Mutluluk Doktoru. Dr. Ecz. Metin Uyar
Чтение книги онлайн.
Читать онлайн книгу Mutluluk Doktoru - Dr. Ecz. Metin Uyar страница 15
Yine yakın zamanda Japonya’da bazı şirketler verimsizliğin önüne geçmek üzere şirket içinde uyku odalarını hizmete sundular. Elektronik aletleri içeri alamadığınız odalarda uykuya yardımcı olan çaylar ikram ediliyor. Dünya ortalamasından yaklaşık 45 dakika daha az uyuyan Japonya’da sağlık bakanlığı da işyerinde uyku uygulamasını destekliyor. Yani özetle, biliyoruz ki çok daha fazla sayıda insan, bir damla uyku için her gece koyun sayıyor. Belki Türkiye’de de toplu uyku dersleri ya da ofislerde uyku seansları başlar, ne dersiniz?
• Karanlık ve sessiz bir ortamda olduğunuzdan emin olun.
• Sessizlik yerine sizi gevşetip daha rahat uyumanızı sağlayacak bir ses ya da müzik tercih ediyor olabilir misiniz? Deniz sesi, rüzgar sesi, balina sesleri ya da white noise diye adlandırılan ses eşliğinde uyumayı tercih edenler var. Siz de bu sayılanlar gibi farklı seslerin uykuya dalmanızı nasıl etkilediğine bakabilirsiniz.
• Yattığınız yatak, başınızı koyduğunuz yastıklar yeterince rahat mı?
• Yeni yıkanmış mis gibi kokan çarşaf ve nevresimlerle, boynunuzun ve başınızın rahat edeceği yeni bir yastık uykuya dalmanızı kolaylaşabilir mi?
• Kafanıza bir şey takıyor olabilir misiniz? Yarım kalan işleri, yarın yapacağınız yemeği, sevgiliniz/eşinizin söylediği bir cümleyi dert edip düşünmediğinizden emin olun. Tıpkı bilgisayarlarımızda “Yeni pencerede aç” sekmesine tıklayıp yaptığımız gibi, eğer kafamızdaki ‘ikinci bir pencere’de farklı bir konuyu açık bıraktıysak, uyumak için o pencereyi kapatmamızın tam zamanı.
• Yatmadan kısa zaman önce ağır bir akşam yemeğinden kalktıysanız, örneğin fazla yağlı, baharatlı/acı gıdalar tükettiyseniz veya alkolü biraz fazla kaçırdıysanız bunlar da uykunuzun önündeki engellerden olabilir.
• Bedeniniz rahat bir pozisyonda mı? Yalnız uyumuyorsanız, yanınızda yatan/uyuyan kişinin fiziksel pozisyonu sizi rahatsız ediyor olabilir mi?
• Ilık/sıcak bir banyo yaptıktan sonra uyumayı deneyebilirsiniz.
• Nöro Sağlık Beyin Eğitimi ve Araştırmaları Merkezi Kurucusu Uzm. Dr. Kerem Dündar’ın yorumu şöyle: “Çok televizyon izlemek, çok fazla sigara veya kahve içmek, gece şekerli gıdalar veya meyve tüketmek, sosyal medyaya bağımlı yaşamak, akşama taşınmış bir problemin veya çözülememiş bir stres unsurunun varlığı, ekonomik kaygılar ve ilişki problemleri gibi uyarıcılar kişinin uykuya geçmesini engelliyor. Uyku problemini çözebilmek için bu tarz uyaranların azaltılması gerekiyor. Daha az kahve veya sigara içmek, stres yaratan düşüncenin zihinden uzaklaştırılması için ılık bir duş almak gibi…”
• Yeditepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Fitoterapi ve Farmakognozi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Erdem Yeşilada’nın önerilerine de göz atalım: “Hafif uyuma problemlerinde yüzde 100 derişimli, kaliteli bir lavanta yağını yastığa iki-üç damla damlatmak ve onu koklayarak uyumak işe yarıyor. Daha ağır uyku problemlerinde pasiflora bitkisinin çayı veya şurubu kullanılabilir. Pasiflora çay şeklinde kullanılacaksa yatmadan bir saat önce içilmeli. Daha da ciddi uyku problemlerinde ise valerian (kedi otu) kökü preparatı kullanılması faydalı olabiliyor. Yalnız valerianın bağırsakta açılan formunun tercih edilmesi gerekiyor, aksi durumda etkili bileşeni mide asidiyle etkisiz hale geliyor. Bunun sabah, öğle, akşam ve gece yatmadan olmak üzere günde dört defa alınması ve en az bir ay kullanılması gerekiyor. Bir aydan sonra da zamanla azaltılmalı. Uykusuzluk sorunu çekenlere akşamları yatmadan melisa çayı içmelerini de tavsiye ediyorum. Uykuya yardımcı, sindirimi kolaylaştırıcı ve her gün maruz kaldığımız radyasyonun etkilerini temizleyici özelliği bulunduğundan süper üçlü etkisi var.”36
Bağırsağını Mutlu Et
Son yıllarda bağırsak sağlığı tıp dünyasının gündeminde baş sıralara yerleşti. Artık bağırsaklar ‘ikinci beyin’ olarak görülüyor ve bağırsak sağlığının önemi her geçen gün daha fazla vurgulanıyor. Bu sayede, düzenli bir sindirim sisteminin yanı sıra bağırsak florasının bağışıklık sistemimizden ruhsal durumumuza kadar çok önemli etkileri olduğunu öğrendik. Peki bunun mutlulukla ne ilgisi var? Şöyle ki, mutluluk hormonları diye bilinen dopamin ve serotonin gibi nörokimyasalların büyük çoğunluğu bağırsaklarda üretiliyor.37
Yani bağırsak mikrobiyotasının, bağırsaklarımızda yaşayan mikroorganizmaların, yararlı ve zararlı bakterilerin hayatımız üzerindeki etkileri daha düşük obezite oranı, daha güçlü bağışıklık sistemi ya da daha az sindirim problemiyle sınırlı değil, mutluluğumuzla da ilgili.38
Beslenmemizde yaptığımız değişikliklerin sağlayacağı katkıyla ruh halimizi değiştirmemizin mümkün olduğunu söyleyen çok sayıda uzman bizim yanımızda madem, o halde neler yapabiliriz konusuna bakalım.
Son dönemde günlük hayatta sık sık duyduğumuz ve kolayca karıştırılabilen iki kelime var: Probiyotik ve prebiyotik. Osman Müftüoğlu da 28 Temmuz 2016’da Hürriyet gazetesindeki köşesinde yazdığı yazıda, karıştırılan bu iki kelimeyi ele aldı: “Probiyotikler bağırsaklarımızda yaşayan ve bizimle birlikte ortak bir biyolojik hayat süren canlılar. Pek çok alanda bize hizmet eden faydalı bakteriler. Bağırsaklarımızda yüz trilyona yakın probiyotik bakteri var. (…) Yiyecek içeceklerimizin içindeki toksik ve zararlı bileşikleri önce onlar temizliyor. Alerjen unsurları bizden önce onlar parçalayıp yok ediyor. Kanserojen faktörleri de bizden önce tanıyıp zararsız hale getirenler onlar. Bağışıklığımıza destek olan, şekerimizi, kolesterolümüzü, kilomuzu ayarlamada bile önemli işlevler üstlenen, vitamin üreten, hazmı kolaylaştırıp güçlendiren ve daha pek çok alanda sağlığımıza neredeyse karşılıksız ama son derece önemli hizmeti aralıksız veren de yine sadık ve faydalı bu bakteriler. Bu bakterileri dışarıdan daha fazla kazanmak, bağırsaklarımızda onlara daha fazla alan açmak, sayılarını mümkün olduğu kadar çoğaltmak çok önemli bir koruyucu sağlık unsuru… Prebiyotik gıdalar, probiyotik bakterilerin hoşlandığı, zevkle yiyip içtiği, bağırsaklarımızın dost ve arkadaş bildiği besinler. Bağırsak fonksiyonlarını düzenlemede, hazmı iyileştirme ve gıdalardan azami faydayı temin etmede de çok etkililer…”39
Bu noktada işe beslenmemizden başlamak en mantıklısı… Ama önce The Healthy Gut Handbook kitabının yazarı olan Justine Pattison’ın bir uyarısının da altını çizelim: Sindirim problemleri yaşamamak adına beslenmenizde yavaş ve küçük değişiklikler yaparak başlayın ve sonrasında bağırsak aktivitenizi gözlemlemeyi unutmayın.40
• Ev yoğurdu, ev turşusu ve peynir, kefir, ayran gibi probiyotik zengini gıdalara sofralarımızda daha sık yer verebiliriz.
35
https://www.independent.co.uk/life-style/health-and-families/napercise-naps-sleep-exercise-classes-david-lloyd-gyms-45-minutes-a7707246.html
36
Uykusuzluğa Teslim Olmayın!, Metin Uyar,
37
https://www.nytimes.com/2015/06/28/magazine/can-the-bacteria-in-your-gut-explain-your-mood.html
38
https://www.theguardian.com/lifeandstyle/2018/jan/29/magical-microbes-how-to-feed-your-gut
39
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/osman-muftuoglu/probiyotik-mi-prebiyotik-mi-onemli-40174019
40
https://www.theguardian.com/lifeandstyle/2018/jan/29/magical-microbes-how-to-feed-your-gut