Özbek Edebiyatı Yazıları. Karakaş Şuayip

Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Özbek Edebiyatı Yazıları - Karakaş Şuayip страница 41

Автор:
Жанр:
Серия:
Издательство:
Özbek Edebiyatı Yazıları - Karakaş Şuayip

Скачать книгу

götürülen malların önemli bir kısmı, Rus mamûlü olarak dünya pazarlarında yüksek fiyatlarla satılarak Rusya hesabına büyük gelirler elde edilmiştir. Bunlardan başka Türkistan halkından zekât, ev vergisi, arazi vergisi, can vergisi ve ticarî vergi adı altında ve halkın ödeme gücünün çok üzerinde ağır vergiler toplanmıştır. Ruslar, insanı dehşete düşüren bu soygunlarla hiçbir zaman yetinmemişler, bilâkis Türkistan’ı, “kendileri için yaratılmış bitmez tükenmez zenginlik kaynağı”, Türkistan halkını ise, “bu zenginliği kendilerine teslim etmekle yükümlü itaatkâr kul”lar olarak görmüşlerdir.

      Bu bilgiler, 19. yüzyılda Türkiye’ye “hasta adam” adını veren Çarlık Rusyasının, aynı dönemde açlıktan can çekişmekte olduğunu düşündürmekte ve Sovyetler Birliği döneminde de devam eden sömürgecilik faaliyetleri de buna ilâve edilecek olursa, Rusya’nın yüz elli sene boyunca Türkistan Türklerinin el emeği ve alın teri sayesinde karnını doyurabildiğini ve nihayet sömürülecek bir şey veya sömürebilecek gücü kalmayınca da Sovyetler Birliği’nin kendi kendisini bilerek ve hattâ isteyerek tasfiye ettiğini akla getirmektedir. Bugün Rus sovyet imparatorluğundan geriye kalan Türkistan Türk cumhuriyetlerinin içinde bulunduğu ekonomik şartların, sömürgeci Fransız, İspanyol, Belçika, Hollânda, Portekiz, İngiliz imparatorluklarından geriye kalan Afrika, Güney Amerika, Güney-Doğu Asya ve Uzak-Doğu ülkelerinden daha iyi olmaması, bu kanaate haklılık kazandırmaktadır.

      2

      Rus işgâliyle birlikte başlayan bu yeni dönem hakkında daha geniş bilgi için bkz.: Abdülahad Muhammedcanov, Abdukayum Abdurrahimov, “Rassiya İstilâsı”, Özbekistan Respublikası-Ensiklopediya, Taşkent, 1997, s. 156-159; Hamid Ziyayev, “Özbek Hanlıkları”, Özbekistan Respublikası-Ensiklopediya, Taşkent, 1997, s. 147-156; Ahmed Aliyev, Mahmudhoca Behbudiy, Taşkent, 1994; Şühret Rızayev, Cedid Draması, Taşkent, 1997; Cora Yoldaşev, “Ta’lim Tizimi”, Özbekistan Respublikası-Ensiklopediya, Taşkent, 1997, s. 374-383; Tursunkul (Rahim Hâşim), “Sıddıkiy Toğrısıda Mülâhazalar”, Maarif ve Okıtuvçı (Taşkent), Mart-3 (39), s. 39-42, (yay. haz. U. Dalimov, Ş. Rızayev, Milliy Uyganış ve Özbek Filologiyası Meseleleri, Taşkent, 1993, s. 86-93); Hemdem Sâdıkov, Rüstembek Şemsütdinov, Pâyan Revşenov, Kameriddin Usmanov, Özbekistannıŋ Yeŋi Tarihi, Birinçi Kitab, Türkistan Çar Rassiyası Müstemlekeçiligi Devride, Taşkent, 2000.

      3

      Mahmudhoca Behbûdî Efendi’nin hayatı ile ilgili bilgiler, esas olarak Begali Kâsımov’un “İstiklâl Kahramanları” serisinde yayımlanan Mahmudhoca Behbudiy (Taşkent, 1997) adlı kitabından derlenmiş olup metin içerisinde zikredilen sayfa numaraları da bu esere göre verilmiştir.

      4

      Ahmed Aliyev, Mahmudhoca Behbûdiy, Taşkent, 1994, s. 8.

      5

      Ayrıca bkz. S (âbir) Mirveliyev, “Mahmudhoca Behbudiy”, Özbek Edibleri, Taşkent, 1993, s. 11-12.

      6

      General Kuropatkin, 1866-1871, 1875-1877, 1879-1897, 1916-1917 yılları arasında, çok uzun sayılabilecek bir süre Türkistan’da görev yapmıştır. 1916 yılı Temmuz ayından 1917 yılı Şubat ayına kadar Türkistan askerî valisi olmuş; 1916 yılında, hemen bütün Türkistan’ı içine alan meşhur isyan hareketinin bastırılmasında birinci derecede rol oynamıştır. Bkz. Özbek Sovyet Ensiklopediyası-VI, Taşkent, 1975, s. 183.

      7

      Begali Kâsımov, “Cedidçilik, Ayrım Mülâhazalar”, Milliy Uyganış ve Özbek Filologiyası Meseleleri, Taşkent, 1993, s. 18.

      8

      Türkistan Vilâyetiniŋ Gazeti (Turkestanskaya Tüzemnaya Gazeta, Turkestanskie Vedomosti), 1869 yılından itibaren Taşkent’te, Türkistan Askerî Valiliği tarafından çıkarılmıştır. 1917 yılı Şubat İhtilâli’ne kadar aralıksız çıkan gazete, 1883’ten 1917’ye kadar meşhur Rus şarkiyatçı Nikolay Petroviç Ostroumov (1846-1930) tarafından yayımlanmıştır. (Bkz. Özbek Sovyet Ensiklopediyası-VIII, Taşkent, 1976, s. 309-310) Türkistan’da mahallî dilde yayımlanmış ilk gazete olmak özelliğini de taşıyan bu yayın organında, Türkistan halkının Ruslaştırılması veya Rusya’ya karşı sempati uyandırılmasını sağlayacak bir yayın politikası takip edilmiştir. 20. yüzyılın başlarından itibaren yenilikçi fikirlere sahip Türkistanlı Ceditçi gençlerin de bu gazetede yazıları neşrolunmuş, fakat bu gençlerin kalem faaliyetleri hiçbir zaman uzun süreli olmamıştır. 1905 ihtilâlinden hemen sonra İsmail Âbidî tarafından Taşkent’te haftada iki defa yayımlanan Terakkî (Ocak 1906-31 Mart 1906), imtiyaz hakkı Türkistan Türklerine ait olan ilk gazetedir. Ceditçilerin ilk yayın organı olarak da bilinen gazete, 19 sayı çıkmıştır. Hurşid, Rus idaresinin Terakkî’yi kapatmasının ardından Münevver Kaarî Abdürreşidhanov tarafından 1906 yılında ve 6 Eylül-16 Kasım tarihleri arasında haftada bir defa olmak üzere toplam 10 sayı yayımlanmış bir gazetedir. Türkistan Vilâyetiniŋ Gazeti ile kalem mücadelesine giriştiği için kapatılmıştır. 1 Aralık 1907 tarihinden itibaren 1908 yılı Mart ayı ortalarına kadar Abdullah Avlânî tarafından çıkarılan Şühret gazetesi de ancak 15 sayı yayımlanabilmiş, ardından kapatılmıştır. 9 Nisan 1908 tarihinden itibaren Ahmedcan Bektemirov tarafından çıkarılan Asiya gazetesine ise Rus sansür idaresi sadece 5 sayı tahammül edebilmiştir. Tüccar gazetesi ise, Taşkent’in zengin tüccarlarından Saidkerimbay Saidazimbayoğlı tarafından 36 sayı çıkarılabilmiştir. (Bkz. Abdulla Avlânî, “Burungı Özbek Vaktlı Matbuâtınıŋ Tarihi”, yay. Şühret Rızayev, 24 Haziran 1924 tarihli Türkistan gazetesinin 295. sayısından naklen Milliy Uyganış ve Özbek Filologiyası Meseleleri, Taşkent, 1993, s. 115-123.)

      9

      S. Mirveliyev, age., s. 11.

      10

      Abdulla Avlânî, age.

      11

      Özbek Sovyet Ensiklopediyası-VIII, s. 173.

      12

      Tâhir Pidayev, “Özbekistan Matbuatı ve Ammeviy Ahbarat Vâsıtaları”, Özbekistan Respublikası-Ensiklopediya, Taşkent, 1997, s. 488-492.

      13

      Behbûdî Efendi, bu haber üzerine Ayna (1914, nu. 50, s. 1186-1188) dergisinde neşrettiği İsmailbek Hazretleri adlı yazısında Gaspıralı için şunları yazmaktadır: “Her türlü külfeti kendilerine revâ görerek milleti uyandırmak ve dünyadan, siyasetten ve medenî milletlerin hâlinden haberdâr etmek için bedenen ve rûhen hiç durmadan otuz beş sene çalıştılar. Müslümanları dünyadan haberdâr etmek için bütün Rusya’da, Türkiye, Mısır, Tunus, Cezayir’de, Hint ve Afrika’da, Türkistan ve Buhara’da defalarca seyahat ederek her yerde Müslümanları çağdaş medeniyete, çağdaş ilimlere, sanayi ve ticarete

Скачать книгу