖ 480 yılındaki Salamis Savaşı’nda yer aldı. Pers İmparatorluğu’na karşı kazanılan bu zaferler Atina’nın bağımsızlığını korumasını sağladı. Bu mücadeleler Aiskhylos’un en eski oyunu olan The Persians’ın (Persler / MÖ 472) tarihsel arka planını oluşturmaktadır.
İlginç olan Aiskhylos’un bu oyununda savaşı muzaffer Yunanlıların değil Perslerin gözünden anlatmasıdır. Olaylar Pers başkenti Susa’da geçmektedir. Perslerin yenilgisi Kral Xerxes’in (MÖ 519-465) kibri yüzünden yaşanan bir trajedi olarak ele alınmaktadır. Aiskhylos’un tasvirine göre Xerxes, Hellespont üzerine bir köprü inşa ederek tanrıların öfkesini üzerine çekmiştir.
Bir oyun üçlemesi olan Oresteia (MÖ 458), Argos’un efsanevi kralı Agamemnon’u konu alır. Tıpkı Persler gibi, bu üçlemede de kahramanlar sonlarını getiren ölümcül hatalara imza atarlar. Oresteia, Batı edebiyatının ünlü karakterlerine hayat vermiştir. Örnek olarak kehanet yeteneği olan, ancak insanların ona inanmadığı Cassandra verilebilir. Aiskhylos’un trajedileri Batı dramasının temellerini atmıştır. Kendinden sonra gelen Sophocles (MÖ 496-406) ve Euripides (MÖ 484-406) gibi oyun yazarları üzerinde çok önemli bir etkisi olmuştur.
Bunlar dışında Aiskhylos’un hayatı hakkında pek az şey bilinmektedir. Atina’da düzenlenen birkaç tiyatro yarışmasını kazanmıştır. Yazdığı oyunların toplam sayısının doksanın üzerinde olduğu tahmin edilmektedir. Bunlardan yalnızca yedisi günümüze kadar ulaşabilmiştir. Bir ziyaret için bulunduğu Sicilya Adası’nda ölmüştür. Efsaneye göre bir kuş taşıdığı bir kaplumbağayı başına düşürerek ölümüne neden olmuştur.
1- Aiskhylos tarafından yazıldığı düşünülen Prometheus Bound (Prometheus Zincire Vuruldu) oyunu, İngiliz romantik şair Percy Bysshe Shelley’nin (1792-1822) destansı şiiri Prometheus Unbound’a (Prometheus Zincirini Kırdı) ilham kaynağı olmuştur.
2- Eski Atina’da sahnede şiddet gösterilemezdi. Bu nedenle Aiskhylos’un oyunlarında bol bol yer verdiği şiddet, sahne dışında gerçekleştirilir ve ayrıntılar izleyicinin hayal gücüne bırakılırdı.
3- Aiskhylos’un oyunlarının büyük bölümü Atina’daki Dionysos tiyatrosunda sahnelenmiştir. 17 bin kişilik kapasitesi olan tiyatronun kalıntıları Akropolis’in güneyinde yer almaktadır.
Lucius Junius Brutus
Roma Cumhuriyeti’nin efsanevi kurucusu Lucius Junius Brutus, Roma şehrinin son kralını devirmiştir. Monarkı sürgüne gönderdikten sonra Roma’yı yönetme gücünü senatonun ellerine teslim etmiştir. Bu temsili organ, şehri ve sonraki beş yüz yıl boyunca büyüyen bir imparatorluğu yönetecektir.
2
Roma yakınlarında yaşamış olan eski bir İtalyan kabilesi. (ç.n.)