Rüzgârın Kızı Anne. Люси Мод Монтгомери
Чтение книги онлайн.
Читать онлайн книгу Rüzgârın Kızı Anne - Люси Мод Монтгомери страница 15
Kışın ilk ayının güzel ve mavi bir akşamüstü vaktinde Rebecca Dew hayatının şokunu yaşadı. Maplehurst arabası, bembeyaz karların arasından geçerek Spooks Caddesi’nde ilerliyordu ve ön kapıda durdu. Bayan Ellen arabadan indi. Sonra herkesin şaşkın bakışları arasında Maplehurst’ten on yıldır hiç ayrılmayan Bayan Sarah onu izledi.
“Ön kapıya geliyorlar.” dedi panikleyen Rebecca Dew nefes nefese.
“Bir Pringle başka nereye gelebilir ki?” diye sordu Kate teyze.
“Tabii, tabii ama orası sıkışır şimdi.” dedi Rebecca trajik bir şekilde. “Elbette ki sıkışacak. Geçen bahar evi temizlediğimizden beri de kapı hiç açılmadı. Bu bardağı taşıran son damla.”
Ön kapı gerçekten de sıkıştı. Ancak Rebecca Dew, çaresiz bir şiddet hamlesiyle sertçe açtı ve Maplehurst hanımlarını salona buyur etti.
“Çok şükür bugün ateşimiz var.” diye düşündü. “Umarım kedi koltuğu tüylememiştir. Eğer Sarah Pringle’ın elbisesine bizim salonumuzdan kedi tüyü bulaşırsa…”
Rebecca Dew, bunun sonuçlarını düşünmeye cesaret edemedi. Anne’i kule odasından aşağı çağırdı. Bayan Sarah, Bayan Shirley’nin evde olup olmadığını sormuştu çünkü. Anne’i çağırdıktan hemen sonra da kendini mutfağa attı. İhtiyar Pringle kızlarının Anne’i görmek isteme sebebini merak ederken çıldırmış gibiydi.
“Sanki ona edecekleri başka eziyet kaldı ya…” dedi Rebecca Dew kötümser bir şekilde.
Anne bile aşağı hatırı sayılır bir ürperti ile inmişti. Acaba günlüğü buz gibi bir azar eşliğinde iade etmek için mi gelmişlerdi?
Küçük, buruş buruş, kaskatı Bayan Sarah, Anne’in salona girdiğini görünce ayağa kalkıp hemen konuya girmişti.
“Teslim olmaya geldik.” dedi buruk bir şekilde. “Yapacak başka bir şeyimiz yok. Tabii ki zavallı Myrom amcamızla ilgili o skandal girdiyi görünce ne kadar çaresiz olacağımızı sen çok iyi biliyordun. Bu doğru değil. Doğru olamaz. Myrom amca, Andy Bryce’a şaka yapmıştır. Andy çok saftı. Ama ailemiz dışındaki herkes buna seve seve inanır. Bunun bizleri alay konusu ya da daha kötüsü hâline getireceğini sen biliyordun. Ah, sen ne akıllısın. Bunu kabul ediyoruz. Jen özür dileyecek ve artık uslu duracak. Ben, Sarah Pringle, sana bunun garantisini vereceğim. Tabii sadece bunu Bayan Stanton’a söylemeyeceğine dair söz verirsen. Kimseye söylemezsen biz her şeyi yapmaya hazırız, her şeyi…”
Bayan Sarah, ince dantelden mendilini mavi damarlı küçük ellerinde büktü. Tir tir titriyordu.
Anne hayret ve dehşetle bakakaldı. Zavallı ihtiyar şeyler! Kendilerini tehdit ettiğini düşünüyorlardı!
“Büyük bir yanlış anlaşılma olmuş.” diye haykırdı Bayan Sarah’nın zavallı acınası ellerini tutarken. “Ben böyle düşüneceğinizi asla, asla aklımdan geçirmedim. Muhteşem babanızla ilgili böylesine ilginç detayları okumak istersiniz diye düşünmüştüm sadece. Bunları ne başka birine gösterme ne de anlatma amacım vardı. Azıcık bile önemi olduğunu düşünmedim. Asla da düşünmeyeceğim.”
Bir an için büyük bir sessizlik oldu. Bayan Sarah zarifçe ellerini çekti. Mendilini gözlerine götürüp oturdu. Kırışık yüzünde belli belirsiz bir kızarma vardı.
“Biz… Biz seni çok yanlış anladık canım. Sana çok, çok fena davrandık. Bizi affedecek misin?”
Yarım saat geçmişti. Rebecca Dew’ün neredeyse ölümüne sebep olacak bir yarım saat… Sonra Bayan Pringlelar oradan ayrıldılar. Yarım saat boyunca Andy’nin günlüğünde alev almaz içeriklerden bahsetmişlerdi. Ortamda arkadaşça bir hava vardı. Ön kapıya geldiklerinde Bayan Sarah, kendisi bu görüşme sırasında hiçbir işitme problemi tecrübe etmemişti, bir an için arkasını döndü ve çok ince, keskin bir el yazısı ile üzerine bir şeyler yazılmış bir kâğıt çıkardı el çantasından.
“Neredeyse unutuyordum. Bir zaman önce Bayan Maclean’e pound kek tarifimizi vereceğimize söz vermiştik. Acaba bunu ona iletebilir misin? Ayrıca kendisine terletme evresinin çok önemli, hatta vazgeçilmez olduğunu söyleyin. Ellen bonen hafifçe kaymış diğer kulağına. Yola çıkmadan önce düzeltsen iyi edersin. Giyinirken biraz telaşlıydık da.”
Anne dullara ve Rebecca Dew’e Andy Bryce’ın eski günlüğünü Maplehurst hanımlarına verdiğini, onların da teşekkür etmek için geldiklerini söyledi. Bu açıklama ile yetinmek zorundalardı. Her ne kadar Rebecca Dew bu olayın arkasında çok daha fazla şey yattığını hissetse de. Eski, solmuş, tütün lekeleri olan bir günlük için duyulan minnet Sarah Pringle’ı Windy Poplars’ın kapısına getiremezdi asla. Bayan Shirley çok derindi… Çok derin!
“Bundan sonra ön kapıyı günde bir kez açacağım.” diye söz verdi Rebecca. “Sadece pratik olsun diye. Açarken zor oldu. Neyse, pound kek tarifini de almış olduk. Otuz altı yumurta! Eğer şu kediden kurtulur da tavuk almama izin verirseniz senede bir bu kekten yapmaya maddi olarak güç yetirebiliriz.”
Bunun üzerine Rebecca Dew, mutfağın yolunu tuttu ve kediye, ciğer istediği hâlde süt vermek suretiyle evvelki olayın acısını çıkarmış oldu.
Shirley-Pringle kavgası sona ermişti. Pringlelar dışında kimse bu duruma akıl sır erdiremiyordu. Ancak tüm Summerside ahalisi, Bayan Shirley’in tek başına, gizemli bir şekilde geri püskürtmüştü. Pringlelar artık Bayan Shirley’in avucunun içine bakıyorlardı. Ertesi gün okula gelen Jen, tüm sınıfın karşısında Anne’den özür diledi. O andan itibaren örnek öğrenci oldu ve diğer Pringlelar da onun izinden gitti. Yetişkin Pringlelara gelince, muhalefetleri güneş öncesi sis misali kayboluverdi. Artık ne “disiplinden” ne de ev ödevinden şikâyet ediyorlardı. Kendi türlerinin belirgin özelliği olan ince ve imalı züppeliklerinden eser kalmamıştı. Anne’e iyi davranmak için âdeta birbirleriyle yarışmaya başladılar. Artık onsuz bir dans daveti ya da başka bir toplantı yapılmıyordu. Her ne kadar ölümcül günlük Bayan Sarah tarafından bizzat ateşe atılmış olsa da hatıra hatıraydı ve Bayan Shirley’in anlatmak istemesi hâlinde anlatacak bir hikâyesi vardı. O meraklı Bayan Stanton’ın Kaptan Myrom Pringle’ın bir yamyam olduğunu bilmesi hiç ama hiç iyi olmazdı!
8
Gilbert’a yazılan mektuptan alıntı:
Şu anda kulemdeyim ve Rebecca Dew mutfakta Noel ilahileri söylüyor. Bu da bana koroda şarkı söylememi isteyen papaz eşini hatırlattı. Tabii ki Pringlelar söyledi bunu yapmasını. Green Gables’da geçirmediğim pazar günleri buradaki kilise korosunda şarkı söyleyebilirim. Pringlelar dostluk elini bir miktar kin güttükten sonra uzattılar ve beni tamamen kabul ettiler. Ne kabile ama!
Tam üç Pringle davetine katıldım. Bunu söylerken hiçbir kötü niyetim yok ama sanırım tüm Pringle kızları benim saç stilimi taklit ediyor. Ama ne derler bilirsin, “Taklit en samimi iltifattır.” Bir de onlardan gerçekten hoşlanıyorum Gilbert. Bana bir şans verdiklerinde onları seveceğimi hep biliyordum zaten. Eninde sonunda Jen’den de hoşlanacağıma dair şiddetli şüphelerim var. İstediğinde