Kadınlar Alayı - Üç Perdelik Bir Oyun. Джек Лондон

Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Kadınlar Alayı - Üç Perdelik Bir Oyun - Джек Лондон страница 6

Автор:
Жанр:
Серия:
Издательство:
Kadınlar Alayı - Üç Perdelik Bir Oyun - Джек Лондон

Скачать книгу

Ama ben bırakacağım, soğuğu bırakacağım. Köpeklerimi kızağa çekip adaletin olduğu diyarlara gitmek üzere yola çıkacağım. Bir adamın bir yıl önceden siparişini verip ödemesini yaptığı şeyi alabileceği yere…”

      SITKA CHARLEY: “Satacak köpek var mı?”

      DAVE HARNEY: “Satacak şekerin var mı?”

      SITKA CHARLEY: “Ben köpek alırım.”

      DAVE HARNEY: “Ben şeker alıyorum.”

      SITKA CHARLEY: “Bende şeker yok. Sende köpek var. Ben sekiz köpek alırım. Ne kadar?”

      DAVE HARNEY: “Köpek başına beş yüz dolar.”

      SITKA CHARLEY: “Hımm… Sekiz köpek… Dört bin dolar.”

      DAVE HARNEY: “Köpekler senin ödemeye razı geldiklerine değer.”

      SITKA CHARLEY: “Hımm.”

      DAVE HARNEY: “Buraya bak Charley. Bir zamanlar madenciydim. Ama şimdi iş adamıyım. Şekerin var mı?”

      SITKA CHARLEY: “Şeker yok.”

      DAVE HARNEY: “Biraz şeker için çok köpek verirdim. Şeker yoksa sana dört bine mal olur.” (Gitmek için arkasını döner.)

      SITKA CHARLEY: (Onu alıkoymak için bir hareket yapmaz.) “Hımm.”

      DAVE HARNEY: (Omzunun üzerinden) “Dört bin.”

      SITKA CHARLEY: “Hımm.”

      DAVE HARNEY: “Eğer gerçekten istiyorsan o kadar ederler.”

      SITKA CHARLEY: “Peki Dave, alıyorum.”

      DAVE HARNEY: “Altın tozunu saat birde benim kulübeme getir.”

      SITKA CHARLEY: “Şimdi alırım.”

      DAVE HARNEY: “Hayır alamazsın. Geri dönüp onlara haklarında ne düşündüğümü söyleyeceğim. Alçak herifler! Kendi lapalarını ve kahvelerini bol bol tatlandırıyorlar. Emin ol ki yapıyorlar bunu. Ya birazını alacağım ya da sebebini öğreneceğim.” (Hışımla sol taraftan kapıdan çıkar.)

      Sitka Charley, Bayan Eppingwell’in yanına döner.

      SITKA CHARLEY: “Şu Dave Harney tam bir soyguncu. Ama o köpekleri alacak.”

      BAYAN EPPINGWELL: “Hadi bana bu kadından bahset Charley. Şu Freda’dan. Adı Freda Moloof, öyle değil mi?”

      SITKA CHARLEY: (Dikkatinin Loraine Lisznayi’den başka bir şeye çekildiğini açıkça belli eder.) “Ah, Freda!”

      BAYAN EPPINGWELL: (Gülümseyerek) “Ona Freda diyorsun.”

      SITKA CHARLEY: “Herkes ona Freda der. Güzel isim. Ben severim.”

      BAYAN EPPINGWELL: “Peki nasıl bir kadın?”

      SITKA CHARLEY: “Hımm. İyi kadın.”

      BAYAN EPPINGWELL: (Kolunun öfkeli bir hareketiyle onun elini tutar.) “Ah!”

      SITKA CHARLEY: (Şaşkın görünür ve inatlaşmaya başlar.) “Freda’yı uzun zamandır bilirim. Hımm, iyi kadın. Hımm, dili doğru söyler. Hımm, senin gibidir, korkusu yok. Hımm, senin gibi benle Long Trail’e yolculuk etti. Korkmaz, kalbi yumuşak, köpeklere üzülür. Köpekler yorgunken kızağa binmez. Yorgundur ama yürür. Ve hımm dili doğrudur. Her zaman doğru der. Ben Sitka Charley, bilirim.”

      BAYAN EPPINGWELL: “Evet, evet. Devam et.”

      SITKA CHARLEY: (Düşünür.) “Freda erkekleri sevmez.”

      BAYAN EPPINGWELL: “Bu kadarı çok ama Charley. Peki ya Bay Vanderlip?”

      SITKA CHARLEY: (Omuz silker.) “Ben Freda’yı uzun zaman tanırım. Freda, Vanderlip’i kısa zamanda tanır. Belki Freda, Vanderlip’i sever. Bilmem ben. Ama öncesinde erkekleri sevmezdi, bunu bilirim. Belki de Bay Vanderlip’i seversin sanırım.” (Bayan Eppingwell gülümser, Sitka Charley daha olumlu bir havaya bürünür.) “Vanderlip senin kulübene hep gelir. Sen Vanderlip’in kızağına binersin. Biliyorum. Belki Vanderlip’i seversin.”

      BAYAN EPPINGWELL: “Anlamıyorsun Charley. Bay Vanderlip’e iyi davranmak için sebeplerim var.”

      SITKA CHARLEY: (Şüpheci bir tavırla) “Hımm.”

      BAYAN EPPINGWELL: “Ayrıca Charley, Bay Vanderlip’in o… O kadınla bu gece gittiğini bana söylediğini kimse bilmemeli.”

      SITKA CHARLEY: (Sözlerini tartar.) “Belki Freda’ya söylerim.”

      BAYAN EPPINGWELL: (Öfkeyle ayağını yere vurur.) “Aptal olma Charley. Dünya üzerinde bunu bilmesi gereken son kişi o. Tabii ki ona söylemeyeceksin. Kimseye söyleme.” (Sitka Charley tereddüt eder.) “Kimseye söylemeyeceğine bana söz ver. Yiyecek ve battaniyenin hatırına bana söz ver.”

      SITKA CHARLEY: (Gönülsüzce) “Tamam, söylemem.”

      BAYAN EPPINGWELL: “Freda’nın dansçı olduğunu söylüyorlar. Onu dans ederken gördün mü hiç?”

      SITKA CHARLEY: (Yüzünde memnun bir ifade ile kafasını sallar.) “Gördüm onu. Güzel dans. Juneau’da dans, iki sene önce ilk kez gördüm. Treadwell Madeni o gün çalışmaz. Çalışacak adam yok. Tüm erkekler Freda dansını görmek için gelir. Freda çok para kazanır. Hımm benle konuşur. Hımm der ki, ‘Charley ben Yukon ülkesine giderim. Benim köpekleri sürersin, Ne kadar?’ O zaman Freda benle Long Trail’den geçer.”

      BAYAN EPPINGWELL: “Çok sayıda adamın onu sevdiğini söylüyorlar.”

      SITKA CHARLEY: (Kafasını kuvvetle sallar.) “Hımm, öyle. Ben de onu severim, çok severim.”

      BAYAN EPPINGWELL: (Hoşgörüyle gülümser.) “Onları aptal ettiğini de söylüyorlar.”

      SITKA CHARLEY: “Öyle. Aptallar. Erkekler baloncuk gibi. Freda onlarla oynuyor ve paramparça ediyor. Öylece. Herkes diyor bunu.”

      BAYAN EPPINGWELL: “Peki dış görünüşü nasıl bu kadının?”

      SITKA CHARLEY: “Sen onu görmedin?”

      BAYAN

Скачать книгу