Kosova'da Çağdaş Türk Edebiyatı. S. Dilek Yalçın Çelik

Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Kosova'da Çağdaş Türk Edebiyatı - S. Dilek Yalçın Çelik страница 7

Жанр:
Серия:
Издательство:
Kosova'da Çağdaş Türk Edebiyatı - S. Dilek Yalçın Çelik

Скачать книгу

kalmamıştı. Hatta aksine, Kosova’da Türklerin de yaşadığının dünyaya ilân edilmesi bile gündeme gelmişti. Böylelikle 1951 yılında Kosova’da (Batı Makedonya’da da) Türklere Türk olma hakkı tanındı; gecikmeli de olsa bu hakkın bazı gereklerinin yerine getirilmesine başlandı.” (Engüllü 1997: 297-298)

      Kosova’da yaşayan Türkler, ülke içerisinde, diğer halk ve uluslara nazaran daha geç ve güç kimi hakları elde etmişlerse de, geçmişlerinden gelen birikim, gelenek ve kültürel altyapı onların bu açığı kısa zamanda kapatmalarına neden olmuştur.

      Böylece Kosova’da çağdaş Türk edebiyatının yeniden canlanması, yazılı edebiyatın başlaması için 1951 yılı önemli bir başlangıç noktasını oluşturmaktadır. 20 Mart 1951 tarihinde, Kosova özerk bölgesindea köy ve kentlerde8 Türkçe eğitim veren okullar açılmaya başlamıştır. Türkçe okullarda okuyan bu öğrenciler arasında yetenekli olanlar Kosova’da çağdaş Türk edebiyatının temsilcileri olmuştur. Priştine radyosu, 25 Haziran 1951 günü, Türkçe yayınlarına başlamış, Türk dernekleri (ilk açılan Türk derneği Doğru Yol Kültür Sanat Derneği olmuştur, 17 Haziran 1951) açılmıştır. Bu zincirin önemli halkalarından birisi de, 1969 yılında, Türkçe yayınlanan Tan gazetesi olmuştur.

      Türkler için hal böyle iken, Tito yönetimi altındaki diğer halk uluslar için de aynı sosyo-kültürel yapıyı hazırlamış, edebiyatın oluşup, gelişmesine zemin oluşturmuştur. Yazar ve şairler korunmuş, onların toplum içerisinde ayrıcalıklı bir konuma gelmelerini sağlamıştır. Ülkede yaşayan halk ve ulusların gazete ve matbaa kurma konusundan yola çıktığımızda sadece tek bu örnek9 değerlendirilerek benzer durumun Yugoslavya’da yaşayan Arnavut ve Sırplar için de yaşandığı gözlemlenmektedir.

      Benzer bir durum, Kosova’daki Arnavutça ve Sırp-Hırvatça konuşan topluluklar için de görülmektedir. Sosyalist Yugoslavya’nın ve lider Tito’nun kültür politikasındaki tutarlı tavır, Türkler dışında diğer halk ve ulusların kendilerini ifade etmelerine olanak tanımıştır. Örneğin Sırp-Hırvat dilinde yayınlanan Stremlenye dergisi, Arnavutça yayınlanan Yeta e Rre dergisi de kendi halk ve uluslarının kültürlerini bütünleştiren bir misyon üstlenmişlerdir.

      Sırp-Hırvat dilinde yayınlanan Stremlenye dergisinin önemi ve değeri –tıpkı Tan gazetesi ve yayınevinde olduğu gibi-yazar ve şairleri10 koruyan, kollayan bir yuva olmasıdır.

      “Onların yetişmesine, kuşkusuz Kosova’daki kimi kültür sanat olanakları büyük pay sundu. Stremlenye sanat yazın dergisi bu gibi genç ozanlara kapılarını araladı, onlara kendilerini göstermek için olanak sağladı. Priştine radyosu da, aşağı yukarı on yıl, genç kalemlere sığınak oldu, onlara şiir güçlerini gösterebilmek için alan sağladı. Şiire eğilimi olan kalemleri saygıyla karşıladı. Yedinstvo (Birlik) yayınevi de, genç ozanların betiklerini yayımlamakta anlayış gösterdi. Bütün bunlar yeni yetişen ozanlar dalgasına yeni çevrenler bağışladı.” (Stoyadinoviç 1976: 13)

      Arnavutça yayınlanan Yeta e Rre dergisi için de benzer koşullardan söz edilebilir. Yazar ve şairler11 bu kurumda yetişmişlerdir. Çağdaş bir edebiyatın temellerini atmışlardır.

      “Nedir ki Kurtuluş’tan birden sonra, tam otuz beş yıldan bu yana, toplumumuzdaki sosyoloji ve kültür dünyasının birçok değişmelerine teşekkür ederek, Yugoslavya Arnavut yazını nicelik ve nitelik alanında büyük aşamalara ulaşmaya yüz tutmuştur. Böylece, bu elde edilen başarıya dayanarak, Yugoslavya Arnavut mensup kalemleri, anadillerince yaratmaya, bu dil üzere gazeteler, dergiler ve kitaplar çıkmaya başlamış oluyor. Yugoslavya Arnavut yazınının bu gibi aşamalara ulaşmasında Priştine ve Üsküp’te Arnavutça olarak yayımlanan kitapların katkıları sonsuzdur. Ancak 1949 yılında Yeta e Rre (Yeni Yaşam) dergisi ilk çıkışından 1960 yılına dek Yugoslavya Arnavut yazınının gelişmesi hususunda önemli bir rol oynamıştır. Bundan sonra, bu büyük rolü, yıl içinde 80-90 yapıt yayımlayan yayınevi de izlemiş oluyor. 350 özgün yapıt (ayrı ayrı dallar üzere tabii) yayımlanmıştır şimdiye değin.” 12 (Rugova 1979: 6)

      Kosova’da Türk edebiyatının gelişimi konusunda gazete, dergi ve yayıncılığın yanı sıra dernek ve sosyal faaliyetlerin değeri ve önemi gözden kaçırılmamalıdır. Priştine ve Prizren’de açılan derneklerde Türkler, büyük bir içtenlikle faaliyetlere katılmışlar, kendi kültürlerini tanıtılmasına yardımcı olmuşlardır. Dernek faaliyetleri arasında, edebiyat kolları, müzik kolları (Türk sanat müziği, Türk halk müziği), folklor kolları (çeşitli yörelerin oyunları), tiyatro ve dram kolları ile spor kolları en yoğun faaliyet gösteren kollardır.

      Doğru Yol Kültür ve Güzel Sanatlar Derneği 13, 1951 yılında kurulmuştur. Derneğin ilk başkanı Hayrettin Volkan, genel sekreteri de Cemil Şengür olmuştur.

      Dernek ilk yıllarında edebiyat konularındaki faaliyetlerine ağırlık vermiş, sonraki yıllarda müzik, halk oyunu ve dram kollarında büyük gelişmeler kaydetmiştir. Böylece dernek, bölgede, Türk kültürünün birkaç koldan gelişimi için çaba sarfetmiş, sadece Kosova’da değil, Balkanlarda örnek bir kültür merkezi haline gelmiştir.

      “Derneğin yazın kolunda ilk yıllarda etkinlik gösteren Nusret Dişo Ülkü, Nimetullah Hafız, Hasan Mercan gibi yazıncılardan sonra, altmışlı yılların başlangıcında Bayram İbrahim, Rezak Ukalo, İskender Muzbeg, İsmail Tanmik ve diğer yazınseverler özellikle, Öğretmen Okulu ve Yüksek Pedagoji Okulu’nda düzenlenen yazın saatlerinde kendi şiir ve düzyazılarını okuyorlardı. Yüksek Pedagoji Okulu Türk Dili ve Yazın Grubu çerçevesinde Süreyya Yusuf’un girişim ve desteğiyle “Kıvılcım” adında bir edebiyat örgütü bile kuruldu.” (Muzbeg 1988: 3)

      Edebiyat faaliyetlerinin bundan sonra sistemli bir halde yürütülmesi ve tek elde toplanması amacıyla, Doğru Yol Kültür ve Güzel Sanatlar Derneği, 1968 yılında, “Nazım Hikmet Yazın Kolu”nu kurmuştur. Bu kol, Prizren’de edebiyatın gelişmesinde önemli bir rol oynamış14, pek çok şair ve yazar15 bu kültür ocağında pişmiş, derneğin belli dönemlerinde başkanlıklarını yürütmüşlerdir.

      1 Eylül 1951 tarihinde, Priştine’de Yeni Hayat derneği, çarşının içerisindeki iki katlı bir evde, kurulur. Bu derneğin kurucusu ve ilk başkanı Remzi Süleyman’dır. Dernek, bu binada, özellikle müzik kollarında faaliyetlerine başlar ve Priştine’de Türkçe müzik geleneğinin16 canlanmasında ve sistematik hale getirilmesinde önemli bir rol üstlenir.

      “Derneğin ilk kuruluş günlerinde 300 kadar üye müzik grubu, folklor ekibi, mandolin topluluğu, çocuk korosu ve dram kollarında faaliyetlerine başladı. Türk sanat müziği ve Türk halk müziği icra eden orkestra yanı sıra bir mandolin topluluğunun da faal olduğunu hatırlatmak gerekir. Müzik ve folklor gruplarındaki çalışmalar gençlerin en çok dikkatini çekiyordu. Şarkı, türkü ve folklor oyunların yer aldığı programlar

Скачать книгу


<p>8</p>

Prizren, Priştine, İpek, Mitroviça, Vuçitırın, Gilan, Mamuşa, Dobruçan, Bilaç vd. Ayrıca Kosova’da Türkçe eğitim için bakılabilir: (Topsakal ve Koro 2007: 19-20).

<p>9</p>

Bu konuda elimizdeki veriler ne yazık ki sınırlıdır. Tam bir sonuca ulaşmak için Sırpça ve Arnavutça kaynakların taranması, bir araya getirilmesi ve bilimsel bir bakış açısıyla değerlendirilmesi gerekmektedir.

<p>10</p>

Bir liste verecek olursak: Rade Nikoliç, Lazar Vuçkoviç, Rade Zlatanoviç, Luba Popoviç, Petar Sariç, Bojidar Mildragoviç, Vladeta Vuçkoviç, Darinka Yevriç, Moşo Odaloviç, Slobodon Vukanoviç, Blagoye Saviç, Fehim Kayeviç, Stoilko Stanişiç, Duşan Nikoliç ve Miraş Martinoviç.

<p>11</p>

Bir liste verecek olursak. Şairler: Esat Mekuli, Enver Cerceku, Din Mehmeti, Besim Bokşi, Adem Gaytani, Muhamed Kırveşi, Fahredin Gunga, Çerim Uykani, Azem Şkreli, Rahman Deday, Mikro Gaşi, Ali Podrimya, Musa Ramadani, Beçir Musliu, İbrahim Kadriu, Eçrem Başa, Necat Halimi, Sabri Hamiti. Yazarlar: Tayar Hatibi, Recai Suroi, Ramiz Kelmendi, Anton Paşku, Rıfat Kukay, Recep Çosya, Samedin Mumciu, Yusuf Bucovi ve Resul Şabani.

<p>12</p>

Ayrıca bakılabilir: Recep Çosya (1978): Çağdaş Arnavut Hikâyeleri Antolojisi.

<p>13</p>

Bakılabilir, http:www.dogruyol-tksd.org

<p>14</p>

“Bu yazın kolu ortalama olarak yirmi yıl içinde her ay birer yazın saati ya da 250’den çok yazın saati, resital, yuvarlak masa konuşması, konferans ve anma saati düzenlemiştir. Bu yoğun etkinliklerde Tito’yu doğum ve ölüm yıldönümlerinde anma saatleri, HKS ve sosyalist devrimimizin jübilelerine sunulmuş yazın saatleri ve konferanslar, Atatürk’ü anma saatleri, Yunus Emre’yi, Tevfik Fikret’i, Vuk Karaçiç’i, Adem Gaytani’yi, Süreyya Yusuf’u, Aşık Veysel’i anma saatleri özel bir yer alır. Aynı böyle, bu kolun yazın saati düzenleme ve yayın etkinliği çerçevesinde yerli yazıncılarımız yanı sıra, öteki kardeş ulus ve halklara mensup yazıncılardan, dünya yazıncılarından Rentso Riki, İvo Andriç, Cahit Sıtkı Tarancı, Pablo Neruda, Naim Şaban, Rujdi Şuşa, Lyilyana Stoykoviç, Esad Mekuli, Vladeta Vukoviç, İon Arion, Zoran Çiçkareç, Salaydin Krasniçi, Enver Cerceku, Şpresa Siçeşta, Milorad R. Bleçiç, Lerka Çar Matutinoviç, Yasemin Yazıcı, Rahman Deday, İlhan Berk, Skender Kulenoviç, İlhan Kahraman, Ali Podrimya, Mesut Poyraz, Darinka Yevriç, Vehbi Kikay, Fazıl Hüsnü Dağlarca, Vasko Popa, Muhammed Kırveşi, Çerkin Bütüçi, Stoyanka Grozdanov Davidoviç, Predrag Bodanoviç Tsi ve diğer ozan ve yazarların yapıtlarına yer verildiğini de önemle belirtmek gerekir. Yazın kolumuzun Prizren’deki etkinliklerine konuk olanlar şunlardır: Fazıl Hüsnü Dağlarca, Ümit Yaşar Oğuzcan, Duşan Pavloviç, Şükran Kurdakul, Prof. Dr. Mılosav S. Vukiçeviç, Gültekin Samanoğlu, Ümit Yaşar Işıkhan, Radoslav Zlatanoviç, Kerim Afşar, Necati Zekeriya, Şükrü Ramo, İlhami Emin, Suat Engüllü, Fahri Ali, Avni Engüllü, İrfan Bellur, Fahri Kaya, Aziz Nesin, Tahsin Saraç, Yard. Doç. Dr. Mustafa İsen vb.” (Muzbeg 1988: 5)

<p>15</p>

Şecaattin Koka, Altay Suroy, Zeynel Beksaç, Ethem Baymak, Agim Rifat Yeşeren’in yazarlık ve şairlik dönemlerinin ilk yıllarında derneğin etkin üyeleri arasında yer alan gençler olması dikkati çekmektedir.

<p>16</p>

“Yeni Hayat” Derneği kurulmazdan önce de değişik tören ve düğünlerde Priştine’de Türkçe müzik ircaa ediliyordu. Müzik enstrümanları çalan Priştine Türkleri ise ‘Radniçki’ ve ‘Ramiz Sadik’ Derneklerin çalışmalarına aktif bir şekilde katılıyor ve Priştine’de Rasim Hovarda orkestrası sünnet, evlilik ve değişik bayramlar dolayısıyla düzenlenen düğün ve törenlerde Türkçe müzik icraa ediyordu. Bunun dışında ‘Gırmi’, ‘Touk Bahçe’ ve diğer yerlerde düzenlenen pikniklerde (‘oturmaklarda’) da Türkçe müzik icra eden gençler bu sayfiye yerlerinde bulunan halkın gönlünü coşturur ve şahlandırırdı. Şöyle ki “Yeni Hayat” Derneğinin kurulmasıyla müzik ve folklora düşkün olan bu sanatçılar kurulan yeni dernekte önemli görevler üstlendi.” (http://www.gercekdernegi.org)