Kreutzer Sonat – Niçin?. Лев Толстой
Чтение книги онлайн.
Читать онлайн книгу Kreutzer Sonat – Niçin? - Лев Толстой страница 8
Sizin tabii dediğiniz şey bu mudur? Yemek yemek tabiidir, yemek yemekte bir zevk vardır ve öteden beri bu iş için utanmaya mahal yoktur. Fakat öteki iş de böyle midir? Onda utanma ve acı vardır. Hayır, bu tabii değildir. Masum bir genç kız bu işi daima korku ve helecanla karşılar. Ben buna kanaat getirmişimdir.”
“Fakat nesl-i beşeri idame başka türlü nasıl mümkün olur?”
Cazip göründüğü kadar da harcıâlem ve bayağı bulduğu bu itirazı zaten bekliyormuş gibi kindar bir istihza ile “Hah!” dedi. “Tamamdır işte! Nesl-i beşerin zevali meselesi! Büyük tehlike!”
Durdu. Acaba ne söyleyecekti? Çok beklemedim, devam etti:
“Fukara ölsün, zenginler kalsın. İngiliz lortları adamakıllı ense yapsınlar diye Malthus nazariyesini kabul etmeye müsaade var. Çocuk olmasın, şehvani zevkler eksilmesin, artsın diye izdivaçta kısırlığı kabule müsaade var. Fakat ahlak namına biraz çiftleşmekten içtinap13 tavsiyesinde bulundunuz mu aman Allah’ım, ne kıyametler kopar! Sanki beş on kişi bu işte domuzlara benzemezse nesl-i beşerin kökü kururmuş gibi!.. Affedersiniz, bu ışık benim gözüme dokunuyor. Şu lambayı kapatabilir miyiz?”
Benim için hepsinin bir olduğunu söyledim. Kendine has bir çeviklikle kanepeye çıkarak lambayı örttü.
“Güzel ama…” dedim, “eğer herkes bu nazariyeye göre hareket edecek olsa nesl-i beşer yine münkati olur.”
Hemen cevap vermedi. Tam karşıma gelerek dirseklerini ayrık bacaklarına dayadı:
“Nesl-i beşerin nasıl üreyip türeyeceğini soruyorsunuz. Üreyip türemesi pek mi lazım?”
“Fakat o hâlde bizim de mevcut olmamamız icap ederdi.”
“Bizim varlığımız neye iyi? Biz ne için varız?”
“Ne için mi? Yaşamak için!”
“Yaşamak için ha? Fakat eğer gaye bundan ibaretse eğer ‘hayat bize yaşamak için verilmiş’14 ise hayatın hiçbir lüzumu, faydası yok demektir. O hâlde Schopenhauer’lar, Hartman’lar, bütün Budistler yerden göğe kadar haklıdırlar. Fakat eğer hayatta bir gaye varsa bu gayeye erişildiği anda hayatın durması zaruri olur ve hakikatte de bu iş böyledir.”
Bunu söylerken muhatabımın gösterdiği heyecandan sözlerine ne kadar kıymet verdiğini anlıyordum.
Devam etti:
“Siz ne dersiniz? Eğer insanlığın gayesi saadeti, iyiliği, aşkı -istediğinizi seçin- evet, bunları tahakkuk ettirmekse, eğer insanlığın gayesi peygamberlerin kitabında denildiği gibi bütün insanları birleştirip aşk hamurunda yoğurmak, mızrakları, kargıları tırpana tahvil etmek gibi şeyler ise buna engel olan nedir? Buna engel olan bizim ihtiraslarımızdır. İhtiraslarımız içinde de en azgını, en kötüsü ve en yapışkanı olan zevk ve şehvet ihtirasıdır. Eğer biz ihtiraslarımızı ve bu meyanda en azgın olanını, şehvet ihtirasını yenecek olsak o zaman peygambere gelen ilham tahakkuk edecek, insanlar arasında birleşme hasıl olacak ve böylelikle ülküsüne varacak olan beşeriyetin varlığına sebep kalmayacaktır. Fakat beşeriyet baki kaldıkça onu sevk ve idare eden bir ülküsü de bulunacaktır. Ama nasıl bir ülkü? Öyle tavşanların ve domuzlarınki gibi çiftleşme ve çoğalma ülküsü değil, maymunların ve Parislilerinki gibi inceletilmiş şehevî zevkler ülküsü de değil, ancak ismet15
Конец ознакомительного фрагмента.
Текст предоставлен ООО «Литрес».
Прочитайте эту книгу целиком, купив полную легальную версию на Литрес.
Безопасно оплатить книгу можно банковской картой Visa, MasterCard, Maestro, со счета мобильного телефона, с платежного терминала, в салоне МТС или Связной, через PayPal, WebMoney, Яндекс.Деньги, QIWI Кошелек, бонусными картами или другим удобным Вам способом.