Kosova'da Çağdaş Türk Edebiyatı. S. Dilek Yalçın Çelik

Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Kosova'da Çağdaş Türk Edebiyatı - S. Dilek Yalçın Çelik страница 8

Жанр:
Серия:
Издательство:
Kosova'da Çağdaş Türk Edebiyatı - S. Dilek Yalçın Çelik

Скачать книгу

edebiyat kolu da çalışmalarına devam etmiş, özel günlerde yazar ve şairlerin katılımıyla edebiyat günleri düzenlemiştir. Yeni Hayat derneği, 1969 yılına kadar bu isimle faaliyetlerine devam etmiş, bu tarihten sonra isim değişikliğine giderek Gerçek (Kültür, Güzel Sanatlar Derneği) adıyla anılmaya başlamıştır.

      Bu iki temel ve geleneğe sahip dernek dışında, bugün, Kosova’da pek çok dernek faaliyet vermektedir. Bu dernekler arasında, Türk edebiyatını doğrudan ilgilendiren iki dernekten söz etmek gerekmektedir. Birincisi 1994 yılında, Prizren’de kurulan Türk Yazarlar Birliği Derneği’dir. İkincisi ise Prof. Dr. Nimetullah Hafız ve Prof. Dr. Tacida Hafız’ın 2000 yılında açmış oldukları BAL-TAM Balkan Türkoloji Araştırmaları Merkezi’dir.

      1951 yılında Priştine Radyosu’nun Türkçe programlar için yayınlar yapmaya başlaması, Kosova’daki çağdaş Türk edebiyatını dolaylı yönden desteklemiştir. Çocuk programları için çocuklar için şiir, hikâye ve tiyatro oyunları kaleme alınmış, büyükler için benzer faaliyetler düzenlenmiştir. Dernekler de, radyo yayınlarını desteklemişlerdir. Benzer durum, daha sonra Kosova televizyonu için de geçerli olacaktır.

      Günümüzde düzenli olarak yayınlanan gazeteler, Yeni Dönem ile Kosova Haber adlı gazetelerdir. Yeni Dönem başlangıçta basılı olarak yayınlamış ise de şimdilerde sanal ortamda da yayınlanmaktadır. Kosova Haber, başlangıçta hem sanal ortamda hem de basılı olarak yayınlanmıştır. Sonraki dönemlerde maddi sıkıntılar nedeniyle sadece sanal ortamda yayınlanmaya devam etmektedir.

      Kosova’da halen yayınlanmakta olan dergiler ise şunlardır: Baltam Türkoloji Araştırmaları Dergisi, Bay Dergisi, Türkçem Çocuk dergisi, Bahar Çocuk dergisi ve İnci Çocuk dergisi’dir.

      1.4. BM GEÇİCİ YÖNETİM ORGANLARININ VE YEREL YÖNETİM ORGANLARININ YÖNETİM DÖNEMİ

      (1999- 17 ŞUBAT 2008)

      Sırbistan, eski Yugoslavya’daki karmaşıklıktan yararlanarak ve iç savaşları bahane ederek, 1995 yılında Kosova’ya girer. Amacı büyük Sırbistan idealini gerçekleştirmektir. Bilindiği gibi bu amaçla Bosna Hersek’te de ciddi kıyımlar gerçekleştirmiştir. 1998 yılının Şubat ayında, Arnavut ve Sırp birlikleri çatışmaya başlar. Çatışma kısa sürede etnik katliama dönüşmüştür. 1999 yılında, Fransa, bölgede katliamın durdurulması ve barış görüşmelerinin başlaması için ilk adımı atar. Ancak barış görüşmelerini Sırplar kabul etmez, anlaşmaları imzalamaz. Tüm bu gelişmeler karşısında, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, Birleşmiş Milletler ana sözleşmesinin 41. maddesinin ihlal edildiğini, uluslararası barışın tehdit altında olduğunu ileri sürerek 1999 yılında, Kosova’ya müdahale eder. NATO tarafından, 24 Mart 1999 tarihinde Kosova’ya silahlı olarak yapılan müdahale, 10 Haziran 1999 tarihine kadar sürer. Müdahale sonrasında, bölgede, Birleşmiş Milletler idaresinde kurulan Birleşmiş Milletler Geçici Yönetimi (UNMIK), Kosova yönetimini devralır.

      UNMIK, Kosova’da, yönetim birimlerini düzenlerken, KFOR (Kosova Barış Gücü), birleşmiş Milletler tarafından, güvenliği sağlayan uluslararası barış gücü olarak yapılandırılır. Bu yeni yapılandırma sürecinde, ülkede yaşayan halk ve ulusların haklarında değişiklikler görülür.

      Bunlardan en önemlisi anadilini kullanma özgürlüğünün elden alınmasıdır. Burada azınlık olarak yaşayan Türkler, Tito Yugoslavya’sı döneminde, kısıtlı da olsa kimi hak ve özgürlükleri kazanmıştı. Anadilini, resmi kurumlarda kullanma hak ve özgürlüğü, bunlar arasındaydı.

      “Türkçe 23 Mart 1989 yılına kadar Kosova’da resmi işlerde kullanılıyordu. Kamu, devlet, şirket vb. evrak, belge, ve örnekler Türkçe de yazılıyordu. Ama bunlar sadece Türkçe değil, Kosova anayasası ve yasalarıyla düzenlenmiş olduğu gibi Sırpça ve Arnavutça ile eşit dil olarak kullanılıyordu. Evrak, belge ve formlar bu üç dilde yazılıydı.” (Suroy 2005: 195)

      Ancak, yeni Birleşmiş Milletler Yönetimi, Türklerin bu hak ve özgürlüklerinden ciddi anlamda yoksun kalmalarına neden olmuştur. Şöyle ki, öncelikle ülkede, UNMIK’in aldığı kararlar doğrultusunda, Türkçe ülkede resmî dil statüsünden uzaklaştırılmıştır:

      “Çünkü UNMIK’in başında bulunan Dr. Bernard Kouchner tarafından imzalanan I sayılı ve 25 Temmuz 1999 tarihli genelgenin 5. maddesinin 2. fıkrası ile Türkçenin resmi dil olarak kullanılmasına son verilmiştir. İşte UNMIK tarafından yayımlanan bu genelge (decret) BM Güvenlik Konseyi’nin 10 Haziran 1999 günü çıkardığı 1244 (1999) sayılı kararına (rezolusyonuna) aykırı olmasına rağmen uygulanmıştır. UNMIK’in bu kararı (decret) yönetim binaları, belediye, adliye, okullar, sokak vs. gibi tabelalardan, mühürlerden, formalardan Türkçe yazıların çıkarılmasına neden oldu.” (Recepoğlu 2005: 194)

      Bu temel kararın ardından, yapılan tüm itirazlar sonuçsuz kalmıştır. Türkçeyi resmi dil olarak kullanamama, büyük bir ihtimalle, bu tarihten sonra bölgede, Türkçe edebiyatın gelişimine ciddi zarar verecektir. 17 Şubat 2008 tarihinde kurulan yeni Kosova Cumhuriyeti, düzenlemiş olduğu Anayasa’da UNMIK’in geçmiş dönemlerde verdiği karar dışında, Kosova’daki Türk azınlığın lehine yeni bir karar çıkartmamıştır.

      II. BÖLÜM

      EDEBÎ TÜRLERİN GELİŞİMİ

      Bu bölümde, Kosova’da 1951 sonrası Türk edebiyatının gelişimi, “Şiir”, “Roman ve Hikâye”, “Tiyatro”, “Eleştiri” ve “Gazetecilik” ve Basın Yayın Dünyası” alt başlıkları altında ele alınacaktır. Edebiyat türleri genel anlamda ele alınacak, toplu değerlendirmelerde bulunulacak ardından yazar ve şairlerin monografileri üzerinde durulacaktır.

      2.1. ŞİİR

      Kosova’da çağdaş Türk edebiyatı, türler açısından incelendiği zaman, şiir, en gelişmiş edebiyat türü olarak dikkati çekmektedir. Kitabımıza şiir yazan tüm şairler alınamamıştır. Kitabı olan ve uzun zaman şiir ile profesyonel anlamda uğraşanlar çalışma kapsamına dahil edilmiştir. Çünkü, Kosova’da edebiyat yapmak aynı zamanda şiir yazmak, Türk kültürünün devamı, Türk kimliğinin tanıtılması ve sevdirilmesi anlamına gelmek olduğu için okumuş ve entelektüel tüm Kosovalı Türkler kendilerini edebiyat ya da Türk sanatlarından birisi ile profesyonel ya da amatör açıdan ilgilenmek konusunda sorumlu hissetmişlerdir..

      Bununla birlikte şu gerçek gözlerden uzak tutulmamalıdır: edebî tür olarak şiir söz konusu olduğu zaman, eserleri çeşitli gazete ve dergilerde yayınlanan, ya da tek kitap yazmış bulunan mesleği avukatlık, öğretmenlik ya da öğrenci olan kimi özel kişiler bulunmaktadır. Şiir ile amatör olarak uğraşan bu kişiler sonraki yıllarda ya şiir yazmamışlar ya da edebiyat ile bağlarını ilk dönemlerdeki kadar sıkı tutamamışlardır. Çünkü çağdaş Türk edebiyatı söz konusu olduğunda, hemen her Kosova Türk vatandaşı, eğer eğitim almışsa, Türk kültürüne hizmet etmek ve Türk değerlerini yaşatmak konusunda kendisini sorumlu hissetmiş bu amaçla şiirler kaleme almıştır. Akademik ölçütler ile bu yoğun birikimi değerlendirdiğimizde, edebiyatı, profesyonel uğraş haline getirenleri

Скачать книгу