Seyahatü'l Kübra. Karçınzade Süleyman Şükrü

Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Seyahatü'l Kübra - Karçınzade Süleyman Şükrü страница 43

Жанр:
Серия:
Издательство:
Seyahatü'l Kübra - Karçınzade Süleyman Şükrü

Скачать книгу

Şehirde ziyaret edilebilecek beğenilecek ve eğlenilecek gösterişli ve keyifli bir yer bulunmamaktadır. Sanatkâr esnaf ve dükkân sahipleri bile ticaret amacıyla onların peşinden yazlıklara gitmişlerdir. Neticesinde de şehrin nüfusu yarıya inmiş durumdaydı. Tahran bu hüzün veren hâliyle “Payitahtın şerefi sultandır.” cümlesini çok açık bir şekilde açıklamaktadır. Ermeni tarzı dört adet otel bulunmaktadır. Bu hüzün verici oteller de aynen mahalle arasındaki evler gibi 1 metrekarelik bir temel üzerine kurulmuş toprak çatılıdırlar. Düşük yüksekliğe sahip olan odalarının hepsi rutubet kokmaktadır.

      Şehrin seçkin ve yüksek binalarından biri de Nasreddin Şah’ın yüksek bodrum katlar üzerine inşa edilmiş saraylarının çevresinde bulunan Şems’ül Emare’dir. Beş katlı olan bu yapı renkli tuğlalar ve desenli çinilerden yapılmıştır. Bina kendisine verilen ad gibi güzel ve gökyüzü temaşa edilebilir nitelikte olsa da abartılı gösteriş ve tantanadan uzaktır. Bu bina dışında olan kayda değer yapılar ise şunlardır: İki katlı olarak yapılmış Hükûmet Binası’na ait Hariciye Dairesi, Şehinşahi Bankası, Atabey-i Azam Asgar Han tarafından yaptırılan ve daha yeni tamamlanan park, şehzade Zal’ül Sultan’ın sarayı, Rusya, İngiltere ve Almanya elçilik binaları, Muhbir-üd Devlet Konağı. Bunlara ek olarak içleri güneş görmeyip rutubetli olsalar da devasa ve büyük çok sayıda kervansaray bulunmaktadır. Bazı mahallelerde dikkat çeken şehrin önde gelenleri ve zenginlerine ait evler gibi az sayıda bir kısım yapılar vardır. Bunlar da şehrin büyüklüğüne bakıldığında hiç denilecek kadar az sayıdadırlar. Tüm bunların dışındaki yapılar da genellikle alçak yapılardır.

      İran’da binaların üst kısımlarına kiremit döşeme uygulaması bulunmamaktadır. Her ne kadar büyük binaların dış (çatı) kısımları sac ile kapatılmış ise de diğerleri toprak çatı şeklindedir.

      Şehrin en dikkat çekici ve görülmeye değer yeri Şah Kapısı (İmam Humeyni Meydanı) müştemilatı içerisinde olan Tophane meydanıdır. Bu meydanının etrafından Şehinşahi Bankası, Umumi Telgraf Müdürlüğü, Posta Şubesi, Belediye Dairesi, Askerlik Dairesi ve Topçu Kışlası gibi resmî binalar bulunmaktadır. Bu meydanın dört tarafında altı adet büyük ve yüksek çift kanatlı kapılar bulunmaktadır ve bu kapılar ile açılıp kapanmaktadır. Farklı semtlere giden tramvayların ana dağılım istasyonu bu meydandadır. Bu nedenle bu meydan şehrin diğer kısımlarına göre fazlaca değerlidir. Meydanın ortasındaki susuz havuzun çevresi demir parmaklıklarla örülmüştür. Süs mahiyetinde havuzun dört köşesine de kale topları konulmuştur.

      Şah Sarayı’nın muhafız alayı olan topçu askerlerinin konaklamaları amacıyla meydanın üç tarafında askerî yapılar inşa edilmiştir. Fakat bunlar Osmanlı topraklarında bulunan kışlalar gibi geniş koğuşları olan büyük binalar olmayıp sıradan odaları olan yapılardır. Normalde koridora açılması gerek odaların kapıları bir alttaki odanın üstü açık çatı kısmına açılmaktadır. Bu odaların her biri dört kişi alabilmektedir. Her bir odanın ayrı açılan kapısını üzerinde alçı sıva kabartma ile yapılmış aslan heykelleri bulunmaktadır. Bu sayede “İran, aslanların yeridir.” kafiyesine anlam kazandırılmak istenmiştir.

      Alt katta sıralanan eski yapılı mahzenlerde ise İran askerlerinin elinde bulunan değerli topların bulunduğu askerî depo olarak kullanılmaktadır. Bu mahzenler yapı olarak (İstanbul’daki) Bab-ı Vala-yi Seraskeri Talimhanesi’nin (Askerî Eğitim Komutanlığı Binası) Mercankapı tarafına düşen köşesinde, binanın dış kısmında kalan yerlerde bulunan bakırcı dükkânlarının benzemektedirler. Aslında meydanı çevirmek için oluşturulmuş dar kemerlerden ibaret olan bu askerî depolar kapalı oldukları zaman bakkal dükkânına benzemektedirler. Tahta parçalarından yapılmış derme çatma kepenkleri her gün açılarak bu toplar temizlik ve güneşlenme için çıkarılmaktadır. Bu toplar Cennetmekân II. Mahmut döneminde Osmanlı Ordusu’nun kullandığı tunç madeninden yapılma süslü sahra toplarının aynısıdır. Bu meydanın adının Tophane olması kesinlikle burada askerî topların üretildiği anlaşılmasın. Tophane isimi bu tarzda eski top bataryalarının bulundurulmasından kaynaklanmaktadır. Bu toplar eğer ki bir gün yağlanmayıp silinmeseler tunç madeninden yapılmış olmaları nedeniyle o rutubetli mahzenlerde her tarafları yemyeşil küf hâline gelmektedir. Toplamı yarım bölük olan ve yaşları ileri askerlerden müteşekkil yelken bezi örtüsü giyinmiş askerler, dışı dağ elması gibi güzel olan bu topları bahsettiğim o bakımsız mahzenlere sokmaktaydılar. Bu ana şahit olduğum vakit ezani saat ile saat on bire yaklaşmaktaydı.

      Meydanın bu bölümünden Şehinşahi Bankası yönüne doğru ilerleyip Genel Telgraf Müdürlüğü’ne bitişik kapıyı kullanarak meydandan dışarı çıktım. Buradan Sebze Meydanı’na geçerek Osmanlı Tüccar Vekili olan Pekmezyan’ın buradaki mağazasına gittim. Buraya geldiğimde tabıl, kös, nefir ve nakkare çalgılarından oluşan bir müzik sesi etrafa yayılmıştı. Her ağızdan bir ses çıkarcasına meydana gelen karışık bir gürültüden ibaret olan bu çalgı sesleri teneke ile tavşan ürküten köylülerin yaptıkları gürültüye benzer mahiyette gelişigüzel bağrışmalar şeklindeydi. Bu gürültünün ne olduğunu sorduğumda “Bu bir İlk Çağ bandosudur. Eski Fars hükümdarlarını anmak amacıyla Şah Kapısı’nda çalınmaktadır.” şeklinde karşılık verdiler. Bu durum İran hükûmetinin geleceğe yönelik adımlar atmaktansa yönünü geçmişe çevirerek her türlü gelişmeye sırt çevirdiğini gösteren bir emareydi. Bunun gibi eskiye bağımlı kalmanın verdiği kötü bir his üzerine Müslümanlık adına üzüntü duyarak acı bir duyguya kapıldım.

      Конец ознакомительного фрагмента.

      Текст предоставлен ООО «Литрес».

      Прочитайте эту книгу целиком, купив полную легальную версию на Литрес.

      Безопасно оплатить книгу можно банковской картой Visa, MasterCard, Maestro, со счета мобильного телефона, с платежного терминала, в салоне МТС или Связной, через PayPal, WebMoney, Яндекс.Деньги, QIWI Кошелек, бонусными картами или другим удобным Вам способом.

      1

      Saltanatın Mimarı Gazi Sultan Osman Han hazretlerinin Bursa’yı fethinden, Cennetmekân Fatih Sultan Mehmed Han’ın İstanbul’u kuşatmasına kadar Doğu Roma İmparatorluğu tahtında oturan kayserleri, Trabzon Rum İmparatorluğu, Karakoyunlulardan Uzun Hasan, Karamanoğulları ve bunlar gibi türediler, Bulgar, Sırp, Ulah, Rus ve Nemse kralları, Varna’da Kosova, sırasıyla ortadan kaldırılan Avrupa güçlerini geneli, diğer yandan Ramazanoğulları, Dulkadiroğulları, Mısırda kurulan Çerkes Devleti, İran’da kaftan giyine Safevilerden Şah İsmail, Şah Tahmasab ve halefleri, zorbalardan Nadir Şah, Yemende korku ile yöneten Mutahhiroğulları, Tunus ve Cezayir topraklarında zulüm yapan İspanya vahşileri, bir dönemin İngiltere’si sayılan Venedikliler, Mora Yarımadası’nı işgal eden İtalyanlar, Kanuni devrinde var olan Macaristan Bohemya ve Hersek Kralları, Fransa Kralı

Скачать книгу