Abbasiler ve Abbasi Halifeleri. Hasan Yılmaz

Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Abbasiler ve Abbasi Halifeleri - Hasan Yılmaz страница 10

Автор:
Жанр:
Серия:
Издательство:
Abbasiler ve Abbasi Halifeleri - Hasan Yılmaz

Скачать книгу

İşgal, II. Mervan’ın Bûsîr’de öldürüldüğü haberinin gelmesiyle başarıya ulaştı. Bu olaydan sonra Ebu Cafer El Cezire ve Azerbaycan valiliğine tayin edildi.

      Abbasiler’in iktidara gelişi Arapların bir kısmını rahatsız ettiği gibi, İran’da da karışıklıklar çıkmasına yol açtı. 750-751 yılında Buhara’da Şerik b. Şeyh El Mehrî’nin Hz. Ali evladı lehine başlattığı çok tehlikeli bir isyan, Ebu Müslim Horasani’nin gönderdiği kuvvetler tarafından bastırıldı. Buhara, üç gün yağma ve tahrip edildi. Ele geçirilen esirler, kale kapılarına asılarak halka teşhir edildiler.

      Abbasiler, kendilerini iktidara getiren Ebu Müslim Horasani’den tedirginlik duyuyorlardı. Ebu Abbas El Seffah, kardeşi Ebu Cafer’in tahriki ile Ebu Müslim’in valileri Sibâ’ b. Numan El Ezdî ile Ziyad b. Salih El Huzâyfi’yi Ebu Müslim’e karşı isyana teşvik etti. 752-753 yılında çıkan isyan başarıya ulaşamadı. İsyancıların önderleri yakalanarak idam edildi. Böylece, Ebu Müslim Horasani kendisine karşı kurulan ilk tuzağı ustalıkla atlatmayı başardı.

      Öte yandan Abbasiler’e karşı Basra’da Haricilerin, Fars’ta Bessam b. İbrahim’in ve Sind’de Mansur b. Cumhur’un başlattıkları isyanlar da kolaylıkla bastırıldı.

      Türklerin Araplarla İlk Yakın Teması Talas’ta Oldu

      Araplar ve Çinliler arasında tarihin akışında önemli bir dönüm noktası teşkil eden Talas Savaşı Temmuz 751 yılında yapıldı. Ebu Abbas dönemindeki bu önemli savaş, Arapların zaferiyle sonuçlandı. Türklerin Arapları desteklediği Talas Savaşı’yla Çin’in Türkistan’ın batısına ilişkin yaptığı bütün planlar tarihe karışmıştır.

      Kan dökücü anlamına gelen “El Seffah” lakabını Ebu Abbas Kufe’de halifeliğini ilan ettiği ilk hutbede kendisi kullanmıştır. Çıkan isyanları kısa sürede bastırmayı başararak ülkesindeki siyasi birliği yeniden tesis etmiştir. Tabii bu arada Kuzey Afrika ve Endülüs, bağımsız emîrliklere dönüşmüştür.

      Siyasi ve sosyal karışıklıklara sahne olan Ebu Abbas döneminde eğitim, kültür ve sanat alanında önemli bir faaliyet olmamıştır. Halifelik merkezini, ilk biat aldığı Kufe şehrinden önce Haşimiyye şehrine oradan da El Anbar’a taşıyan Ebu Abbas, beş yıl halifelik yaptıktan sonra yakalandığı çiçek (veya humma) hastalığından kurtulamayarak 9 Haziran 754 tarihinde El Anbar’da vefat etmiştir.

      EBU CAFER EL MANSUR (754-775)

      İkinci Abbasi halifesi olan Ebu Cafer El Mansur 23 Ağustos 714’te Humeyme’de dünyaya geldi. Ebu Cafer, küçüklüğünde Arap örfüne uyularak fasih Arapça öğrenmesi için çöle gönderildi. Yedi yaşına geldiğinde kabilenin diğer çocuklarıyla birlikte mescide okumaya gitti. Daha sonra hadis, fıkıh, ensab, fesahat ve belagat dersleri aldı. Emeviler’in iktidarı döneminde, Abdullah b. Muaviye tarafından Batı İran’da çıkan isyana katıldı. Abdullah b. Muaviye tarafından Îzec şehrine vergi tahsil etmek için gönderildi. Ancak Mansur topladığı vergileri Abdullah b. Muaviye’ye götürmek yerine, Basra’ya kaçtı. Burada yakalanan Ebu Cafer, atıldığı hapisten kurtulup Humeyme şehrindeki kardeşi İmam İbrahim’in yanına yerleşti.

      Abbasi ihtilalinde isyanları bastıran ordunun komutanlığını yaptı. Ekim 749’da Humeyme’den Kufe’ye gelen Abbasi Ailesi içinde yer aldı. Burada Abbasi Devleti’nin ilk halifesi kardeşi Ebu Abbas El Seffah için biat aldı ve onun bütün işleriyle ilgilendi. Ardından kardeşi tarafından Ebu Müslim Horasani’den biat almak üzere Merv’e gönderildi. Ancak burada Ebu Müslim’den ilgi görmedi ve dönüşünde kardeşine Ebu Müslim Horasani’yi ortadan kaldırmasını tavsiye etti.

      Ebu Cafer, Abbasi ihtilaline boyun eğmeyen Emeviler’in son Irak valisi olan Ebu Halid İbn Hübeyre üzerine giderek kendilerine teslim olmasını istedi. Hübeyre, II. Mervan’ın öldüğü haberini alana kadar Ebu Cafer’e direndi. Daha sonra anlaşma yapılması üzerine teslim oldu. Ebu Cafer, teslim olmasına rağmen İbn Hübeyre’yi öldürttü.

      Ebu Cafer, daha sonra Harran şehrini itaat altına aldı. Ülkede stabilitenin sağlanmasından sonra 751 yılının başlarında El Cezire ve Azerbaycan valiliği görevine getirildi. Bu görevi sırasında Emevi komutanlarını kendi safına çekmeyi başardı. Aynı yıl halifenin emriyle Bizans kuşatmasına karşı Kemah’ı tahkim etti. 754 yılında hac emîri oldu.

      Ağabeyinin İlk Veliahdı Oldu

      Abbasi Ailesi adına halifelik görevini üstlenen Ebu Abbas, görevinin sonlarına doğru kardeşi Mansur’u birinci, yeğeni İsa b. Musa’yı ikinci veliaht tayin etti. Ebu Abbas El Seffah, Mansur Mekke’de iken vefat edince yeğeni İsa b. Musa durumu mektupla bildirip kendisini başkente çağırdı.

      Mansur, halifelik koltuğuna oturduğunda ilk mücadele etmek zorunda kaldığı kişi amcası Abdullah b. Ali b. Abdullah oldu. Abbasi Devleti’nin kuruluşunda önemli bir rol üstlenen Abdullah, hazırladığı ordu ile Harran’a gitti. Bunun üzerine Mansur, amcasını itaat ettirme görevini Ebu Müslim Horasani’ye verdi. Abdullah, Nusaybin yakınlarında yapılan savaşı kaybedince önce Basra’ya kaçtı. Orada yakalanarak hapse atıldı ve 764 yılında vefat etti.

      Horasan ihtilaliyle Abbasiler’i iktidara taşıyan Ebu Müslim Horasani’yi tahtı için tehdit olarak görmeye başlayan Mansur, sarayda kurduğu bir tuzakla 12 Şubat 755’te onu öldürttü. Ebu Müslim Horasani’nin öldürülmesi ile Horasan ayaklandı. Ardından Mecusi olan Sünbâz ile İshak El Türkî’nin isyanları başladı. Büyük güçlükle bastırılan bu isyanın ardından 758 yılında halifeyi tanrı, Ebu Müslim’i de peygamber olarak kabul eden Ravendiler denilen grubun isyanı patlak verdi. Büyük can kayıplarına neden olan bu isyanı, Bagdis’te peygamberlik iddiasında bulunan Üstadsis’in isyanı takip etti. 10 yıldan fazla süren bu isyanlardan sonra Horasan’da devlet otoritesi ancak 768 yılında tesis edilebildi.

      Dönemi sürekli isyanlara sahne olan Halife Mansur’u en çok zorlayan isyanlardan biri de Hz. Ali soyundan olduğunu iddia eden Muhammed b. Abdullah El Mehdi’nin 25 Eylül 762’de Medine’de halifeliğini ilan etmesiyle başlayan isyan oldu. Bir yandan şehri ablukaya alarak gıda ambargosu uygulayan Mansur, diğer yandan da yeğeni İsa b. Musa komutasındaki orduyu da Medine üzerine sevk etti. Kanlı geçen çatışmalardan sonra Aralık 762’de Muhammed b. Abdullah öldürüldü. Medine’deki isyandan kısa süre önce de Muhammed b. Abdullah’ın kardeşi İbrahim Basra’da isyan başlatıp Kufe üzerine yürüdü. Bu isyanı da İsa b. Musa’nın kuvvetleri bastırdı.

      Erzurum Kurtarıldı

      Abbasi Devleti’nin iç isyanlarla boğuşmasını fırsata çevirmek isteyen Bizans ordusu, 756 yılında Erzurum’u yağmaladı. Bunun üzerine Mansur gönderdiği kuvvetlerle aynı yıl şehri kurtardı. Diğer yandan Mansur, Bizans Devleti ile sınırlarını güven altına almak için sınırlardaki asker sayısını artırdı ve yeni kaleler yaptırıp eski kaleleri tahkim ettirdi.

      Mansur, emîrlikten devlete dönüşen Endülüs Emevi Devleti’ni ortadan kaldırmak için büyük bir mücadeleye girişti. Endülüs Emevi Devleti’nin kurucusu I. Abdurrahman’ı ortadan kaldırmak için çok uğraştı. Ancak başarılı olamadı. Sonunda elçiler gönderip barışma yolunu tercih etti. Aynı dönemde Kuzey Afrika’da Hariciler ayaklandı. Kuzey Afrika’daki Abbasi hâkimiyeti ancak 772 yılında tesis edilebildi.

      Mansur,

Скачать книгу