Entelektüelin kutsal kitabı. David S. Kidder

Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Entelektüelin kutsal kitabı - David S. Kidder страница 27

Автор:
Жанр:
Серия:
Издательство:
Entelektüelin kutsal kitabı - David S. Kidder

Скачать книгу

Mozambik yerlileri yeryüzünün insanlarla aynı sorunlara sahip, yaşayan bir varlık olduğuna inanırlar. Soğuk alıp hasta olduğunda ve öksürdüğünde, sarsıntı hissederiz.

      Henry Purcell

      İngiliz saray müziği geleneğinin içine doğan Henry Purcell (1659-1695), Westminster Abbey’deki kraliyet müzisyenlerinden biri olan Thomas Purcell’in oğluydu. Henry, müziğe Kraliyet Şapeli’nde çocuk korusunda başladı, ama hemen, Westminster Abbey’de orgcu olarak iki dönem hizmet eden ve çağın önde gelen İngiliz bestecilerinden biri olan John Blow’un (1649-1708) talebesi oldu. Purcell 1677’de telli çalgılar için basit ama güzel Fantaziler’ini yazarak kraliyet telli çalgılar topluluğu olan Kralın Kemanları’nın bestecisi oldu.

      1679’da yirmi yaşındayken Purcell, Kraliyet Şapeli’nde orgcu olarak hocasının yerini aldı ve kilise müziğinin yanı sıra tiyatroya da ara müziği bestelemeye başladı. 1689’da Dido ve Aeneas isimli en ünlü opera eserini yazdı. O zamanlar opera İngiltere’de pek popüler değildi; çoğu besteci danslı oyunu, İtalyan oratoryolarının melez bir birleşimini, laik Fransız müziğini ve İngilizce şarkıları tercih ediyordu.

      Dido ve Aeneas çoğu modern operadan ölçek olarak çok daha küçüktü. Libretto, veya operanın metni, Kartaca Kraliçesi Dido’ya aşık olup sonra onu terk eden, Truva Savaşı’ndan evine dönmek üzere yollardaki bir kahraman olan Aeneas ile ilgilidir. Solocular, korolar ve enstrümantal dansların karışımı olan Purcell’in versiyonunda, kısıtlı sayıda ana şarkıcıya ihtiyaç vardı. Müziğin en iyi bilinen kısımlarının çoğu bas melodi fikrine –üzerine eklenen farklı melodilere eşlik eden tanıdık, bildik tonlar üreten alçak sesli enstrümanlardaki basit ve tekrarlı tema– dayalıydı. Purcell’in temaları, bas melodilerin kısıtlamalarına rağmen dramatiktir ve insanı yakalar. Sonuç, İngiliz besteciler için çığır açan bir eser oldu.

      Purcell, Wolfgang Amadeus Mozart ve ondan sonra gelen Franz Schubert gibi, genç yaşta öldü. Buna rağmen, tüm zamanların en büyük İngiliz bestecilerinden biri kabul edilir ve eserlerine Ralph Vaughan Williams ve Benjamin Britten gibi geç dönem İngiliz bestecileri tarafından övgüler yağdırılmıştır.

EK BİLGİLER:

      1. Purcell’in Dido ve Aeneas’ı İngilizce yazılan ilk gerçek operaydı. Önceki eserlerden farklı olarak bu, konuşma kısmını yerine getirmek üzere sanatçılara durak vermeyerek, tümüyle müzikten oluşuyordu.

      2. Purcell, ilk eseri olan kısa bir parçayı sekiz yaşında yayınladı.

      3. Purcell tarafından yazılan iki ulusal marş, Kalbim Yazıyor ve Sen Tanrım, Kalplerimizdeki Sırları En İyi Bilen, II. James’in taç giyme töreninde ve Kraliçe Mary’nin cenaze töreninde kullanıldılar.

      Epikürcülük

      Epikürcüler, MÖ IV. yüzyılda Epiküros (MÖ 341-270) tarafından kurulan bir felsefe okulunun takipçisiydiler. Komünal bir şekilde yaşadılar ve siyasi faaliyetten kendilerini çektiler.

      Epikürcüler, var olan her şeyin atomlar ve boşluktan veya boş uzaydan oluştuğuna inandılar. Sonuç olarak ruhun kendisi atomlardan oluşur; maddedir ve bedenle beraber ölür. Epikürcüler, tanrılara inanıyor, ama onların insanlarla uğraşamayacak kadar kendi hazlarıyla meşgul olduklarını düşünüyorlardı.

      Helenistik dünyadaki çoğu felsefe okulunda olduğu gibi, Epikürcüler soruya odaklandılar: İyi yaşam nedir? Cevapları: İyi yaşam, mutlu bir yaşamdır. Mutluluk, hazzın mevcudiyeti ve acının yokluğuydu. Ancak, hazlara ve acılara dair psikolojileri benzersizdi.

      Epikürcüler, hazları statik ve kinetik hazlar olarak ikiye ayırdılar. Kinetik bir hazdan keyiflenme; bir arzuya sahip olmayı, arzuyu tatmin etmeyi ve sonrasında o arzunun yokluğunu deneyimlemeyi içine alıyordu. Örneğin yiyecek arzusu, birinin aç olması, yemek yemesi ve sonrasında doyması dolayısıyla kinetik bir hazdır. Statik bir hazdan keyiflenme, zıt olarak, arzunuzu azaltmaz. Felsefî tartışmayla meşgul olma statik hazzın bir örneğidir: Felsefe yaptıkça, daha fazla felsefe yapmak istersiniz.

      Epikürcüler, bazı kinetik zevklerin gerekli ve iyi olduklarını kabul ederken, hep daha fazlası için arzu yaratan dürtülere karşı uyardılar. Örneğin, hoş tatlıları tüketme alışkanlığı, daha basit tatlılardan haz almayı veya tatlıların tümden yokluğu durumunda tatmin olmayı zorlaştırır. Bu nedenle Epikürcüler, kişinin basit yiyecekler yiyerek ve sadece arada sırada lüksten keyiflenerek genelde sade bir şekilde yaşaması gerektiğine inandılar.

EK BİLGİLER:

      1. Epikürcüler’in savunduğunun aksine, “Epikürcü” kelimesi, “duyusal hazzın, özellikle iyi yiyecekten ve rahattan haz almanın peşine düşmeye kendini adamış” anlamında kullanılır.

      2. Epiküros’un Atina’da kurduğu okul, “Bahçe” olarak bilinirdi.

      3. Romalı filozof Lucretius (MÖ 99-55), bir Epikürcüydü. Doğa felsefesi ve Epikürcü metafizik hakkında De rerum natura (Şeylerin Doğası Üzerine) adlı uzun bir şiiri bulunmaktadır.

      Tapınak ve Kutsal Kâse

      Kral Süleyman, ilk Yahudi tapınağını MÖ X. yüzyılda Kudüs’te, kafasında üç ana amaç belirleyerek inşa etti: İlki Yahudi inancının İsrail’deki merkezi olması; ikincisi Tanrı’ya adanan hayvanların kurban edilme yeri olması ve üçüncüsü, Musa’ya Sina Dağı’nda verilen orijinal On Emir’i barındıran Ahit Sandığı için kalıcı bir ev olması.

      İsrail tarihindeki en zengin dönemlerden birinde inşa edilen Kral Süleyman’ın orijinal tapınağı, Babil Hükümdarı II. Nebukadnessar tarafından yok edildiği MÖ 586 tarihine kadar ayakta kalmıştır. Babilliler, muhtemelen Kutsal Kâse’yi ve On Emir’i içinde barındıran tapınağı yağmaladılar ve yok ettiler. Tapınağın yok edilmesiyle Yahudiler, Yahuda’nın Ülkesi olarak bilinen İsrail’in güney kısmından sürgün edildiler.

      Yahudiler sürgünlerinden geri döndüklerinde tapınağı yeniden inşa ettiler. Bu ikinci tapınağın yapılması otuz bir yıllarını aldı ve MÖ 515 yılında tamamlandı. Beş yüzyıl boyunca büyüyüp genişledi. MÖ 19 civarında Kral Büyük Herod, tüm alanı saran geniş bir koruyucu duvar yapımını da içeren tutkulu bir genişletme projesine başladı. Tapınak MS I. yüzyılın sonuna kadar bu durumda kaldı.

      I. yüzyılın bitmesine yakın Romalılar ve Yahudiler arasındaki gerginlik tırmandı. O zamanlar Roma İmparatorluğu’nun onda biri Yahudi idi. Ayrıca yalnızca sünnet gerektirdiğinden dolayı bu dine bağlanmaktan uzak duran çoğu kimse de Yahudiler’i destekliyordu. Romalı-Yahudi ilişkileri çoğu zaman barış içinde olmasına rağmen, bir grup bağnaz MS 66’da ayaklandı ve Romalı liderler ayaklanmanın yayılmasından korktular. Cevaben, Kudüs’ü ve ikinci tapınağı MS 70’te yok ettiler. Bu, Yahudiler’in en kutsal yerinin ikinci yıkımıydı ve İsrail’in dışında Yahudi Diasporası oluşmaya başladı.

EK BİLGİLER:

      1. Yahudilik’te en kutsal mekân olarak kabul edilen ilk iki tapınağın yeri, Dağ Tapınağı, aynı zamanda Hıristiyanlık ve İslam için de son derece

Скачать книгу