Seyahatü'l Kübra. Karçınzade Süleyman Şükrü

Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Seyahatü'l Kübra - Karçınzade Süleyman Şükrü страница 44

Жанр:
Серия:
Издательство:
Seyahatü'l Kübra - Karçınzade Süleyman Şükrü

Скачать книгу

style="font-size:15px;">      Çeyrek kuruş, on para değerinde demir para.

      4

      Dernek

      5

      Kitapta orijinalinde alıntı yapılarak verilen bu bölümün tercümesi ve tamamı için bk. A. Sait Aykut, Ekrîdûr (Eğridir) Şehri İbn Battuta Seyahatnamesi: Çeviri, İnceleme ve Notlar (2 Cilt), İstanbul, 2000, Yapı Kredi Yayınları, 1. Cilt, s. 406-7. (ç.n.)

      6

      Fabrikada bükülen güçlü ve düzenli ipliğe denir. (ç.n.)

      7

      Öğrenci, şakird.

      8

      Öğretmen ve usta.

      9

      Göktaş, gökçe ve gökçek taştan gelmektedir. Çünkü Göktaş mezrası mevkisinde bulunan taşlar beyaz ve sarı renklerde olup kâse kırıklarını andırırlar. Güzel manzaralı kayraklar olan bu taşlar birbirlerine dokundurulduğunda çinkonun çıkardığı sese benzer sesler verirler.

      10

      Bu ve bundan sonraki şiirler çoğunlukla Farsça şeklindedir. (ç.n.)

      11

      Hüseyin Avni (1819 -1876) Sultan Abdülaziz dönemine denk gelen 15 Şubat 1874 – 26 Nisan 1875 tarihleri arasında sadrazamlık görevinde bulunmuştur. Resmî bir toplantı esnasında silahlı saldırıda ölmüştür. (ç.n.)

      12

      Yılanoğulları ya da Yılanlı Oğulları, 18. yüzyılın üçüncü çeyreğinde Isparta Sancağını yöneten önemli ailelerdendir. Adlarını Eğridir Kasabasınna bağlı Yılanlı köyünden almışlardır. Daha fazla bilgi için bk. Yücel Özkaya, Anadoludaki Büyük Hanedanllıklar, Ankara, 1992, TTK Belleten 56. Cilt, Sayı 2017 s. 835. (ç.n.)

      13

      Salihli yakınlarından büyük bir şehirdir.

      14

      Sûretî Baba, Zortî Baba veya Sorî Baba’nın Eğirdir’in meşhur yerlerinden Selçuklu eseri Baba Sultan Türbesi’nin türbedarıdır. Asıl Adı Mürsel olan Baba Sultan (ölüm 1370-1380 arası) Hacı Bektaş-i Veli’nin torunlarındandır. Bu, Eğirdir’de Bektaşiliğin bulunduğunu göstermektedir. Öyle ki Zeynîlik ve Mevlevîlik’ten daha eski olduğuna dair izler taşıdığına dair bk. Mehmet Altunmeral, Hızırnâme’de Eğirdir ve Eğirdirli Velîler, Ağustos 2013, Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt:11, Sayı:2, s. 504-509. (ç.n.)

      15

      Topu.

      16

      Yaklaşık beş kilometrelik bir uzunluk ölçüsüdür. (ç.n.)

      17

      Ahmet Vasıf Efendi (öl. 1806) Osmanlı vakanüvisi ve devlet adamıdır. Bağdat doğumlu olup ilk eğitimini burada almıştır. Gençliğinde yazı üzerine kendini geliştirmiştir. Gittiği Halep’te şehrin valisi Gül Ahmedpaşazâde Ali Paşa ile tanışmış ve o da kendisini kütüphaneciliğine atamıştır. Bu şekilde başlayan Osmanlı memurluğu sonrası OsmanlıRuslar’ın Yenikale’yi kuşatmasında (1771) esir alınıp Petersburg’a götürülmüştür. Fakat bu esaret, onun tanınmasına ve üst düzey memuriyetlere yükselmesini sağladığı gibi o dönemde katıldığı siyasi görüşmeler de ufkunu genişletmiş ve giderek dış ilişkilerde uzmanlaşmasını sağlamıştır. Çeşitli inişli çıkış dönemlerinden sonra nihayet 4 Ağustos 1805’te reîsülküttâb tayin edildi ve böylece kariyerinin zirvesine ulaştı. En önemli eseri vakanüvislik çerçevesinde kaleme aldığı, Vâsıf Târihi olarak tanınan Mehâsinü’l-âsâr ve hakāiku’l-ahbâr’ olduğuna dair bk. Mücteba İlgürel, “Vâsıf Ahmed Efendi”, TDV İslam Ansiklopedisi, kaynak: https://islamansiklopedisi.org.tr/vasif-ahmed-efendi (ç.n.)

      18

      Şiir Arapça olup Türkçeye uyarlanarak çevrilmiştir. (ç.n.)

      19

      Ceyhan Nehri’nin eski adı Pyramos’dur. Kidnos ise Berdan ya da Tarsus Çayı’nın eski adıdır. (ç.n.)

      20

      Kavalalı İbrahim Paşa (1789-1848), Mısır Valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın (1769-1849) oğludur. Babası Osmanlı’ya karşı çıkardığı isyan sonrasında Mısır’da kurduğu 1805-1953 yılları arasında Mısır’ı yöneten hanedanlığın kurucusudur. Kendisi de bu hanedanlığın kurulmasında çok etkin görevler almıştır. (ç.n.)

      21

      Rum suresi, 30/1-3.

      22

      Yukarıda adı geçen Bedri o zamanlar Ali Bey ile birlikte haberleşme memuruymuşlar. Ali Bey’in buna neler yaptığını kendisi anlatsın da siz de dinleyin.

      23

      Güneşten kinaye olan bu heykelin önünde insanı kurban etmek, küçük çocukları ateşe atmak gibi vahşi dini görevleri vardı.

      24

      Asıl adı “Tauras” olmakla beraber konuşma dilinde Toros denir. “Bağa Dağı” da denilmektedir. (ç.n.)

      25

      Kökeni Grekçe kaiser kelimesinden geldiği iddia edilen kayser unvanı Osmanlı Türkçesinde de Roma imparatorlarını ya da serzarlarını anımsarken tercih edimektedir. Araplar’ın Roma ve Bizans imparatorları için kullandıkları unvan olan kaiser kelimesi için bk. Işın Demirkent, “Kayser”, TDV İslam Ansiklopedisi, kaynak: https:// islamansiklopedisi.org.tr/kayser. Sadeleştirme esnasında Kayser unvanları imparator olarak çevrilmiştir. (ç.n.)

      26

      Taş atmaya yarayan ipli ve taş torbalı ilkel bir silah.

      27

      Puşto, Köroğlu’nun Puştavı’na taktığı ismin farklı hâlidir.

      28

      Yusuf Nabi (1642-1712),

Скачать книгу