Cengiz Han'ı Aramak. Анонимный автор

Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Cengiz Han'ı Aramak - Анонимный автор страница 10

Жанр:
Серия:
Издательство:
Cengiz Han'ı Aramak - Анонимный автор

Скачать книгу

kalkmamasını, değiştirmeye kalkanların da cezalandırılması görevini verir. (Temir, 1986: 136) Bo’orçu, Muhali, Munglik, Horçi, Çurçedai, Hubilai, Celme, Cebe, Sübütay, Genigesli Hunan, Kokoços, Degai, Usun-Ebugen, Tolun, Onggur, Borohul, Usun-ebugen, Huyildar, Narin-to’oril, Sorhan-şira, Çimbai, Çila’un, Naya’a, Marangoz Guçugur, Mulhalhu gibi yakın adamlarına ve kendi ailesine mensup kadınlara çeşitli hediyeler, imtiyazlar ve ayrıcalıklar verir. (Temir, 1986: 136-149) Bu kurultayda ayrıca orduyu da yeniden tanzim eder. Birlikleri oluşturarak binbaşıları, yüzbaşıları onbaşıları tayin eder, kendisine savaşlarında yardım eden sadakat gösteren kişilerin hepsini binbaşı tayin eder. (Temir, 1986: 149) Kurultayda orduya alınacak veya görevlendirilecek kişilerin nasıl olmaları ile ilgili talimatlar da verir. (Temir, 1986: 150)

      Karlukların ve Uygurların Hâkimiyet Altına Alınması

      1206 kurultayında Cengiz (Turan, 1941: 267-276) unvanı alıp yeni kararlarla devletini düzene soktuktan sonra etraftaki kavimlere elçiler göndererek onların kendi rızalarıyla Moğol hâkimiyetine girmesini ister. Bu amaçla da ilk teması Karluklarla kurmak ister, bunun için de Hubailai-noyan’ı Karluklara gönderir. Karluk Hanı Aslan Han Hubilai ile birlikte Cengiz Han’ın huzuruna çıkıp ve ona bağlılığını bildirerek çeşitli hediyeler sunar. Cengiz Han da bu duruma sevinerek kızını Aslan Han’a vereceğini söyler. (Temir, 1986: 159) Cengiz Han kendisine tabi olanlara dokunmamış, ancak hâkimiyetini kabul etmeyenleri çok sert bir şekilde cezalandırmıştır.

      Cengiz’in önemli adamlarından Sübütay yarım kalan Merkit mücadelesini bitirir ve Merkitlerin kalıntılarını Çuy nehri boyunda yok eder. Cebe ise Nayman hükümdarı Küçlük’ü takip eder Sarih-Hun civarında ardından yetişerek ortadan kaldırır. (Temir, 1986: 159) Uygurlar da tıpkı Karluklar gibi kendi iradeleriyle Cengiz’in hâkimiyetini kabul ederler. Ui’ur (Uygur) lardan İdu’ut (İdikut), Cengiz Han’a elçileri Atkirah ve Darbai vasıtasıyla haber yollayarak şunları söyler:

      Sanki bulutlar dağılmış.

      Annemiz güneş tekrar gözükmüş gibi,

      Sanki buzlar çözülmüş,

      Nehrin suyu tekrar bulunmuş gibi,

      Cengiz Han’ın adı ve şöhreti bize sevinç getirdi.

      Cengiz Han bana emrederler mi?

      Altın kuşağından bir artık iplik,

      Al elbisesinden bir artık parça

      (acaba bana da) lütfederler mi?

      Senin beşinci oğlun olarak,

      Bütün gücümü sana hasretmek isterim!

      Bu sözlerden çok memnun kalan Cengiz Han: “Ben ona kızımı vermek ve kendisini beşinci oğlum yapmak isterim. İdu’ut (İdikut), altın gümüş ile büyük ve küçük incilerle, diba ve damasko kumaşlarıyla ve ipekli kumaşlarla buraya gelsin! diye cevap yollar. İdu’ut, onun lütfuna mazhar olduğu için çok sevinir ve altın gümüşlerini, büyük ve küçük incilerini, ipekli kumaşlarını, diba ve damasko kumaşlarım alarak Cengiz Han’ın huzuruna gelir. Cengiz Han onu kendi himayesine alarak, Al-Altun (ismindeki kızını?) verir. Böyle yapmakla Uygurlar ne kadar akıllıca hareket ettiklerinin faydasını sonraki dönemlerde görürler. Çünkü Uygurlar o zamanın diğer kavimlere göre medeniyet seviyesi en yüksek olanıdır. Moğollar onları bu özellikleri yüzünden en iyi görevlere getirirler. Hemen hemen bütün Moğol hanlarının çocukları Uygur Atabekler veya Atalıklar tarafından eğitilir. Bu pozisyonları onların Moğol sarayında etkin olmalarını sağlar. En önemlisi de Uygurlar sayesinde Türkçe Moğolca üzerinde hâkim olur. Özellikle Cengiz’in torunlarından itibaren Moğollar Türkçe konuşmaya başlarlar. Moğol devletlerinde önemli mevkilere Uygurlar getirilirler. Devletin yazışmaları da çoğunlukla Uygurca olur.

      1207 tavşan yılında ise Cuci orman halklarını itaat altına almakla görevlendirilir. Cuci başta Oyratlar olmak üzere Buriyat, Barhun, Ursut, Habhanas, Hanghas ve Tubaları kendi istekleri ile tabi kıldıktan sonra Kırgızlara yönelir. Kırgız liderlerinden Yedi, İnal, Aldı’er Orobektigin de kendi arzuları, akdoğan, akbeygir ve kara samuru gibi hediyeleri ile birlikte Cuci’nin huzuruna gelip tabi olduklarını bildirirler.

      Şibir, Kesdiyin, Bayit, Tuhas, Tenlek, To’eles Tas ve Bacigid›lerin bu tarafında oturan orman halklarına boyun eğdirdikten sonra, Cuci Kirgisud›ların (Kırgızların) Tümen ve Binlik komutanlarını ve orman halklarının komutanlarını da yanına alarak Cengiz Han’ın huzuruna çıkar, onları hediyeleri ile birlikte Cengiz Han’a sunar. Cuci’nin bu faaliyetine Cengiz Han çok sevinir ve ona övgü dolu sözler söyler. O da tabi olan halkların temsilcilerine çeşitli hediyeler verir. (Temir, 1986: 160)

      Cengiz Han Tumat halkının itaat altına alınması görevini Boro’ul-noyan’a verir. Ancak Boro’ul-noyan pusuya düşürülerek öldürülür. Cengiz buna çok kızar ama komutanları buna engel olurlar ve Dörbetli Dorbai-dohşin görevlendirilir. Bu şahıs başka bir yoldan ağaçları keserek yol açıp Tumatlara gider ve onları yemek sırasında yakalayıp itaat altın alır. (Temir, 1986: 162) Kendisine tabi olan bu halkları annesi ve kardeşleri arasında paylaştırır. Buna göre annesi ile küçük kardeşi Otçigin’e 10.000 adam, Cuci’ye 9000 adam, Çağatay’a Nayman halkından 8000 adam, Ögeday ve Toluy’a 5000’er adam, Hasar’a 4000, Alçidai’ya 2000, Belgütai’ya 1500 adam verir. (Temir, 1986: 161-166)

      Kuzey Çin ve Batı Seferleri

      Büyük Kağan seçilen Cengiz Han Moğolistan’da birliği sağladıktan sonra 1211 yılında Kıtay halkına sefer açar. Bu seferi Cebe’nin kumandasında bir ordu ile başlatır. Bu ordunun amacı eski Türk ricat sanatını uygulayarak Kıtat (Kıtaylıları) yerlerinden çıkarıp sonra da bütün güçleri ile saldırmaktan kıtaları tamamen yok etmekten ibarettir. Moğollar bu savaş sanatını tarihleri boyunca birçok kez kullanmışlardır. Cebe’nin bu hamlesi arkadan gelen Cengiz’in asıl kütleleri ile Kıtayların çok kalabalık olmasına rağmen sayı olarak çok az olan Moğol ordusunun zaferini sağlar. Kidanlar, Kara Kıtaylar, Curcenler ve Cuyenlerden oluşan ordu Cengiz tarafından büyük bir yenilgiye uğratılır. Cebe daha sonra Cung-cang şehri üzerine yürür, ancak şehri alamaz, geri döner. Her askerin yanına bir asker almasını sağlayarak tekrar bu şehre gelir ve şehri ele geçirir. Bundan sonra da geri gelerek Cengiz Han’la birleşir. Bu savaş sırasında Altan-Han’ın başveziri Ongging-çingsiang hanına Moğollara karşı tekrar saldırırlarsa ve onlara yenilirlerse ordularının dağılacağını hatta kendilerine karşı savaşacaklarını bunun için de onlarla barış yapmalarının şimdilik uygun olacağını söyler. Moğollara bir prenses ve altın gümüş, para vermeyi teklif eder. Bu öneri Altan Han’ın hoşuna gider. Cengiz Han bu teklifi kabul eder, şehrin muhasarasını askerlerini çekerek kaldırır.

      Bu seferden sonra Cengiz’in hedefi Haşin halkıdır. Haşinlerin (Tangut) hükümdarı Cengiz Han’a haber göndererek sağ kolu olmak, ona tabi olmak istediğini bildirerek Çaha adlı bir prenses sunar. Böylece Kıtay ve Tangutları hâkimiyetine almış olur. Ancak bu tâbi olma uzun sürmez. Çünkü Cengiz Han’ın Cao-gonlara gönderdiği elçiler Kıtay Hanı Altan-han tarafından alıkonulur, Cengiz Han bu duruma tepki göstererek tekrar Kıtaylara savaş açar.

      Cengiz Han kendisi Tung-gon geçidine yürür, Cebe de aynı zamanda Çabçiyal geçidine gider. Bunu haber alan Altan-han üç komutanına emir vererek ordusu ile Tung-gon geçidini kapatır ve savaşmaya başlar. Cengiz Han Altan-han’ın ordusunu sıkıştırır orman gibi yere sererek yok eder. Altan-han hezimet haberini alınca Nan-ging şehrine çekilir, geri kalan

Скачать книгу