Sefiller I. Cilt. Виктор Мари Гюго

Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Sefiller I. Cilt - Виктор Мари Гюго страница 46

Жанр:
Серия:
Издательство:
Sefiller I. Cilt - Виктор Мари Гюго

Скачать книгу

kavuşturup başını arkaya atarak Tholomyès’e kararlılıkla baktı ve şöyle dedi: “Haydi ama ne oldu bizim sürprize?”

      “Doğru diyorsunuz. Tam vakti.” diye yanıtladı Tholomyès.

      “Beyler, bu hanımlara sürprizimizi açıklama zamanımız geldi.

      Bizi biraz bekler misiniz hanımlar?”

      “Bu sürpriz bir öpücükle başlamalı.” dedi, Blachevelle başta olmak üzere erkekler.

      “Alınlarından!” diye ekledi Tholomyès.

      Her biri, ciddi bir edayla sevgililerinin alnına birer öpücük kondurdu; sonra hepsi birden parmaklarıyla sus işareti yaparak koşa koşa kapıdan dışarı çıktılar. Onlar dışarı çıkarken Favourite, ellerini çırpıyordu.

      “Şimdiden pek eğlenceli olmaya başladı.” dedi.

      “Geç kalmayın.” dedi Fantine. “Sizi bekliyoruz.”

      IX

      Mutlular İçin Mutlu Bir Son

      Genç kızlar yalnız kaldıklarında ikişer ikişer pencere pervazına yaslanarak sohbet ediyor, başlarını uzatıyor ve bir pencereden diğerine konuşuyorlardı.

      Delikanlıların Bombarda’dan kol kola çıktığını görmüşlerdi. Sonra köşeye doğru yönelmişler, gülerek onlara el sallamışlar ve daha bir dakika bile geçmeden onları Champs-Élysées’yi pazar günleri işgal eden tozlu kalabalığın arasında gözden kaybetmişlerdi.

      “Geç kalmayın!” diye bağırdı Fantine.

      “Bize ne getirecekler acaba?” dedi Zéphine.

      “Kesinlikle güzel bir şey olacaktır.” dedi Dahlia.

      “Umarım altın olur.” dedi Favourite.

      Dikkatleri, çok geçmeden büyük ağaçların dallarının arasından görebilecekleri ve onları büyük ölçüde başka yöne çeviren gölün kıyısındaki hareketlerle dağıldı. Posta arabalarının kalkış saati gelmişti. Güneye ve batıya giden yolcular, taşraya herhangi bir şey gönderecek olanlar, bulvarın diğer ucunda hızla gidip geliyorlardı. Çoğunluk rıhtımı takip ediyor ve Passy bariyerlerinden geçiyordu. Sarıya ve siyaha boyanmış ağır yükler, gürültülü koşumlu sandıklar, mektuplar, valizler, insan kafalarıyla dolu posta arabaları kalabalığın içinden geçiyor; arkasında büyük bir toz bulutu bırakarak gözden kayboluyordu. Bu uğultulu karmaşa kızları pek mutlu etmişti.

      “Ne kadar hızlılar! Uçup giden bir zincir yığını olduğu söylenebilir.” diye haykırdı Favourite.

      Şans eseri kalın karaağaçların arasından güçlükle görebildikleri bu araçlardan biri bir an durdu, sonra tekrar dörtnala yola çıktı. Bu durum Fantine’i şaşırttı.

      “Bu çok garip!” dedi şaşkınlıkla. “Posta arabalarının hiç durmadığını sanırdım.”

      Favourite omuzlarını silkti.

      “Şaşırtıcı olan sensin Fantine. Ben merakla sana bakıyorum. En basit şeylerden gözlerin kamaşıyor. Misal, ben bir yolcuyum ve arabacıya ‘Beni biraz ileriden alacaksın.’ dedim. Neden olmasın? Yola çıkar, beni görür, durur ve alır. Bu her gün yapılan bir şey. Sen gerçekten de hayata dair hiçbir şey bilmiyorsun, tatlım.”

      Bu şekilde bir süre daha geçti. Favourite, sanki yeni uyanan biri gibi bir anda yerinden sıçradı.

      “Eh.” dedi. “Sürprize ne oldu?”

      “Evet, gerçekten.” diye katıldı Dahlia. “Şu ünlü sürpriz.”

      “Gideli çok uzun zaman oldu.” dedi Fantine.

      Fantine derin bir iç geçirdiği sırada, yemekte onlara hizmet eden garson içeri girdi. Elinde mektuba benzeyen bir şey tutuyordu.

      “Nedir o?” diye sordu Favourite.

      Garson cevap verdi:

      “Bu, beylerin hanımlar için bıraktığı bir kâğıt.”

      “Neden hemen getirmediniz?”

      “Çünkü…” dedi garson. “Beyler, bir saat boyunca onu hanımlara teslim etmememi emrettiler.”

      Favourite kâğıdı garsonun elinden kaptı; bu, aslında bir mektuptu.

      “Durun!” dedi. “Üzerinde adres yok ama şöyle yazıyor: SÜRPRİZ BU.

      Mektubu aceleyle yırttı, açtı ve okuma bildiği için sesli olarak okumaya başladı:

      Sevgililerimiz,

      Bizim anne ve babalarımızın olduğunu biliyor olmalısınız. Kelime anlamı olarak anne ve babanın ne demek olduğunu sizler bilemezsiniz. Onlar, medeni kanuna göre anne ve baba olarak adlandırılırlar. Şimdi bu kişiler bizi çok özlemişler, yaşlı olduklarından onları görmemiz için bize yalvarıyor bu iyi yürekli adam ve kadınlar. Dönüşümüzü o kadar çok arzuluyorlar ki bizim gelişimiz şerefine en şişman domuzlarını keseceklerini söylüyorlar. Erdemli gençler olduğumuz için de bizler onlara itaat edeceğiz. Bunu okuduğunuz dakikalarda, bizler beş güçlü kuvvetli atın çektiği bir posta arabasıyla anne ve babalarımıza gideceğiz. Bossuet’nin deyimi ile konak yerimizi değiştiriyoruz. Gidiyoruz, hatta gittik bile. Laffitte’in kollarında ve Caillard’ın kanatlarında kaçıyoruz. Toulouse şehri, bizi büyük bir felaketten kurtarıyor ve bu felaket sizlersiniz, bizim küçük sevgililerimiz! Saatte altı kilometre hızla, dörtnala toplumdaki yerimize, ailelerimize dönüyoruz. Dünyanın geri kalanı gibi bizim de kaymakam, aile babası, polis ve devlet meclisi üyesi olmamız ülkenin menfaati için gereklidir. Bizim için dua edin. Kendimizi feda ediyoruz. Bizim arkamızdan ağlayabilirsiniz ama sonrasında gözyaşlarınızı silerek yerimize başkalarını bulun. Bu mektup sizi yaraladı ise karşılık olarak onu yırtıp atın. Elveda.

      Yaklaşık iki yıl boyunca sizleri mutlu ettik. Bunun için bizlere sakın kin tutmayın.

İmzaBLACHEVELLEFAMUEILLISTOLIERFELIX THOLOMYÈS

      NOT: Akşam yemeğinin ücreti ödendi.

      Dört genç kadın birbirlerine baktılar. Sessizliği ilk bozan Favourite oldu.

      “Eh!” diye haykırdı. “Hiç de fena bir sürpriz sayılmaz.”

      “Çok saçma.” dedi Zéphine.

      “Bu kesinlikle Blachevelle’nin fikri olmalı.” diye devam etti Favourite. “Şimdi ben ona âşıkmışım gibi oldu. O, beni bıraktı gitti ve bir maceranın sonu geldi.”

      “Hayır.” dedi Dahlia. “Bence Tholomyès’in fikriydi. Bu apaçık ortada.”

      “O zaman…” diye karşılık verdi Favourite. “Blachevelle’e ölüm ve çok yaşa Tholomyès!”

Скачать книгу