Anadolu Uygarlıkları. Oğuzhan Karadirek
Чтение книги онлайн.
Читать онлайн книгу Anadolu Uygarlıkları - Oğuzhan Karadirek страница 6
5. Nevali Çori (MÖ 8600)
Şanlıurfa’nın Hilvanlı ilçesinde yer alan Nevali Çori, Atatürk Barajı’nın yapımı sırasında gerçekleşen kurtarma kazılarıyla ortaya çıkarılmıştır. Günümüzde ise baraj suları altındadır.
Nevali Çori’de de tıpkı Göbeklitepe’de olduğu gibi, T figürlü taşların dikildiği kutsal bir mekân vardır fakat Nevali Çori’nin Göbeklitepe’den farkı burada yerleşim alanlarının da olmasıdır. Dikdörtgen planlı köy evlerinin ilk örnekleriyle karşılaşılan bu dönemde, avcı ve toplayıcılık kadar, tarımsal üretim ve hayvanların evcilleştirilmesi uğraşı da söz konusudur.
6. Çatalhöyük (MÖ 7600-4000)
Konya ilinin Cumra ilçesi sınırlarında yer alan Çatalhöyük, iki tepe arasında olması sebebiyle çatal ismiyle anılmaktadır. Erken neolitik çağa ait izlerin örneklerine rastlanan alan, doğu ve batı yerleşimleri olarak ikiye ayrılmıştır. Nüfusunun dört bin ila sekiz bin arasında değiştiği tahmin edilen bu yaşam alanında şehirleşmenin ilk örnekleriyle karşılaşmaktayız.
Peki bugün Çatalhöyük’e ziyarete gittiğinizde nelerle karşılaşacaksınız? Öncelikle kerpiçten yapılmış yapıların birbirine bitişik inşa edilmiş olması, kentin doğal savunma ihtiyacını doğrudan karşılamış bulunmaktadır. Penceresi ve kapıları olmayan bu evlere girmek ve içlerini havalandırmak için damların üzerindeki açıklıklar kullanılmaktaydı. Yaşamın damların üzerinde olduğu ve sokakların olmadığı bu yerleşim yerindeki kimi boşluklar arasında çöplerin olduğu ya da evcilleştirilmiş hayvanların barındığı tespit edilmiştir. Evler kare ya da dikdörtgen planlı olup tek odalı ya da ihtiyaca göre zaman içerisinde iki veya üç odalı olacak şekilde inşa edilmişlerdir. Ölen aile fertleri evlerin zeminine defnedilmekteydi. Cenin pozisyonunda defnedilen insanların başları ve gövdeleri kimi zaman ayrı ayrı gömülürdü.
Evin köşelerindeyse seki olarak isimlendirdiğimiz, zeminden biraz daha yüksek olarak yapılmış dinlenme ve uyuma yerleri yer almaktaydı. Bu sekilere ev halkı hasırlarını serer ve oturma, uyuma gibi ihtiyaçlarını burada giderirlerdi. Kimi zaman ise odalardan biri kiler olarak kullanılırdı. Isınma, ev içerisinde yer alan ocaklar sayesinde gerçekleşirdi. Yine dumanın çıkması için damdaki açıklıklar kullanılırdı.
Dikkat çeken bir diğer konuysa, evlerin beden duvarlarındaki resimlerdir. Kimi zaman bir av sahnesi, kimi zamansa cenaze törenlerinin işlendiği bu resimlerde, çeşitli hayvan figürleri ve kutsal motifler de yer almaktaydı.
7. Aşıklı Höyük
Sahada yapılan arkeolojik çalışmalar neticesinde, İç Anadolu bölgesinin en eski yerleşim yerlerinden biri olduğu belirlenen Aşıklı Höyük’te ilk tarihlendirmeler MÖ 9000’lere yapılmıştır. Burada yer alan ilk evler oval ve toprağa gömülüdür, fakat MÖ 8000’lere gelindikçe evler kare planlı yapılmaya başlanmış ve kerpiç tuğladan inşa edilmiştir. Bu yıllarda dikkat çeken bir diğer husus ise özel amaçlar için kullanıma hazır yapılar yapılmış olmasıdır.
Elbette Aşıklı Höyük’te yaşayan insanlar, barındıkları yerleri kerpiçle sarıp üstlerine bir çatı ekledikten sonra hemen tarıma geçmemişlerdi. Avcılık ve tarımın bir ara yürütüldüğü bir çağda muhtemelen iş bölümleri de ortaya çıkmaya başlamıştı. Köyün bir bölümü avcılık için araziye çıkarken bir bölümü de sepet ve boncuk yapımında, deri ve post işlemesinde çalışmış ya da tarımsal süreci idare ederek tarımda uzmanlaşmış ve uzmanlaştıkları alanlarda ilk iş paylaşımlarında bulunmuşlardır. Bu iş paylaşımlarında Aşıklı Höyük de diğer yerleşimler gibi önemli bir merkezdir.
Aşıklı Höyük için sosyal medya kanallarında paylaşılan bir diğer husus ise “ilk beyin ameliyatının gerçekleştiği yer” olduğudur. Peki, gerçekten öyle mi?
Ameliyat olarak bahsedilen bu husus aslında bir trepanasyon! Hastalanan ya da akli dengesi yerinde olmayan kişilerin içine giren kötü ruhların, kafatasına açılan bir delikten çıkabileceğine inanılırdı. Ancak dönemin şartları da düşünüldüğünde, bu operasyonun sonrasında hayatta kalabilen insan sayısı çok azdı. Kalabilenler de ya hayatlarına engelli olarak devam ediyorlardı ya da daha sağlıklı hale gelmişlerse “Tanrı’nın koruduğu kişi” olarak görülmeye başlıyorlardı.
8. Can Hasan Höyüğü
Karaman ilinin Alaçatı köyünde yer alan Can Hasan Höyüğü, ismini aslında köyün eski isminden almaktaydı. Can Hasan köyünün ismi sonradan Alaçatı olarak değiştirilse de höyüğün ismi değiştirilmemiştir.
Bugün Can Hasan Höyüğü’nü ziyaret ettiğinizde karşınıza üç alan çıkacaktır. Can Hasan 1, kalkolitik çağa dair verilerin olduğu bir bölgedir. Can Hasan 2’de Helenistik döneme ve Roma dönemine dair veriler bulunmaktadır. Can Hasan 3 ise neolitik döneme tanıklık etmiş bir bölgedir. Burada yapılan incelemeler sonrasında bölgede buğday, çavdar, arpa, keçi, domuz, köpek, balık, sığır gibi yerleşik hayata katkı sağlayacak unsurlar bulunmuştur.
Can Hasan’da dikkat çeken bir diğer önemli konu ise çanak çömleksiz döneme ait oldukça ilkel ve estetik algısından uzak kapların bulunmasıdır.
9. Bazı Önemli Neolitik Dönem Yerleşim Yerleri
Hacılar Höyüğü – Burdur
Bademağacı Höyüğü – Antalya
Höyücek – Burdur
Kuruçay Höyüğü – Burdur
Orman Fidanlığı – Eskişehir
Süberde / Görüklük Tepe – Konya
Çatalhöyük – Konya
Pınarbaşı – Karaman
Can Hasan – Karaman
Aşağı Pınar – Kırklareli
Hoca Çeşme – Edirne
Yarımburgaz – İstanbul
Fikirtepe – İstanbul
Ilıpınar Höyüğü – Bursa
Kumtepe Höyüğü – Çanakkale
Beşik / Sivritepe – Çanakkale
Ulucak Höyüğü – İzmir
Latmos – Muğla
Beycesultan Höyüğü – Denizli
Yumuktepe Höyüğü – Mersin
Köşk Höyük – Niğde
Musular – Aksaray
Aşıklı Höyük – Aksaray
Büyük Güllücek Höyüğü – Çorum
Domuztepe