Pis Adam. Пер Валё

Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Pis Adam - Пер Валё страница 7

Автор:
Жанр:
Серия:
Издательство:
Pis Adam - Пер Валё Martin Beck

Скачать книгу

incelemeye gitmek de cabası. En kötüsü de, kendisi aynen böyle hissediyordu. Kendi duygusal serinkanlılığı haricinde hiçbir şeyin onu hayrete uğratmasına izin vermiyordu.

      Saat artık sabaha karşı üçü on geçiyordu ve Martin Beck yatağın yanında çömelmiş, soğuk ve alıcı gözüyle cesedi inceliyordu.

      “Evet, Nyman bu,” dedi.

      “Yani, sanırım.”

      Rönn masadakileri dürterek ayakta durdu. Aynı anda da esneyip elini ağzına götürürken suçluluk duyuyordu. Martin Beck ona baktı.

      “Genel durum hazır mı?”

      “Evet,” dedi Rönn.

      Cimri eliyle aldığı minicik notların bulunduğu küçük not defterini çıkardı. Gözlüğünü takıp tekdüze bir sesle sıraladı.

      “Asistan hemşire, saat ikiyi on geçe bu kapıları açmış.

      Sıra dışı bir şey duymamış, görmemiş. Hastaların rutin kontrolünü yapıyormuş. Nyman o sırada ölüymüş. Saat iki on birde polisi aramış. Devriye memurları iki on ikide alarmı almış. Odenplan’dan buraya üç dört dakika içinde varmışlar. Saat iki on yedide olayı Kriminal Şube’ye bildirmişler. Ben buraya iki yirmi ikide geldim. Seni iki yirmi dokuzda aradım. Sen de buraya üçe on altı kala geldin.”

      Rönn kol saatine baktı.

      “Şimdi saat üçe sekiz var. Ben buraya vardığımda en fazla bir saattir ölüymüş.”

      “Doktor öyle mi dedi?”

      “Hayır, bu benim çıkarımım. Cesedin sıcaklığından, pıhtılaşmadan…”

      Durdu, sanki kendi gözlemlerini aktarmak fazla ileri gitmekti.

      Martin Beck sağ elinin baş ve işaret parmağıyla burun kemerini ovuşturdu.

      “Demek her şey çok hızlı oldu,” dedi.

      Rönn cevap vermedi. Başka bir şey düşünüyor gibiydi.

      “Yani,” dedi bir süre sonra, “neden seni benim aradığımı anlarsın. Şeyden değil…”

      Durdu, dikkati dağınıktı.

      “Neyden değil?”

      “Nyman başkomiser olduğundan değil, şundan… yani, şundan dolayı.”

      Rönn cesedi işaret etti.

      “Katledilmiş resmen.”

      Bir saniye durdu, sonra yeni bir çıkarıma vardı.

      “Yani bunu her kim yaptıysa deli gibi gözü dönmüş olmalı.”

      Martin Beck başıyla onayladı.

      “Evet,” dedi. “Öyle görünüyor.”

      7

      Martin Beck’in içinde bir huzursuzluk vardı. Belirsiz bir histi ve tam olarak isimlendirmesi mümkün değildi, hani kitap okurken uyuyakalmanızı ve sayfa çevirmeden okumaya devam etmenizi sağlayan, o sinsi yorgunluk gibiydi.

      Aklını toplamak ve bu kaypak gerginliği üstünden atabilmek için çaba göstermek zorundaydı.

      Bu sinsi hisle yakından bağlantılı, kurtulamadığı başka bir duygu daha vardı.

      Bir tehlike duygusu.

      Bir şey olmak üzere duygusu. Her ne pahasına olursa olsun, savuşturulması gereken bir şey. Ama ne olduğunu bilmiyordu, hele nasıl olacağını hiç.

      Martin Beck daha önce de benzer duygular hissetmişti. İş arkadaşları bu durumlarda kahkahalarla güler, onu rahatsız edenin sezgisi olduğunu söylerlerdi.

      Polis işi gerçekçiliğe, rutine, inat ve sisteme dayalıydı. Doğru, birçok zor vaka tesadüfen çözülebiliyordu ama aynı zamanda tesadüf; şans ya da kazayla karıştırılmaması gereken, esnek bir kavramdı. Bir suç soruşturmasında tesadüfler ağını mümkün olduğunca sık örmek çok önemliydi. Tecrübe ve işin kendisi bundan daha büyük rol oynardı. İyi bir hafıza ve sıradan sağduyu, parlak zekâdan daha değerli özelliklerdi.

      Sezginin, pratik polis işinde yeri yoktu.

      Nasıl astroloji ve frenoloji bilimden sayılmıyorsa sezgi de bir özellik bile sayılmazdı.

      Yine de oradaydı, Martin Beck ne kadar kabul etmek istemese de oradaydı ve hatta, bazen onu doğru yola saptırdığı olmuştu.

      Ancak bu huzursuz ruh hali daha basit, daha elle tutulur ve daha anlık şeylere bağlı olabilirdi.

      Rönn’e mesela.

      Martin Beck birlikte çalıştığı insanlardan çok şey beklerdi. Bunun en çok ceremesini çeken Lennart Kollberg’di, yıllar yılı sağ kolu olmuştu. Önce Stockholm’de komiserken, sonra Västberga’da Ulusal Kriminal Şube’de. Kollberg oldum olası onu müthiş tamamlamıştı, en iyi tespitleri yapan, hep en doğru kanca soruları soran ve en düzgün imalarda bulunan kişiydi.

      Fakat Kollberg elinin altında değildi. Evde uyuyordu muhtemelen ve onu uyandırmak için hiçbir sebep yoktu. Kurallara aykırı, ayrıca Rönn’e de büyük hakaret olurdu.

      Martin Beck, Rönn’ün bir şey yapmasını ya da en azından içindeki bu tehlike sesini sezdiğini anlatan bir şey söylemesini bekledi. Martin Beck’in kenara iteceği ya da peşinden koşacağı bir şey söylemesini ya da bir öngörüde bulunmasını ummuştu.

      Fakat Rönn hiçbir şey demedi.

      Onun yerine sakince ve becerikli bir şekilde işini yaptı. Soruşturma şu anlık onundu ve mantıklı bir şekilde ondan beklenebilecek her şeyi yerine getiriyordu.

      Pencerenin dışındaki alan, ip ve tahta kirişlerle çevrilmişti, ekip otoları yanaşmış, tepe ışıklarını yakmıştı. Spot ışıklarıyla bölge taranıyordu ve polislerin fenerinden çıkan beyaz ışık parçaları zeminde, yaklaşan yabancıların düzensiz saldırısından korkmuş kum yengeçleri gibi kaçışıyordu.

      Rönn komodinin üstündeki ve içindeki her şeyi elden geçirmiş, sıradan kişisel eşya ve sağlıklı insanların ağır hasta olduğundan şüphe edilen sıradan insanlara yazdığı türden duyarsızlıkla dolu, birkaç ıvır zıvır mektup haricinde bir şey bulmamıştı. Beşinci Bölge’den personel de bitişikteki odaları ve koğuşları herhangi bir şey bulmadan gezmişti.

      Martin Beck özel bir şey öğrenmek istiyorsa sormak zorundaydı ve dahası, sorularını net ve yanlış anlaşılmayacak cümlelerle ifade etmek zorundaydı.

      İşin doğrusu, birlikte kötü çalıştıklarıydı. İkisi de bunu yıllar önce keşfetmişti ve bu yüzden genelde birbirlerini sırf destek olarak kullanacakları durumlardan kaçınmışlardı.

      Martin Beck’in Rönn’le

Скачать книгу