Şakarim. Yerlan Sıdıkov

Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Şakarim - Yerlan Sıdıkov страница 13

Автор:
Жанр:
Серия:
Издательство:
Şakarim - Yerlan Sıdıkov

Скачать книгу

ebedi değerler dünyası saklı gibi geliyordu. Duyduğu heyecanın etkisiyle rastgele Rus dilinde yazılmış iki kitap satın aldı. Daha sonra onlardan birinin çavdar yetiştirme kılavuzu, diğerininse meçhul Hıristiyan havarilerinin gerçekliği kuşkulu hayat hikâyelerinin anlatıldığı bir kitap olduğunu öğrendi, fakat onları hatıra olarak saklamaya devam etti.

      RUS DİLİ DERSLERİ VE HAYIR DUANIN BÜYÜSÜ

      Eve dönüş yolunda, Şıngıstau’dan geçerken Şakarim, büyük bir ihtimalle kendi bilgisini arttırma ihtiyacı hissederek, Abay’ın Rusça öğrenmek gerektiğiyle ilgili sözlerini hatırladı. Bu yüzden Semipalatinsk’ten dönüşte Akşokı’ya uğrayarak Abay’a Rus dili konusunda kendisinde oluşmuş düşünceleri anlattı.

      – Doğru söylüyorsun, Rusça öğrenmek lazım, dedi Abay. Onda hem ikimizin, hem tüm halkın gereksinim duyduğu bilgiler gizlidir. Bu arada, ben Nurpeyis adlı birini eve davet ettim bile. Sen onu tanımazsın. O çok güzel Rusça konuşuyor, kendisi bir nevi öğretmendir. İşte o sana Rusça öğretmeye başlayacak.

      Minnettarlık ve sevinçten başka Şakarim’in içinde huzursuzluk duygusu belirdi; acaba amcasının iyiliğinden istifade edip ona aşırı yükleniyor olabilir mi?

      – Akrabamız Tinıbay Hacı nasıl karşıladı seni şehirde? diye sordu Abay.

      Şakarim detaylı bir biçimde anlattığı çok sevdiği Aksakalla arasındaki sohbetin yanı sıra millî tarihi oluşturabilmek için bundan böyle Kazak uruklarının soy ağacını yazıya geçirme kararı aldığını da söyledi.

      Abay, onun neyi kastettiğini hemen anladı ve bu düşünceye hayran kaldı.

      – Harika bir fikir! Kazakların ortaya çıkma tarihini hep yazmak istemişimdir, fakat bunun için çok gayretli bir araştırmacı olmak lazım. Bana, tezler meydana getirerek kâğıt üzerinde not tutmaktan şiir yazmak daha kolay geliyor, dedi Abay. Sense tüm gerekli özelliklere sahipsin. İşin esasını hemen anlıyorsun, üstelik sabırlısın da. Önemli olan ilk atayı belirleme çabası içerisinde tüm Kazak uruklarının soy ağacını oluşturmak değildir. Halkın tarihini meydana getirmek önemlidir. “Kazak” kelimesi ne zaman ortaya çıktı? Neden bizde üç Cüz vardır. Halkın mutluluğunu en çok düşünen hangi atamızdır?

      Mahkeme işleriniyse Abay sohbetin ancak sonunda sordu. Şakarim ona ilçe idaresine gidişini ve mahkeme görevlisiyle arasında geçen sohbeti detaylı bir şekilde aktardı. Abay emri sessizce okuduktan sonra yeğeninin kederli yüzüne bakıp güldü.

      – Dert etme. Üzüldüğün şeye bak. Böyle her atılan iftira yüzünden üzüleceksen nahiye müdürü olamazsın.

      O, bu kâğıdın davalar silsilesinin başlangıcı olduğunu ve hayatının tam on yılının aralıksız dava işleriyle gölgelenmiş olacağını aklının ucundan bile geçirmeden mahkeme celbini özensizce masaya bıraktı.

      Böylece Semipalatinsk’e ilk gidiş çok önemli bir olay haline dönüşmüş oldu. Ataerkil kabile yaşantısında meydana gelebilecek tarihî kriz durumları ve idarî görevler, sayısız hayvanlarla uygun otlaklar için mücadele esnasında insanlar arasında oluşabilecek ilişkilerin iç yüzü Şakarim için henüz sırlarla örtülü bilgiler arasındaydı; çünkü onun yanında Kunanbay dedesi, Abay amcası, bilge annesi vardı. Onun şuurlu bir şekilde belirlenmiş amaçları da vardı: yabancı dil öğrenmek, müzik aletleri çalabilmek, halkın tarihini yazmak.

      Abay’ın kendisi Rus dilinde yazılmış kitaplar aracılığıyla tüm hayatı boyunca aradığı hazineyi bulacağına içten inanıyordu. “Sözler Kitabı”nın Yirmi Beşinci Söz’ünde o şöyle diyor:

      “Rusça okumayı ve yazmayı öğrenmek lazımdır. Rus dili kendi içinde manevi zenginlikler, bilim, sanat ve başka da haddi hesabı olmayan sırlar saklamaktadır. Ruslarda mevcut kusurların bizde olmaması için, onların ulaştığı başarılara ulaşmak için onların dilini öğrenmeliyiz, bilimini kavramalıyız; çünkü Ruslar, yabancı dil öğrenerek dünya kültürüne iştirak ettiler ve bugünkü hale geldiler. Rusça gözümüzü dünyaya açar. Başka hakların diliyle kültürünü öğrenen insan onlarla eşit konuma geçiyor, onların karşısında işe yaramaz ricalarla aşağılanmak zorunda kalmıyor. Eğitim, din için de yararlıdır.

      Rus bilimiyle kültürü dünya hazinelerinin anahtarıdır. Bu anahtara sahip olanlar istedikleri her şeye fazla çaba sarf etmeden ulaşacaklar.

      Çocuklarını Rus okullarına gönderen Kazaklar, onların bilgisini akrabalarıyla arasında çıkan tartışmalarda bir avantaj şeklinde kullanmaya çalışmaktadırlar. Bu tür niyetlerden uzak durun. Çocuklarınıza ekmeklerini emek vererek, alın teriyle kazanmayı öğretin, başkaları sizden örnek alsın. İşte o zaman biz, ne oldum delisi Rusların keyfi hareketlerini çekmek zorunda kalmayacağız, çünkü onların herkese ortak bir kanunu yoktur. Biz, başkalarının bildiğini öğrenmek için, onlarla eşit olmak için, halkımızın koruyucusu ve destekçisi olmak için okumalıyız. Rus dilinde eğitim alan gençlerden henüz hiç meşhur şahsiyet çıkmamıştır; çünkü ebeveynleri onları bozuyorlar, onlara yanlış yaptırıyorlar. Buna rağmen onlar hiç eğitim almamış insanlardan daha iyidir, fakat ne yazık ki onların bilgileri başkalarının sözlerini yorumlamaktan başka bir işe yaramamaktadır. Varlıklı insanlar kendi çocuklarını nadiren okula verirler. Onlar daha çok fakirlerin çocuklarını Rus öğretmenlere hakaret edilmek ve aşağılamak üzere verirler. Onlar, o zavallılar ne öğrenebilir?

      Tavsiyem; oğlunu evlendirmeyebilirsin, miras bırakmayabilirsin, ama tüm kazandıklarını kaybetmek pahasına olsa bile ona Rus dilinde eğitim ver. Bu yol her şeye değer.

      Allah’a ibadet et, insanlardan utan! Oğlunun insan olmasını istiyorsan onu okut! Servetini esirgeme!

      Yirmi beş yaşından itibaren Abay aralıksız olarak önce zorlanarak, zaman geçtikçeyse daha hızlı, daha emin bir biçimde Rusça yazılmış kitaplar okuyordu. Kitapları şehirden tomarla alıyor, onları gece gündüz elinden bırakmıyordu. Bazen kitabın son sayfasına gelince bu sefer en kapsamlı bilgilerin yer aldığı kitabı seçemediğinin farkına varıyordu, fakat çoğunlukla okudukları onu konu yeniliğiyle, orijinal fikirlerle, günler geçtikçe daha anlaşılır hale gelen dilin güzelliğiyle derinlemesine etkiliyordu. Nihayet Rusça eserleri ana dilinde yazılmışçasına kolayca okuduğu gün de geldi. Bu şekilde ilk okuduğu eser Puşkin’in “Dubrovskiy” adlı hikâyesiydi. Söz konusu kitabı Abay daha sonra ciddi ve vakur bir şekilde Şakarim’e takdim etti.

      – Yakınlarda Nurpeyis öğretmen sizin Karaşokı’ya gelecek. Biz onunla her konuda anlaştık, dedi Abay. O sana Rusça okumayı, yazmayı ve konuşmayı öğretecek. Evet, kolay olmayacak, fakat bir de bana bak. Ben Rusçayı öğretmensiz öğrendim. Uzun yıllar boyu kitaplar benimle anlaşılır bir dilde konuşamıyordu, fakat sonunda işte şu kitabı ben hiç zorlanmadan okuyabildim. Bu yüzden senin de Rusçanın üstesinden gelmen ve önünde bilim dünyasına götüren kapıların sonuna kadar açılması için kitapların teveccühünü kazanman dileğiyle bunu sana hediye ediyorum. Kim bilir, belki de sen ileride “Dubrovskiy”yi Kazakçaya çevirecek uzman haline gelirsin.

      Halkın refah düzeyini ancak bilimin yükseltebileceğine içten inanan Abay eğitimin rolünü o zamanlarda Kazak toplumunda kimsenin

Скачать книгу