Türk Medeniyet Tarihi. Зия Гёкальп

Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Türk Medeniyet Tarihi - Зия Гёкальп страница 6

Автор:
Жанр:
Серия:
Издательство:
Türk Medeniyet Tarihi - Зия Гёкальп

Скачать книгу

type="note">19 “İptidai Cemiyetlerde Ruhî Ef’ûleler” adlı kitabında bu tasniflerin vücuda getirdiği iptidai mantığı tahlile ve bundan ilmî ve mücerred mantığa nasıl geçildiğini göstermeye çalıştı.

      Bu iptidai tasnifler, Çin’de “Halk Taoizmi”nin esasını ve “Li-king” adlı mukaddes bir kitabın da mevzusunu teşkil eder. Çinliler eski zamandan beri “teknik”ler yani “fenniye”ler itibariyle çok ilerlemiş bir millet olduğu hâlde, bilgi noktainazarından bugün iptidai bir seviyededir. Çünkü Çin bilgisi hâlâ bu iptidai tasniflerin çerçevelerinden kurtulamamıştır. İleride görüleceği veçhile bir bina yapılacağı, bir mezar kazıtacağı, bir yolculuğa çıkılacağı zaman, hangi hareketin uğurlu yahut uğursuz olduğunu ancak bu tasnifler gösterir. Türklerin “Nom” adlı kitabıyla “Oğuzname” ismindeki kitabı kayboldukları için, bunlarda da, bir falnamenin mevcut bulunup bulunmadığını bilmiyoruz. Fakat Türklerde içtimai teşkilatın tamamıyla bu tasnife uygun olduğunu “Türk Devleti” ve “Türk Ailesi” mebhaslerinde gördük.

      3. Türk Dininin Tekâmülü

      Türklerde Dinî Tekâmülün Safhaları: Türk aşiretleri gittikçe tevahhud ederek “Küçük İl”, “Orta İl”, “Büyük İl” ve “En Büyük İl” safhalarından geçtiği gibi, Türk dini de tamamıyla bunlara mütenazır olmak üzere, “Küçük Natürizm”, “Orta Natürizm”, “Büyük Natürizm” ve “En Büyük Natürizm” safhalarından geçmiştir. Türk dininin bu tekâmülü ufkidir. Bir de amudi tekâmülü vardır ki, mükâfat ilahları olan yukarıki semanın tanrılarıyla mücâzât ilahları olan yer altı semasının ilahlarının tekabül etmesi suretinde inkişaf etmiştir.

      Tsinlerin Dinî Sistemi / Küçük Naturizm ve Tsinlerdeki Tecellisi: Küçük Naturizm iptida “Tsin” kavminde görülmüştür. “Tsin” kavmi “Çin’e ismini veren ve Çin’de ilk defa olarak muhtelif hükûmetleri birleştirerek umumi bir imparatorluk kuran hanedanı vücuda getirmiştir. Edouard Chavannes’a20 göre, “Tsin”ler Türk’tür. Bu kelime Türkçede “tosun” manasına yaklaşıyor. Türk kavimleri içinde “Tsin” ismine müşabih bir ad taşıyan “Tuhsin”lerdir. İhtimal ki; bu “Tuhsin”ler eski “Tsin”lerin bakiyyesidir.

      Edouard Chavannes’nin Türkler Hakkında Nazariyesi: Edouard Chavannes “Türk Takvimi” adlı eserinde şöyle yazıyor: “Beş unsur nazariyesi” Çin’de doğmamıştır. Kablelmilat 370-335 tarihinde “Wei” ülkesinin hükümdarı olan “Houei” zamanında ve 311-279’da “Yen” ülkesinin hükümdarı “Tcav” zamanında yaşayan “Tseou-yen”dir ki; Çin memleketinde ilk defa olarak bundan bahsetmiştir. Fakat bunun telkinleri de aks-isedasız kaldı, Çinli ruhuna derin bir surette nüfuz edemedi.

      Unsurların akidesi Çin tarihinde ancak “Che-hou-ang-ti”den sonra ehemmiyetli bir mevki alabildi. Filhakika “Su”yun bereketiyle hüküm sürdüğünü ilan ve bütün ölçüleri ve kanunları bu unsurların hassalarına göre tayin ve takrir etti. Bununla beraber, bu hükümdar atalarının misalini takipten başka bir şey yapmadı. Çünkü, unsurlar nazariyesinin esası “Tsin” hükümdarlarının çok eski bir zamandan beri aşağıdaki “Dört Hakan”a kestikleri kurbanlarda mündemiçtir: “Yeşil Han”, “Şan Han”, “Kızıl Han”, “Ak Han”.

      O hâlde unsurlar nazariyesinin pek eski bir zamandan beri “Tsin” memleketinde mevcut olduğu görünür gibi oluyor. Fakat “Tsin” ülkesi, yabancı bir devlet olduğundan, “Tseou-yen” tarafından kendilerine öğretilinceye kadar Çinliler bunun cahili kaldılar ve ancak “Tsin” prenslerinin bütün Çin’e hâkim olarak, hariçten getirdikleri fikirleri Çinlilere ibram ile arz ettikten sonradır ki, Çinliler bunları kati surette kabul ettiler. Filvaki, “Tseou-yen” daha bidayette beş unsurdan bahsetti ve ondan sonra unsurlar daima beş sayıldı. Fakat pek eski zamanların itikatlarını değiştirmeden muhafaza eden din, “Tsin” ülkesinde yalnız dört hana ibadet edildiğini haber veriyor. O hâlde, o zaman yalnız dört unsur bulunduğu anlaşılıyor.

      Vakta ki “Han” Sülalesi’nin müessisi olan Çinli “Lie-Qu-pang” “Tsin” ülkesini ele geçirdi; “Tsin” beylerinin yukarıdaki dört hana ibadet ettiklerini gördü (kablelmilat 205) ve taaccübünü bu suretle ifade etti: “Ben gökte beş sultanın olduğunu öğrenmiştim. Hâlbuki burada dört taneye inanılıyor. Bunun hikmeti nedir?” Kimse bu meseleyi izah edemediği için, kendisi şu yolda cevap verdi: “Anladım, bunların beşe baliğ olması için ben bekleniyordum.”

      Edouard Chavannes, bu sözleri söyledikten sonra “Yukardaki Hanlar” unsurlar manzumesinin hususi bir hâli olduğunu ve unsurlar “Tsin”lerde dört iken, Çinliler’in ona bir beşinci ilave ettiklerini ve “Tsin”lerin ise Türk olduklarını, Türkler dört cihete merkezi karıştırmazken, Çinlilerin bu ananeyi Türklerden alarak dört cihete merkezi de ilave ettiklerini izah ediyor (Le cycle turc).

      4. Dörtlü Timsallerin Türk Dinindeki Rolü

      Dört Cihetin Totemizmle Münasebeti: Dört cihetin, evvela totemleri olduğu anlaşılıyor. Edouard Chavannes’in eserlerindeki bir kısa fıkra bize, dört cihetin ve merkezin totemlerini bildiriyor: “Li-Ki”’nin “Yue-ling” sahifesindeki aylık emirleri diyor ki: “Semanın oğlu ilkbaharın üç ayında ‘koyun’, yazın üç ayında ‘horoz’, senenin ortasında ‘öküz’, sonbaharın üç ayında ‘köpek’, kışın üç ayında ‘domuz’ eti yer.”

      Dört Cihetin Dört Mevsimle Tekabülü: Vakıa, yukarıdaki ifadede totemler, mevsimlere ait görünür. Fakat dört mevsimin de dört cihetin timsallerinden başka bir şey olmadığı nazara alınınca totemlerin esasen cihetlere ait olduğu anlaşılır; “Tsin” dinine göre, şarkın mevsimi “İlkbahar”, cenubunki “Yaz”, garbınki “Sonbahar”, şimalinki “Kış”tır. Bu suretle, saydığım totemler, mevsimlerden ziyade cihetlerin totemleri olmak lazım gelir.

      Dört Rengin Dört Cihetle Tekâbülü: Dört cihetin, timsallerinden biri de dört renktir. Şarkın rengi “Gök”, cenubunki “Kızıl”, garbınki “Ak”, şimalinki “Kara”dır.

      Dört Hakanın İsimleri: Semanın dört manevi hakanı bu renklerle ifade olunmuştur:

      Şarkta : Gök Han

      Cenupta : Kızıl Han

      Garpta : Ak Han

      Şimalde : Kara Han

      Dört Unsurun Cihetlere Tekabülü: Dört cihetin bir nevi timsalleri de unsurlardır. Şark’ın unsuru “Ağaç”, Cenup’unki “Ateş”, Garb’ınki “Demir”, Şimal’inki “Su”dur.

      Timsaller aşiretlere aittir: Mamafih, bu timsallerin doğrudan doğruya dört cihete ait olmaları doğru değildir. Türk ilinin ilk safhası olan “Küçük İl” dört özden yani “aşiret”ten mürekkepti. Türk ili bir yerde konakladığı zaman, bu dört aşiretten her biri, dört cihetten yalnız bir yerde oturabilirdi veyahut hükmen o cihet kendisine aitti.

      5. Türkçede “Mana”nın Mukabili

      “Mana” Nedir? İptidai cemiyetlerde “Mana” denilen münteşir bir kuvvet vardır ki hangi cisme

Скачать книгу


<p>20</p>

Edouard Chavannes (1865-1918): Meşhur Fransız Sinolog ve Türkolog’u.