Zeno'nun Bilinci. Italo Svevo

Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Zeno'nun Bilinci - Italo Svevo страница 7

Автор:
Жанр:
Серия:
Издательство:
Zeno'nun Bilinci - Italo Svevo

Скачать книгу

şöyle bağırıyordu: “Kocanın yokluğu, nasıl bir rahatlık sağlar farkında değil misin? Karın şimdi parasını senin ödediğin doktor ile birlikte!”

      Giovanna içkisini yudumlamayı sürdürerek dedi ki:

      “İkinci katın kapısını kapatmayı unuttum. Ama şimdi iki kat çıkacak hâlim yok. Orada zaten her zaman birileri bulunur, kaçmaya kalkışırsanız da elbet biri engeller sizi.”

      “Tabii ya!” dedim. Zavallı kadıncağızı aldatmak için birazcık ikiyüzlülük yetiyordu. Sonra ben de konyağı indirdim mideme, elimde bunca içki varken sigaranın aklıma bile gelmediğini söyledim. Hemen inandı. Sonra başladım anlatmaya, sigarayı bırakmayı aslında ben istemiyordum dedim. Bunu isteyen karımdı. Gerçek şu ki bir demet sigara içtim mi hemen bir canavara dönüşüyordum. İşte o zaman menzilimdeki her kadın, tehlike altına giriyordu.

      Giovanna, kendini sandalyenin üzerine iyice bırakarak yüksek sesle gülmeye koyuldu:

      “Size gereken on sigarayı içmenizi eşiniz mi engelliyor yani?”

      “Aynen öyle! Diğerlerini bilmem ama en azından beni engelliyordu.”

      Kanında o kadar konyak varken Giovanna hiç de aptal sayılmazdı. Neredeyse sandalyesinden düşmesine neden olacak bir kahkaha tufanına tutuldu ancak nefeslenebildiğinde, kesik sözlerle, hastalığımdan esinlenerek muhteşem bir tablo çizdi:

      “On sigara… Yarım saat… Alarm çalar… Ve sonra…”

      Onu düzelttim:

      “On sigara için yaklaşık bir saate ihtiyacım var. Sonra tam etkisini yakalayabilmek için yaklaşık bir saat daha, on dakika daha fazla, on dakika daha az da olabilir…”

      Giovanna aniden ciddileşti ve bir çırpıda sandalyesinden kalktı. Biraz başı ağrıdığı için yatağa gideceğini söyledi. Şişeyi yanına almasını söyledim çünkü ben yeterince içmiştim. İkiyüzlü bir şekilde, ertesi gün bana iyi bir şarap getirmesini istediğimi söyledim.

      Ama o, şarap düşünecek hâlde değildi. Kolunun altında şişe ile odadan çıkmadan önce bana öyle bir baktı ki ürktüm.

      Kapıyı açık bırakmıştı, birkaç dakika sonra odanın ortasına bir paket düştü, hemen fırlayıp aldım: İçinde on bir tane sigara vardı. İşi garantiye almak için olsa gerek, zavallı Giovanna ölçüyü bol tutmuştu. Sıradan sigaralardı bunlar: Macar sigaraları. Ama ilk yaktığım sigara çok iyi geldi. Kendimi inanılmaz rahatlamış hissettim. Önce, çocukları kilitlemek için uygun olsa bile bana hiç de uygun olmayan bu sağlıkevinde oynadığım oyundan dolayı keyiflendim. Sonra aynı oyunu eşime de oynamış olduğumu düşündüm, böylece bana yaptığının karşılığını vermişim gibi oldu. Öyle olmasa kıskançlığım, neden şimdi katlanılabilir bir meraka dönüşmüştü ki? O yerde, o iğrenç sigaraları içerken sessiz sakin oturuyordum.

      Bir yarım saat sonra, Giovanna’nın karşılık bekleyeceğini düşünerek o sağlıkevinden kaçmanın gerekli olduğunu hatırladım. Ayakkabılarımı çıkardım ve koridora çıktım. Giovanna’nın odasının kapısı kapalıydı, gürültülü ve düzenli nefes alışverişine bakılırsa uyuyor olmalıydı. Dikkatli bir şekilde ikinci kata çıktım, o kapının ardında -Doktor Muli’nin gurur duyduğu- ayakkabılarımı giydim. Bir sahanlığa çıktım ve şüphe uyandırmamak için yavaşça merdivenlerden aşağı inmeye başladım.

      İlk katın sahanlığına varmıştım ki hasta bakıcıya benzeyen ancak şık giyimli, genç bir hanım arkamdan gelip kibarca sordu:

      “Birini mi arıyorsunuz?”

      Güzelce bir kızdı, şu on sigarayı onun yanında tüttürebilsem hiç fena olmazdı. Biraz gergin hâlde gülümsedim:

      “Doktor Muli yok mu?”

      Gözlerini kocaman açtı:

      “Şu an burada değil.”

      “Onu nerede bulabileceğimi söyleyebilir misiniz? Evde bir hastam var da…”

      Nazikçe doktorun adresini verdi, ben de adresi aklımda tutmak istediğime onu inandırmak için birkaç kez tekrar ettim. Yanından ayrılmak için aceleci davranasım yoktu ama o sıkılarak arkasını döndü. Kendi hapishanemden dışarı atılmış gibi hissettim.

      Alt katta bir kadın bana kapıyı açtı. Yanımda tek kuruş yoktu, mırıldandım:

      “Bahşişi başka sefer vereyim.”

      Geleceği asla bilemeyiz. Hayatımda bazı olayların kendilerini tekrar ettikleri olmuştur, kim bilir belki de bir gün tekrar geçerim buradan.

      Gece berrak ve sıcaktı. Özgürlüğün rüzgârını daha iyi hissedebileyim diye şapkamı çıkardım. Yıldızları, sanki biraz önce keşfetmişim gibi hayranlıkla seyrettim. Ertesi gün, sağlıkevinden uzaktayken sigarayı da bırakacaktım. Bu esnada, hâlâ açık olan bir tütüncüden kendime kaliteli sigaralardan aldım çünkü bir tiryaki olarak jübilemi, zavallı Giovanna’nın sigaralarından biriyle yapamazdım. Sigaraları aldığım tezgâhtar, beni tanıdı ve veresiye verdi.

      Villama vardığımda, öfkeyle çaldım zili. Önce hizmetçi pencereye çıktı, pek kısa sayılamayacak bir süre sonra da karım göründü. Beklerken kusursuz bir soğuklukla “Görünüşe göre Doktor Muli orada.” diye düşündüm. Ancak karım beni tanıyıp da ıssız sokağı çınlatan içten bir kahkaha patlatınca, şüphelerim silindi gitti.

      Evde bazı soruşturmalar yapmak için oyalandım. Maceralarımı ertesi gün anlatacağımı söyledim karıma ama olan biteni az çok tahmin ediyordu zaten. Bana “Neden artık yatmıyorsun?” diye sordu.

      Bir özür bularak dedim ki:

      “Yokluğumdan faydalanıp gardırobun yerini mi değiştirdin yoksa?”

      Gerçek şu ki zaman zaman evdeki eşyaların yerinin değiştiğine inanırım, eşimin onları değiştirdiği de doğrudur ancak o anda her bir köşeyi kolaçan etmemin sebebi başkaydı, Doktor Muli’nin küçük, zarif vücudunu arıyordum.

      Bu esnada karım güzel bir haber verdi. Sağlıkevinden dönerken Olivi’nin oğlu ile karşılaşmış, genç Olivi yeni buldukları bir doktorun reçete ettiği ilaçları kullandıktan sonra, babasının çok daha iyileşmiş olduğunu söylemiş karıma.

      Uykuya dalmak üzereyken sağlıkevini terk etmekle pekiyi ettiğimi düşündüm, iyileşmek için bolca vaktim vardı nasıl olsa. Yan odada uyuyan oğlum, beni yargılayacak ya da taklit edecek duruma gelmemişti henüz. Telaşa kesinlikle hiç lüzum yoktu.

      IV

      BABAMIN ÖLÜMÜ

      Doktor çekip gitti, doğrusu ben de babamın hayat hikâyesinden bahsetmem gerekir mi emin değilim. Eğer sırf iyileşeyim diye babamı tüm ayrıntılarıyla betimleyecek olursam sonunda iyileşmekten vazgeçerim. Cesaretimi topladım, eğer babamın benim uyguladığım gibi bir tedaviye ihtiyacı olsaydı bile hastalığı benden farklı olurdu. Neticede, zaman kaybetmemek için, onunla ilgili olarak

Скачать книгу