Tarzan’ın Hayvanları. Эдгар Райс Берроуз

Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Tarzan’ın Hayvanları - Эдгар Райс Берроуз страница 6

Жанр:
Серия:
Издательство:
Tarzan’ın Hayvanları - Эдгар Райс Берроуз

Скачать книгу

adamın talimli hisleri neredeydi?

      Keskin kulaklarına ne olmuştu?

      O müthiş koku alma duyusu nereye gitmişti?

      3. BÖLÜM

      PUSUDAKİ HAYVANLAR

      Tarzan, denizcinin eline tutuşturduğu notu yavaşça açtı ve okudu. İlk başta, okudukları kederden uyuşan zihnine pek bir şey ifade etmedi fakat en sonunda korkunç intikam planının mahiyeti, zihninde tam manasıyla canlandı.

      Notta şöyle yazıyordu:

      Bu not, sana ve senin çocuğuna dair niyetlerimin mahiyetini izah edecektir.

      Sen bir maymun olarak doğdun. Ormanlarda çıplak yaşadın. Seni kendi özüne geri döndürdük ama oğlun, babasından bir adım öteye gidecek. Evrimin değişmez kanunudur bu.

      Babası hayvandı ama oğlu insan olacak, tekâmül merdiveninde bir sonraki basamağa çıkacak. Ormanda yaşayan çıplak bir hayvan olmayacak, avret yerini örtecek ve bakır halhallar takacak, belki bir de burnunda hızması olacak çünkü o, insanların arasında; vahşi bir yamyam kabilesinde büyüyecek.

      Seni öldürebilirdim fakat o zaman bu, benim elimden çekeceğin cezanın şiddetini azaltmış olurdu.

      Ölseydin, oğlunun içine düştüğü vaziyeti bilip acı çekemezdin fakat kaçamayacağın, oğlunun peşine düşüp kurtaramayacağın bir yerde hayatta kalırsan oğlunun yaşadığı hayatın dehşetini düşünerek ömrünün tüm yıllarını ölümden beter acılar çekerek geçireceksin.

      İşte bu, beni karşına alma cüretinde bulunmanın cezasının sadece bir kısmı olacak.

N. R.

      Not: Cezanın geri kalanı, biraz sonra karının başına geleceklerle alakalı; o kısmını da senin hayal gücüne bırakıyorum.

      Okumayı bitirdiğinde arkasından gelen hafif bir sesle irkilip gerçek dünyaya döndü.

      Hisleri anında uyandı ve yeniden Maymunların Tarzanı oldu.

      Arkasına döndüğünde o artık bir hayvandı, kendini koruma içgüdüsüyle cana gelmişti ve koca erkek maymun, saldırıya geçiyordu.

      Tarzan’ın kurtardığı eşiyle beraber vahşi ormandan ayrılmasından bu yana geçen iki yılda, onu ormanın yenilmez efendisi yapan müthiş hünerlerinde hafif bir körelme olmuştu. Uziri’deki büyük arazisi vaktinin ve dikkatinin çoğunu alıyordu ve neredeyse insanüstü seviyedeki hünerlerini fiilen kullanma ve böylelikle muhafaza etme hususunda ona bol bol fırsat sağlamıştı fakat şimdi karşısına çıkan kıllı, boğa gibi kalın boyunlu canavarla çıplak ve silahsız bir şekilde dövüşmek, maymun adamın vahşi hayatının hangi döneminde olursa olsun pek istemeyeceği bir imtihandı.

      Lakin şimdi, öfkeden kuduran yaratığın karşısında, tabiatın ona bahşettiği silahlardan başka seçeneği yoktu.

      Tarzan, şimdi erkek maymunun arkasında beliren baş ve omuzları fark etti. İlkel insanın bu güçlü atasından belki bir düzine dahası da arkasında dikiliyordu.

      Bununla birlikte, kendisine saldırma ihtimallerinin çok düşük olduğunu biliyordu zira insansı maymunların muhakeme yetenekleri, bir düşman karşısında birlik olup saldırmanın önemini tartabilecek veya takdir edebilecek seviyede değildi; eğer olsaydı, muhteşem adaleleri ve vahşi dişlerinin devasa kuvvetiyle, çoktan ormanların en baskın mahlukatı olmuş olurlardı.

      Boğazdan bir hırlamayla beraber canavar, Tarzan’ın üzerine çullandı fakat maymun adam, medeni insanın diyarında yaşadığı süre boyunca, orman halkının bilmediği bazı bilimsel harp usulleri de keşfetmişti.

      Birkaç sene önce olsa hayvana, kaba kuvvetle girişirdi lakin şimdi bir adım kenara kayıp rakibinin önünden çekildi ve süratle saldırmakta olan maymun duramayıp yanından geçerken hayvanın karın boşluğuna sağ eliyle sağlam bir yumruk attı.

      Öfke ve acı karışımı bir ulumayla, koca maymun iki büklüm olup yere çöktü fakat neredeyse anında da tekrar ayağa kalkmaya çabalamaya başladı.

      Lakin o ayağa kalkamadan soluk derili düşmanı dönüp üzerine atladı ve işte o anda, üstünkörü medeniyetinin son kisvesi de İngiliz Lort’un omuzlarından kayıp düştü.

      Bir kez daha, kendi türüyle giriştiği kanlı bir kavgadan keyif alan vahşi bir hayvan olmuştu. Bir kez daha dişi maymun Kala’nın oğlu Tarzan olmuştu.

      Nabzının attığı şah damarını hedef alarak güçlü, beyaz dişlerini düşmanının kıllı boğazına geçirdi.

      Kâh kuvvetli elleriyle hayvanın sivri dişlerini kendisinden uzak tutuyor kâh ellerini yumruk yapıp hırlayan rakibinin köpük köpük salya kaplı suratına şahmerdan kuvvetiyle vuruyordu.

      Maymun kabilesinin geri kalanı halka şeklinde etraflarına dizilmiş, kavgayı keyifle seyrediyordu. Ne zaman rakiplerden birinin beyaz derisinden; diğerinin kıllı, kan lekeli derisinden bir parça kopsa homurdanarak memnuniyetlerini gösteriyorlardı. Fakat güçlü beyaz maymunun kendi krallarının sırtına bindiğini gördüklerinde, şaşkınlıktan ve meraktan sessizliğe büründüler. Çelik gibi adaleli kollarını, rakibin koltuk altlarından geçirip açık avuçlarını hayvanın kalın ensesinden kuvvetle bastırınca kral maymun acıyla inledi ve sık çimenlerin üzerinde çaresizce çırpındı.

      Tarzan, yıllar evvel kendi türü ve renginden insanlar bulma maksadıyla yollara düşmeden önce Koca Terkoz’u yendiği dövüş sırasında tesadüfen keşfettiği güreş tutuşunu kullanarak bu kez de başka bir koca maymunu mağlup ediyordu. Vahşi insansı maymunların oluşturduğu küçük seyirci kitlesi, krallarının boynunun çatırdayışı ile beraber ızdıraplı çığlıklar ve korkunç böğürtüler duydular.

      Ardından, sanki şiddetli rüzgârda kalın bir dalın kırılması gibi ani bir çatırdama daha duyuldu. Hayvanın boynu kırılmıştı; topaç kafası öne düşüp koca, kıllı göğsüne dayandı. Böğürmeleri ve çığlıkları kesildi.

      Seyirciler küçük gözlerini önce, liderlerinin hareketsiz vücudundan ayırıp o sırada ölen rakibinin yanında ayağa kalkmakta olan beyaz maymuna çevirdiler. Sonra ise sanki krallarının neden ayağa kalkıp bu küstah yabancıyı öldürmediğini anlayamıyorlarmış gibi hayretle tekrar krallarına baktılar.

      Yabancının bir ayağını, dibinde yatan cansız hayvanın üzerine koyup başını yukarı kaldırdığını gördüler. Ardından yabancı, dövüşte rakibini öldüren erkek maymunların attığı o vahşi, ürpertici narayı attı. İşte o zaman krallarının öldüğünü anladılar.

      Zafer çığlığının ürkütücü notaları tüm ormanda yankılandı. Ağaç tepelerindeki küçük maymunlar, cıyaklamayı kestiler. Kart sesli, parlak tüylü kuşlar sustular. Uzaklardan, Tarzan’ın narasına cevap veren bir leopar ile bir aslanın kükremeleri işitildi.

      Tarzan, sorgulayıcı bakışlarını önündeki küçük maymun topluluğuna çevirdiğinde ve yüzüne düşen gür yelesini geriye

Скачать книгу