Kırgız Konar Göçerleri. Baktıbek İsakov

Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Kırgız Konar Göçerleri - Baktıbek İsakov страница 12

Автор:
Жанр:
Серия:
Издательство:
Kırgız Konar Göçerleri - Baktıbek İsakov

Скачать книгу

halk arasında verilen bu hizmetlerin karşılığında, baydan yiyecekler ve koyun keçi gibi canlı hayvanlar alırlardı. Bunun en önemli sebebi, paranın yaygın olarak kullanılmaması ve pek çok kimsede sermaye olarak hayvanın olması idi.

      Sayak uruusu mensupları arasında yer alan ve daha çok dışarıdan gelen din adamlarına “moldo”133 (molla), “kalpa” (kalfa) ve “eşen” (şeyh) denirdi. Bu din adamlarının en önemlisi moldo idi. Kurtka’daki Sayaklar arasındaki moldoların çoğunluğu, önemli bir kültür merkezi olan Buhara ve Kaşgar şehirlerinden eğitim görmüş kimselerdi. Hatta bunların arasında köyüne ibadet yeri yapan kimseler de mevcuttu. Nitekim Kaşgar şehrinde eğitim görerek köyüne dönen Kalmat adlı moldo, 1904 yılında köyüne bir mescit yaptırmış ve çocukları burada eğitmiştir134. Kalmat Moldo’nun yanında Kalpa adlı bir başka moldo daha vardı. Kalmat gibi dinî bir eğitim görmeyen Kalpa, hac için Mekke’ye gittiği ve halk arasında hacca gidenlere “aacı” adı verildiği için, kendisi bilahere “Kalpa aacı” lakabı ile anılmaya başlamıştır135.

      “Kalpa” ve “eşen” gibi din adamları, genelde dışarıdan geldikleri için uruu içinde devamlı olarak kalmazlardı. Anlaşıldığı kadarıyla kalpa ile eşenler, güz aylarında, yani “mal ettengen maal” denilen hayvanların tavlandıkları (hayvanların semiz olduğu dönem) zamanda gelirler ve halk nazarında bazı dinî vecîbeleri yerine getirdikten sonra, halkın gönüllü olarak verdiği hayvanları toplayarak geri giderlerdi.

      Uruu arasındaki bir diğer zümreyi, “sınçı” ve “cayçı” olarak bilinen kimseler teşkil etmekteydi. Sınçılar, insan ile atların liyakat ve kabiliyet gibi özelliklerini önceden bilen ve onlardan anlayan kimselerdi. Bu bağlamda Sayaklar arasında sınçı olan kimseler vardı. Sayak baatırlarının biri olan Tülkü’nün Sançı adlı bir Sınçı’nın tavsiyesiyle evlendiği hanımından Kaçıke ve Kedey adları ile bilinen iki kahraman oğlu olmuştu136. Bunun yanında cayçı olarak bilinen kimseler ise “cay taş” (yada taşı) adını alan özel taşların yardımıyla dualar okuyan ve halk nazarında doğa üstü yetenekleri olan kimselerdi. Halk arasında yerleşen kanaate göre, cayçı olan kimseler, yazın gününü kışa dönüştürürler, kar ve yağmur yağdırırlardı. Onların kullandıkları cay taş, halk inancına göre, güya koyun işkembesinde bulunan ve yağmur yağdırma gücüne malik olan bir küçük taş idi. Bunlardan başka “dalıçı”, “tamırçı”, “bakşı” ve “balçı” (falcı) gibi kimseler de vardı. Bunlar, biraz önce bahsedilen sınçılar ile cyçılardan farklı özellikte olan kimselerdi. Dalıçılar, koyunun kürek kemiğine bakarak hava durumunu veya insanın kaderini tespit ederken; tamırçılar, insan damarını tutarak hastaları tedavî ederlerdi. Sadece bunlar değil, bakşı ile balçılar da halkın inancına göre doğa üstü güçlere sahip olan ve efsûnlu sözler söyleyerek hastaları tedavî eden kimseler rolünde idiler. Bu doğa üstü yeteneği olanların hepsine genel bir ad olarak “közü açık” adı verilirdi. Sayak uruusu arasında bulunan közü açıklar, genellikle dışarıdan veya Kaşgar ve Fergana’dan gelirlerdi. Dışarıdan gelenlerin arasında dilencilik ile geçimini sağlayan veya sadece dervişlik yapanlar da bulunurdu. Bunlara “tilençi” (dilenci) ve “dubana” (divane) denirdi.

      Bunların dışında halk arasında köle statüsünde olan kimseler de vardı. Erkek kölelere “kul”, kadın kölelere ise “küñ” denirdi. Diğer Kırgız uruularında olduğu gibi Sayaklar arasındaki kullar ile küñler, satın alma, akınlar ve seferler yoluyla elde edilirdi. Nitekim XVIII. yüzyılın ortalarında Cortuulçu Canbolot olarak bilinen bir Sayak baatırının, Ceti Suu (Yedi Su), Kaşgar ve Fergana bölgelerine seferler düzenleyerek, getirilen tutsakları kul ve küñ olarak kullandığı bilinmektedir. Bu getirilen kul ile küñler, Kırgızlara mensup olabildiği gibi, Kazak, Indı, Hint, Uygur ve Kalmuklardan da olabilirdi. Ayrıca aşırı derecede fakir ve aynı uruuya mensup olan kimseler arasında da kul ve küñler görülebilirdi.

      Kul ile küñler, genelde idareciler ile zenginlerin evlerinde çalışırlardı. Kırgızlarda kullar, bir başkasına satılabilir; toylarda “bayge” olarak mükafaat yerine sunulabilir; evlenme âdetlerinde oğlan tarafından verilen “kalıñ”ın ve kız tarafından verilen “sep”in içinde verilebilirdi. Onlar, satın alınmış veya seferden elde edilmişse babadan oğula da intikal edebilirdi.

      Uruu Yapısı

      Kırgız uruuları arasında “Sayak” ve “Çekir Sayak” adlı iki büyük uruu bulunmaktadır. Kaynaklarda bu grupların birbiri ile bir bağının olup olmadığına dair bir bilgiye rastlanmamaktadır. Ancak bu iki grubun coğrafî olarak aynı bölgede yaşadıkları dikkate alınacak olursa, birbirleri ile bunların yakın bağlar içinde bulunduklarını ve dolayısıyla bir uruu içinden çıkan gruplar olduklarını düşünmek mümkündür. Diğer bir ifade ile bu iki uruunun asıl çekirdeğini, Sayak Uruu’nun teşkil ettiğini ve zamanla sosyal, ekonomik, siyasî ve demografik âmillerin tesiriyle bu grup içinden ayrılan grubun “Çekir Sayak” adıyla bilindiği oldukça muhtemel gözükmektedir137.

      Klâsik Kırgız uruularının yapılanması içinde “Sağ Kanat” Kırgız uruuları arasındaki bazı grup veya birimlerin dışarıdan gelerek Sayak uruusu içinde yer aldıkları anlaşılmaktadır138. Bir kısmının ise siyasî, sosyal ve demografik âmillerin tesiriyle, asıl çekirdek uruu içinden ayrılarak alt bir birim teşkil ettiklerini gözden uzak tutmamak lazımdır. Sayakların önemli ve büyük uruulardan biri olmasının sebebi, zamanla hem kendi nüfusunun artması ile alt birimlere ayrılması, hem de dışarıdan bu uruunun içine başka alt birimlerin girmiş olmasıdır.

      Kırgız uruuları hakkında bilgi veren şecerelerde, Sayak ile Çekir Sayak uruularının bazı alt grup veya birimlerden meydana geldiği görülmektedir. Bu bağlamda Sayak uruusu, Baybolot (Öydöçekti), Kaba, Kayduulat, Sarık, Beş Taz, Mayrık, Alagöz, Şıkmamat adını alan dört büyük guruptan oluşurken, Çekir Sayak uruusu Üç Kurtka, Tügöl, Kudayberdi, Kurmankoco, Kudaş, Kulcıgaç, Çoro, Iman ve Ak kabak adını alan beş büyük alt gruptan meydana gelmektedir (bk. Şekil. 3). Adı geçen alt grupların her birinde, bir baba veya Sayak’ın nesilleri olarak 10 ilâ 30 arasında küçük urukların yer aldığı dikkati çekmektedir139.

      Sayak Uruu’nun sosyal yapısına veya alt birimleri ile ilgili meseleye girmeden önce, Sayak’ın kendisi hakkında bilgi vermek icap etmektedir. Zira, daha çok folklorik özellikte ele alınan şecerelerde, Sayak bir kavim adı olmaktan ziyade, insan ismi olarak karşımıza çıkmaktadır. Hatta bu şecerelerde, onun adının Bayızbek veya Iray olduğu ve daha sonra Sayak olarak bilinen bir lakap aldığı belirtilmektedir140. Ayrıca Sayak uruusu içinde yer alan alt grupların hepsi bir babanın veya Sayak olarak bilinen Bayızbek’in nesli olarak verilmektedir. Bu yüzden şecere adını alan uruu soy kütüğünü anlatan eserlere ve halk ağzındaki sözlü bilgilere göre, Sayak Uruu’nun asıl alt birimlerini oluşturanların hepsi Sayak adlı birinin oğullarıydı. Ancak

Скачать книгу


<p>133</p>

Moldo” kelimesi, Kırgızlar arasında iki anlamda kullanılırdı. Birincisi, dinî bilgiler ile mücehhez olanlar, diğeri ise okur-yazar kişiler anlamına gelirdi. Okur-yazar olan kişilere “moldo” denilmesinin sebebi, eskiden sadece onların din işleriyle uğraşması ve okuma yazmayı bilmelerinden kaynaklanıyordu. Bunlarla birlikte toplumda moldolar ile ilgili “Ölümdüü cerde moldo, ölöndüü cerde ögüz semiret” (Ölümün çok olduğu yerde molla, Ölön otunun çok olduğu yerde de öküz semiz olur) ifadesi halk arasında bulunmaktadır.

<p>134</p>

Bu bilgi Narın bölgesinin Ak talaa ilçesine bağlı Cogorku May köyünde yaşayan Matı uulu Karıbek’ten alınmıştır.

<p>135</p>

Bu bilgi Narın bölgesinin Ak talaa ilçesine bağlı Cogorku May köyünde yaşayan Maylıbaş uulu Maadanbek’ten alınmıştır.

<p>136</p>

Togolok Moldo, a. g. m., s. 26.

<p>137</p>

Ç. Valihanov, Sobraniye, I, s. 340; V. Radlov, a.g.e., s. 348-354.

<p>138</p>

S. Abramzon, Kırgız cana Kırgızstandın, s. 671.

<p>139</p>

Togolok Moldo, a. g. m., s. 10-15.

<p>140</p>

Togolok Moldo, a. g. m., s. 21; S. Zakirov-T. Asanaliyev, a.g.e., s. 10.