Ertuğrul Bey’den Sultan Vahdettin’e Tarihin En Kudretli Hanedanı Üç Kıtanın Efendileri Osmanlılar. Hasan Yılmaz

Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Ertuğrul Bey’den Sultan Vahdettin’e Tarihin En Kudretli Hanedanı Üç Kıtanın Efendileri Osmanlılar - Hasan Yılmaz страница 15

Автор:
Жанр:
Серия:
Издательство:
Ertuğrul Bey’den Sultan Vahdettin’e Tarihin En Kudretli Hanedanı Üç Kıtanın Efendileri Osmanlılar - Hasan Yılmaz

Скачать книгу

Macar kralı da Dalmaçya’da rakibi Venedik’e karşı savaş ilan etti. Macar kralının Kuzey Balkanlar’da Tuna’nın güneyinde yayılma girişimleri I. Murat’ın da işine yaradı.

      Savcı Bey İsyanı ile Sarsıldı

      I. Murat’ın Rumeli’de bulunduğu 1373 yılında, Bizans İmparatoru Yoannes’in büyük oğlu Andronikos Palaiologos ve Şehzade Savcı Bey, harekete geçtiler. Savcı Bey, kendini Bursa’da sultan, Andronikos da İstanbul’da kendini imparator ilan etti. I. Murat, oğlunun kendisine isyan ettiğini duyunca Boğaz’ı geçip Biga tarafına geldi ve isyandan habersiz görünerek oğlunu buraya sürek avına çağırdı. Ancak Savcı Bey babasının davetine uymadı. Asker toplayıp karşı koymaya karar verdi. Bunun üzerine I. Murat Bursa’ya yürüdü; Bursa yakınında Kite Ovası’ndaki karşılaşmada şehzade ele geçti; yandaşları kılıçtan geçirildi. I. Murat oğlunun suçunu itiraf ile itaat etmesini istedi. Şehzade sert sözlerle karşı koydu ve babasını hiddetlendirdi. I. Murat, bir daha tahta geçme imkânını ortadan kaldırmak için oğlunun gözlerine mil çektirdi.

      Balkanlar’da Toprak Reformu Yapıldı

      I. Murat’ın 1375-1381 yılları arasında Rumeli beylerbeyi yaptığı Timurtaş, Rumeli’de önemli reformlar gerçekleştirdi. Yerli Hristiyan askerlere tımar verilerek eski topraklarının bir kısmında Osmanlı ordusunda hizmet şartıyla yerlerinde bırakılması sağlandı. Bu reform Osmanlılar’ın Balkanlaşması sürecinde önemli bir adım oldu. Her şeyden önce Balkanlar’da yerli askerî grupların direnci önlendi, Osmanlı ordusu, Müslüman ve Hristiyan erlerle bir Balkan ordusu hâline geldi.

      I. Murat’ın, gitgide devletini büyütmesi, İslam dünyasının da ilgisini çekti. Türklerden başka, Araplardan ve Farslardan da Osmanlı ordusunun hizmetine girenler oldu. Bu askerler sarayın hizmetine alınarak kapıkulu sipahileri yapıldı. Bunlar, sarayın özel savunma birlikleri oldu.

      Devlette yapılan bir önemli reform ise yaygın bir hoşnutsuzluk sebebi olan, ölen tımar erinin tımarının alınıp başkasına verilmesi uygulamasının değiştirilmesiydi. Yapılan düzenleme ile ölen tımar erinin tımar hakkı, oğulları arasında bölüştürüldü. Böylece, askerin hoşnutsuzluğu giderildi.

      Gelibolu Geri Alındı

      Savcı Bey ile birlikte babasına isyan eden İmparator Yoannes’in oğlu IV. Andronikos, babası tarafından yakalanıp kör edilmişti. IV. Andronikos, gözleri iyi olduktan sonra Cenevizlilerin ve I. Murat’ın yardımıyla, 1376 yılının Ağustos ayında Bizans imparatorluğu tahtını ele geçirdi. Babası Yoannes ve kardeşlerini hapse atan IV. Andronikos’un, yaptığı anlaşma gereğince Bozcaada’yı Cenevizlilere vermesi gerekiyordu. Ancak adayı Venediklilerin işgal etmesi, Cenevizliler ile Venediklilerin savaşa tutuşmasına neden oldu. Bunun üzerine, Andronikos, 1367’de haçlıların eline geçen Gelibolu’yu, 1377 yılında Osmanlı Devleti’ne teslim etti.

      I. Murat, Gelibolu’yu kurtardıktan sonra Bizans’a karşı yürüttüğü siyasetinde değişikliğe gitti. Haziran 1379’da V. Yoannes zindandan kurtulup Üsküdar’da I. Murat’a sığındı. I. Murat, Yoannes’i devirip yerine oğlunu hükümdar yaptığı gibi, haraç ödemesi, Osmanlı ordusuna asker göndermesi ve Alaşehir’i teslim etmesi karşılığında oğlunu devirip yerine babasını geçirme sözü verdi. I. Murat, sözünü tuttu ve Andronikos, Galata’da Cenevizlilere sığınıp hükümdarlık koltuğunu babasına bırakmak zorunda kaldı.

      Düğün Diplomasisiyle Anadolu Beyliklerinde Nüfuzunu Artırdı

      I. Murat, 1381 yılında Anadolu beyleri üzerinde kontrolünü sağlamak için diplomatik atağa geçti. Bursa’da Şehzade Bayezid ile Süleyman Şah’ın kızının evliliği için büyük bir düğün düzenledi. Düğüne, Karamanoğlu, Hamitoğlu, Menteşeoğlu, Tekeoğlu, Batı Anadolu’dan Saruhan ve Aydınoğlu, Kastamonu’dan İsfendiyar çağrıldı. Karaman ve Güney Anadolu beyleri üzerinde üstün nüfuz sahibi Memlûk sultanı da davet edildi. Mısır elçisine, birinci elçi protokolü uygulandı. I. Murat, düğünde kızı Nefise Hatun’u Karamanoğlu Alâeddin Ali Bey’e nişanladı. Rumeli’den gelen uç beyi Evrenos, Anadolu beylerini gölgede bırakan bir zenginlik ve satvet gösterdi. Düğüne I. Murat’ın Rumeli’deki haraçgüzâr Hristiyan knezleri de davet edildi. Düğün sırasında önemli anlaşmalar yapıldı. Germiyan’dan, Karaman ülkesine sınırdaş olan Kütahya, Simav, Emet, Tavşanlı ve zengin Gediz şaphanesi Bayezid’in çeyizi olarak şehzadeye verildi. I. Murat, Rumeli’ye hareketinden önce Bayezid’i Timurtaş’la beraber Kütahya’ya yerleştirdi.

      Düğün, I. Murat’ın Anadolu beylerine üstün hâkimiyetini kabul ettirdiği bir diplomasi meydanına dönüştü. I. Murat’ın yaptığı bu diplomasi hamlesinin esas nedeni ise Balkanlar’da başlatacağı yeni genişleme hamlesine karşı, Anadolu beylerinden ve özellikle Karamanoğlu’ndan emin olmak içindi. Bu nedenle, Rumeli’deki fetihlerle çok güçlü bir duruma erişen I. Murat’a beyler karşı duramadılar ve bütün isteklerini kabul ettiler.

      Göller Bölgesi’ni de Düğünde Aldı

      I. Murat, şehzade Bayezid’in düğününde, Hamitoğlu’ndan da Göller Bölgesi’ni istedi. Böylece Karamanoğlu’nun batısına inmek istiyordu. Hamitoğlu, I. Murat’a kalenin satışını vadetti. Bunun üzerine I. Murat, 1382 yılının bahar aylarında ordusuyla Kütahya’ya gelerek Hamitoğlu Hüseyin’den kalelenin teslimini istedi. Hamitoğlu Hüseyin; Akşehir, Beyşehri, Seydişehri, Yalvaç, Karaağaç ve Isparta’yı baskı sonucunda teslim etmek zorunda kaldı.

      Bu durum Osmanlı Devleti ile Karamanoğlu Devleti’nin arasının açılmasına neden oldu. Eskiden beri bölge üzerinde hâkimiyet iddiasında bulunan Karamanoğulları, I. Murat, Rumeli’deyken 1385 yılında bölgeyi ele geçirdi. Bunun üzerine I. Murat, 1386 yılında Karaman seferine çıkmak zorunda kaldı. Bu savaş Anadolu tarihinde kesin sonuç veren tarihî karşılaşmalardan biridir. Frenkyazısı denilen yerde yapılan savaşta mağlup olan Karamanoğlu, Konya’ya çekildi. I. Murat arkasından gidip şehri kuşattı. Sultanın emrini dinlemeyerek yağmaya kalkışan Sırp askerlerini idamla cezalandırdı. Karamanoğlu Alâeddin Bey’in eşi Nefise Hatun, babasından kocasını affetmesini istedi. O da katına gelip bağlılığını bildirmek anlamında elini öpmesi şartıyla bağışlayacağını söyledi. I. Murat, Karamanoğlu Alâeddin Bey’den bağlılık aldıktan sonra Beyşehri-Süleymanşehri’ni yeniden topraklarına kattı. Ardından itaatini istediği, Antalya ve İstanoz Beyi Tekeoğlu’nun karşı çıkması üzerine buralar da ele geçirildi.

      Teslim Olan Şehirler Yağma Edilmiyordu

      Gaza için altı defa Rumeli’ye geçmiş olan I. Murat’ın temel politikası, Balkanlar’da egemen olmaktı. Babai şeyhleri gibi kendini Tanrı ilhamına mazhar bir veli hisseden I. Murat, gazayı dinî bir ödev gibi benimsemişti. 1386’da Karaman seferini yapmak zorunda kalınca bu duygularını “erkân-ı saltanat”ı önünde coşkuyla dile getirmiştir. Anadolu seferleri ona zoraki bir görev gibi geliyordu.

      I. Murat döneminde Rumeli, Türkler için ikinci vatan hâline geldi. Osmanlı Devleti Balkanlar’da kesin egemenlik kurdu. Fetihlerde, teslim olan şehirlerin halkına hükümdar güvencesiyle tam güvenlik sözü veriliyor, direnen şehirler savaş yoluyla alındığı takdirde “yağma”lanıyor ve halkı da esir ediliyordu. Osmanlı’nın Balkanlar’daki genişlemesinde uçlarda yerleşen

Скачать книгу