Kutadgu Bilig`den Seçmeler. Yusuf Has Hacib

Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Kutadgu Bilig`den Seçmeler - Yusuf Has Hacib страница 5

Автор:
Жанр:
Серия:
Издательство:
Kutadgu Bilig`den Seçmeler - Yusuf Has Hacib

Скачать книгу

bilgili olan bilir; bilen ve anlayan her vakit dileğine erişir.

      Bilginin manasını bil; bak, bilgi ne der: Bilgiyi bilen insandan hastalık uzaklaşır.

      Bilgisiz insan hep hastalıklı olur; hastalık tedavi edilemezse insan çabuk ölür.

      Ey bilgisiz, git hastalığını tedavi ettir; ey mesut âlim, bilgisizliğin ilacını sen söyle.

      Anlayış bir yulardır; insan onu elinde tutarsa dileğine erişir ve bütün arzularına nail olur.

      Anlayışın insana faydası çok olur; insan bilgi bilirse aziz olur.

      Bütün işini gücünü anlayış yolu ile yap; eline geçen bu zamanı israftan bilgi ile koru.

***

      Anlayış ve bilgiye tercüman olan dildir; insanı aydınlatan fasih dilin kıymetini bil.

      İnsanı dil kıymetlendirir ve insan onunla saadet bulur; insanı dil kıymetten düşürür ve insanın dili yüzünden başı gider.

      Dil aslandır, bak, eşikte yatar; ey ev sahibi dikkat et, senin başını yer.

      Dilinden eziyet çeken adam ne der, dinle; bu söze göre hareket et, onu daimi hatırda bulundur.

      Bana dilim pek çok eziyet çektiriyor; başımı kesmesinler de ben dilimi keseyim.

      Sözüne dikkat et, başın gitmesin; dilini tut, dişin kırılmasın.

      Bilgili dil için özlü bir söz söyledi; ey dil sahibi, başını gözet.

      Sen kendi selametini istiyorsan ağzından yakışıksız bir söz kaçırma.

      Söz, bilerek söylenirse bilgi sayılır; bilgisizin sözü kendi başını yer.

      Çok sözden fazla fayda görmedim; amma söylemek de faydasız değildir.

      Sözü çok söyleme, sırasında ve az söyle; binlerce söz düğümünü bu bir sözde çöz.

      İnsan söz ile yükseldi ve sultan oldu, çok söz başı gölge gibi yere serdi.

      Çok konuşan kimseye bilgi “gevezelik etti” der, söylemezse de ona “dilsiz” der.

      Mademki böyledir, sen fasih dil kullan; dil fasih olursa, insanı yükseltir.

      Dili iyi gözet, başın gözetilmiş olur; sözünü kısa kes, ömrün uzun olur.

      Dilin faydası çok olduğu gibi, zararı da çoktur; dil bazen övülür, bazen de çok sövülür.

      Mademki böyledir, sözü bilerek söyle; sözün gözsüzlere, körlere göz olsun.

      Bilgisiz insan, şüphesiz, kördür; ey bilgisiz, yürü; bilgiden nasip al.

      Bak, doğan ölür; ondan, eser olarak söz kalır; sözünü iyi söyle ölümsüz olursun.

      İnsan iki şey ile kendisini ihtiyarlamaktan kurtarır: biri iyi iş ve diğeri iyi söz.

      Bak, insan doğdu, öldü, sözü kaldı; insanın kendisi gitti, adı kaldı.

      Kendin ölümsüz bir hayat dilersen ey hâkim, işin ve sözün iyi olsun.

      Dili bu kadar övmekten ve arada bir sövmekten maksadım, sözün ne olduğunu anlatmak idi.

      Her sözü saklamayı da anlayış hoş görmez; insan lüzumlu olan sözü söyler, gizlemez.

      Ey yiğit, ben bu sözü oğlum için söyledim; oğul benden aşağı derecededir ve bana nasıl denk olur?

      Ey oğul, bir sözümü sana söyledim; ey oğul, bu nasihatleri ben sana verdim.

      Benden sana gümüş ve altın kalırsa sen onları bu söze denk tutma.

      Gümüşü bir işe sarf edersen biter, tükenir; sözümü işe sarf edersen, gümüş kazanılır.

      İnsandan insana, miras olarak söz kalır; vasiyet edilen sözü tutmanın faydası çoktur.

      Ey âlim hâkim, bugün ürkerek, kendi özrümü söylersem, bana kaşını çatma.

***

      Ey âlim hâkim, dileğim benden sonra geleceklere kalacak bir söz söylemek idi.

      Anlayış karşı geldi ve: “İyice dikkat et; sözün yanlış olursa, sana zararı dokunur.” dedi.

      Halkın dili kötüdür, seni çekiştirir; insanın tabiatı kıskançtır, etini yer.

      Dikkatle bakınca yüküm hafifledi; kendi kendime: “Söyle, içindekileri dök.” dedim.

      Sebebini sorarsan, sana söyleyeyim ey mert yiğit, sözümü dinle!

      Bu yalnguk (insan) adı insana yanıldığı (yangluk) için verildi; yanılmak (yangluk) insan (yalnguk) için yaratıldı.

      Sen bana yanılmayan bir kimse söyleyebilir misin; ben sana yanılan binlerce insan göstereyim.

      Bilgi sahibi insan pek azdır; bilgisiz ise, çoktur; bil ki, anlayışsız insan çok; anlayışlı ise nadirdir.

      Bilgisiz bilgiliye daima düşman olmuştur; bilgisiz bilgili ile her zaman mücadele hâlindedir.

      İnsandan insana çok fark vardır; bu fark bilgiden ileri gelir, sözüm buna dairdir.

      Bu sözümü bilgili için söyledim, bilgisizin dilini ben de bilemiyorum.

      Benim bilgisiz ile hiçbir sözüm yoktur; ey bilgili, işte ben senin kulunum.

      Sözümü sana söylemiş olduğum için, çekinerek, işte böyle senden özür diledim.

      Sözü söyleyen yanılabilir ve şaşırır; anlayışlı isterse bunu düzeltir ve tashih eder.

      Söz, deve burnu gibi yularlıdır; o, dişi deve boynu gibi nereye çekilirse oraya gider.

      Sözü bilerek söyleyen çok kimse var; benim için sözü anlayan azizdir.

      Bütün iyilikler bilginin faydasıdır; bilgi ile göğe dahi yol bulunur.

      Sen her sözünü bilgi ile söyle; herkesin bilgi ile büyük olduğunu bil.

      Söz kara yere mavi gökten indi; insan kendisine sözü ile değer verdirdi.

      İnsan gönlü dibi olmayan bir deniz gibidir; bilgi onun dibinde yatan inciye benzer.

      İnsan inciyi denizden çıkarmadıkça, o, ister inci olsun ister çakıl taşı, fark etmez.

      Kara toprak altındaki altın, taştan farksızdır; oradan çıkınca beylerin başında tuğ tokası olur.

      Bilgili bilgisini dili ile meydana çıkarmazsa yıllarca yatsa bile, onun bilgisi muhitini aydınlatmaz.

      Anlayış ve bilgi çok iyi şeydir; eğer bulursan onları

Скачать книгу