Alimcan İbrahimov'un Eserlerinde Tatar, Başkurt, ve Kazak Türklerinin Kültürel Değerleri. Çulpan Zaripova Çetin

Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Alimcan İbrahimov'un Eserlerinde Tatar, Başkurt, ve Kazak Türklerinin Kültürel Değerleri - Çulpan Zaripova Çetin страница 30

Жанр:
Серия:
Издательство:
Alimcan İbrahimov'un Eserlerinde Tatar, Başkurt, ve Kazak Türklerinin Kültürel Değerleri - Çulpan Zaripova Çetin

Скачать книгу

alsın. İç taraf evi bana versin. Aldığım ev dar geldi. Eğer benim yolun geçtiği yerden aldığım toprağa bir iki sajin 367 yine katarsa, hamutu arabasıyla beraber hediye ederim…’ dedi de kadının sessiz kaldığını ve her kelimeyi dikkatle dinlediğini görünce, ‘Eltinin semaveri kaynamış olmalı. Yumurta da pişirecekti, ayran da yapıyordu, taze tereyağı da var. Zakir’e söyle, hemen bana çaya gelsin, olur mu?’ diye ekledi.” 368

      Böylece oğlan çocuklar az çok barışmış olur. Kızlara gelince, Hayırnisa annesine gizlice yalvarır, kendisini de ablasını da eşleriyle beraber barış yemeğine çağırmasını ister:

      “Annesi Sabira’ya birinin aracılığıyla sır olarak iletti. ‘Fırsat bulup iki geceye de olsa misafirliğe çağırsın bizi.’ diye yalvardı. Böylece araları düzelir diye umut etti. Anneleri Sabira kendisi de buna ihtiyaç duymaktaydı. Geçen sene de kızlarını misafir edemedi, bu kış da davet etmezse millete rezil olacaktı!” 369

      Böylece Sabira, kızlarını ve güveylerini barışmak için misafirliğe çağırır.

      Beyrem Hem Könküréş Yolalar (Bayramlar ve Mevsimlerle İlgili Gelenekler).

      Eserde Tatar halkının mevsimlerle ilgili gelenekleri de anlatılmıştır. Bu geleneklerin çoğu, bahar yaz ve güz mevsimiyle ilgilidir. Bunlar, kızların nehir kenarında çimen üstünde kendir ağartması, Tatar Türkleri cıyınlar diye adlandırdıkları gençlerin yazın faydalı otlar ve çilek toplamak için bir araya gelip hem çalışmaları hem eğlenmeleri, Sabantuy bayramı, orak ve ot biçme işleri, sonbaharda kaz yolma imecesi, büyüklerin olmadığı evlere oturmaya gidip orada kızlar ile gençlerin birbirleri ile görüşmesi, eğlenmesi ve kızların kendilerine çeyiz hazırlaması vb. Bu geleneklerin çoğunun eserde imece şeklinde yapıldığından da bahsedilir:

      “Bahar olunca kızların kendiri kurutup topaçladığı zamanda, ilk şeytan o idi. Kızlar toplu bir şekilde dağa çıktıklarında, Sabantuy’a gittiklerinde, kız uğurlama, gelin getirme eğlenceleri için toplandıklarında, bin çeşit bahane bulup annesinin rızasını alan, ağlayarak annesinden izin isteyen, ablasının giyinmesine şakalaşarak yardımcı olan da o oluyordu.” 370 ;

      “Baharda nehir kenarında çimlerin üzerinde kendir ağartmaya, akşamları çamaşır topaçlamaya gittiklerinde, kaz imecesine, orak işi, ot biçme imecelerine çağrıldığında, yaz mevsiminde dağa çayıra çıktıklarında, çeşmeye su almaya gittiklerinde, Sabantuy’a gönderdiğinde annesi huzursuz olurdu.” 371

      Yazgı-Ceygé Beyremner Hem Yolalar (Bahar-Yaz Mevsiminde Uygulanan Gelenekler).

      Kindér Sugu (Kendirden Kumaş Yapma).

      Bu gelenek, XX. yüzyılın 20’li yıllarına kadar devam etmiştir. Kendir yapma işine başlamadan önce kendir yapılacak yeri belirlerler ve uğurlu sayılan pazartesi ve çarşamba günleri oraya kendir tezgâhını kurarlardı. Sonra yıkanan kendiri, üzerine kar yağsın diye yere sererler ve kar altında bırakırlardı. Baharda kar sularında yıkayıp yeşil çimin üzerine sererler ve güneşte ağarınca kendirin kiri iyice çıksın ve pürüzsüz olsun diye yine imece yaparak kendiri topaçla döverlerdi. Topaç aletinin sesine gençler toplanır ve dövme işini kızlar ve gençler sırayla yaparlardı. Topaçlanan kendir, bembeyaz olur ve ondan damat gömleği, damat pantolonu, yastık, yastık kılıfı, hatta başörtüsü dikerlerdi.372 Elden yapılan havlular, masa örtüleri, perdeler ve seccadeler, eskiden her evin gözbebeği olur ve köylerde bu işleri yapmasını bilmeyen tek bir kıza dahi rastlamak zor olurdu. Çuha doldurma ve kendirden kumaş yapma işlerini genelde kızlar yapsa da bazı safhalarına erkekler de katılırdı. Öğle yemeğinde işe ara verdikleri sırada ellerine akordeona benzer bir müzik aleti – garmun- alan gençler pencereye gelir ve kızlar onlara pencereden koymak –krep- ikram ederlerdi. Bu sırada karşılıklı olarak türkü ve mâniler de söylenirdi.373

      Cıyınlar (Bir Araya Gelip Eğlenmeler).

      Cıyın geleneği, Tatar Türklerinde yaz mevsiminde uygulanan geleneklerin arasında ayrıca dikkati çekmektedir. Eskiden Tatarlarda yazın -haziran ve temmuz aylarında- gençler, toplu olarak ormana kuzukulağı, çilek ve şifalı bitkiler toplamaya giderlerdi. Cıyın’a hazırlık dört-beş gün öncesinden başlar ve köyün en usta aşçıları yağ, ekmek, yumurta gibi yiyecekleri önceden hazırlayıp çayırda kazan asılacak yeri belirlerdi. Cıyın günü köyün kızları ve gençleri, koşularına ziller takılı süslü at arabalarına biner ve yolda durarak oyunlar oynar, türküler söyler ve böylece eğlenceli bir şekilde gidecekleri yere varırlardı. Cıyınlarda, iş sırasında mutlaka oyunlar da oynanırdı. Kızlar ve erkekler birbirlerinin karşısına sıralara dizilerek, genelde karşılıklı oyunlar oynardı. İşte bu iş böyle eğlenceli geçtiği için kızlar oraya gitmek için can atardı. Bir sırada erkeklerin, öbür sırada da kızların bulunması, araştırmacıların fikrine göre egzogamiye (bir kabile erkeğinin evlenmek için ikinci bir kabileden kız almasına) işaret ederdi. Cıyın geleneği, Başkurdistan topraklarında yaşayan Tatar Türklerine de özgü idi.374

      Sabantuy (Çift Sürme Bayramı).

      Tatar Türkleri, Sabantuy (“saban” – saban, “tuy” – düğün) bayramını, kar yerden kalkıp bahar ekini ekilene kadar süre içerisinde kutlar. Bu bayramın ilk özelliği, onu kutlamak için takvime bağlı özel bir günün olmamasıdır. Bayram yapılacak gün, yılın nasıl geldiğine, karların erime ve toprağın ekin işlerine hazır olma durumuna bağlı olarak seçilir. Eskiden Sabantuy bayramı yapılacak günü, köyün ihtiyarları belirler ve genelde pazar gününe denk gelmesine özen gösterirlerdi. Günümüzde de her köy, bu bayramı komşu köyün bayramına da katılabilme amaçlı farklı günde yapmak ister. Çünkü Sabantuy bayramı, her köye özel bir bayram sayılır.

      Sabantuy bayramı, Tatar Türkleri için büyük bir bayramdır. Bu bayrama hazırlık, bayramın çok öncesinde başlar. Ağaç tomruklarından yapılan evler, Sabantuy bayramı öncesi her bahar iç taraftan sıcak, sabunlu su ile silinip temizlenir. Erkekler, avlu ile ahırın temizliğini yapar. Eskiden Sabantuy bayramına, Tatar Türkçesinde sıra adıyla anılan biraya benzer özel bir içki yapılırdı. Yemekler bu güne özel ayrıca bol hazırlanır.375 Bu bayrama yiyecek ve içeceklerin sıra dışı bol hazırlanması, hasatların bol, iyi olması dileği olarak kabul edilebilir. Sabantuy bayramının hazırlığı, kutlamalarda düzenlenecek yarışmalarda kazananlara hediyeler toplamakla başlar. Hediyeler toplandığı gün, atları da yarışa hazırlamaya başlarlar.

      Çoğu köylerde bayram için meydan olarak, o sene boş kalan, dinlenmeye bırakılan arazi seçilir. Aynı zamanda her yörede Sabantuy

      Конец ознакомительного фрагмента.

      Текст

Скачать книгу


<p>367</p>

Sajin: 2.13 millik uzunluk ölçüsü birimi.

<p>368</p>

İbrahimov, G. Saylanma Eserler. 3 Tomda. Kazan, Tatarstan Kitap Neşriyatı, 1956, 3. Tom, s. 576.

<p>369</p>

İbrahimov, G. Saylanma Eserler. 3 Tomda. Kazan, Tatarstan Kitap Neşriyatı, 1956, 3. Tom, s. 583.

<p>370</p>

İbrahimov, G. Saylanma Eserler. 3 Tomda. Kazan, Tatarstan Kitap Neşriyatı, 1956, 3. Tom, s. 509-510.

<p>371</p>

İbrahimov, G. Saylanma Eserler. 3 Tomda. Kazan, Tatarstan Kitap Neşriyatı, 1956, 3. Tom, s. 446.

<p>372</p>

Möhemmetcanov, Rif. Başkortstan Ik Buyı Tatarlarınıŋ Yola İcatı, Ufa, 1982, s. 60–61.

<p>373</p>

Bayazitova, F. Tatar Xalkınıŋ Beyrem Hem Könküréş Yolaları (Ruxi Mirasıbız Xezinesénnen). Kazan, Tatarstan Kitap Neşriyatı, 1995, s. 89.

<p>374</p>

Möhemmetcanov, Rif. Başkortstan Ik Buyı Tatarlarınıŋ Yola İcatı, Ufa, 1982, s. 42-47.

<p>375</p>

Urazman, R. Tatar Halkınıŋ Yolaları Hem Beyremneré, Kazan 1992, s. 36–37.