Eşber. Abdülhak Hamit Tarhan

Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Eşber - Abdülhak Hamit Tarhan страница 7

Жанр:
Серия:
Издательство:
Eşber - Abdülhak Hamit Tarhan

Скачать книгу

      Ben!..

      Sumru

      (zehr-hand ile)

      Acaib!..

      Rokzan

      Mudhik, bu ne sahne-î garâib!..

      Ancak bu benim için tenezzül…

      (Sumru kahkaha eder.)

      Zâid hele hande-i tehezzül;

      Hem belki eder bükâyı intâc!..

      Sumru

      Pençemde benim başımdaki tâc.

      Cemşîd kızı mukayyedimdir;

      Âzâd edecek benim yedimdir.

      Uçmuş, gitmiş hümây-ı ikbâl;

      Düşmüş bu hadıyd-ı hâke şehbâl.

      Şimdi ne baban, ne kardeşin var;

      Değmez bu müfâhirâne atvâr!..

      Eyler mi o Şeh, bulup da nevbet,

      Hiç ben var iken sana mahabbet?..

      Zerdüştüne pençezen Berahmam,

      Keyfimce eder bu kârı itmâm!..

      Rokzan

      Meyl etmesini asir mi sandın?..

      Gerçek beni sen esir mi sandın?..

      Gel olma emîn esâretimden!..

      Zâhir mi değil cesâretimden?..

      Hiç görmez misin ya gözlerimde?..

      Îmâ dahi yok mu sözlerimde?..

      Senden daha anlı, şanlıyım ben!..

      İskender’e de nişanlıyım ben!..

      Sumru

      Sen mi?..

      Rokzan

      Neden ettiniz ya lerze?..

      Sumru

      Zîrâ o kadar soğuk bu herze!..

      Rokzan

      Çıkmakdı meram taht-ı Rûm’a,

      Nezdinde sebeb bu serfürûma!..

      Emretse, esiri, ol perîzâd.

      Eyler seni bir kılıçla âzâd.

      Olsan da, ya olmasan da kaail,

      Rokzan olacak o şâha nail.

      Etsen de, ya etmesen de gavgaa,

      Kaysar seni istemez!..

      Sumru

                                                                                      Dirîğâ!..

      Bîçâre kadın tecennün etmiş!..

      (gülerek)

      Cinnette ise tefennün etmiş!..

      Sûzân-ı hased o kalb-i hâsid,

      Ondan geliyor bu aşk-ı fâsid.

      (güldükten sonra)

      Ancak yine ihtiyat lâzım;

      Bizzât olalım huzura âzim.

PERDE

      İKİNCİ PERDE

      Lâhur civarında İskender’in karargâhında çadırı

BİRİNCİ MECLİS İSKENDER, SUMRU

      İskender

      Dâim değil eski müjdeberler;

      Gaayet kötü aldığım haberler.

      Duydum ki birâderin de gûyâ

      Harbe oluyor imiş müheyyâ.

      Sumru

      İkbâlini eylemişler ihbâr.

      Zâhir ki onun nasîbi idbâr;

      Nusrat da senin mukadderindir.

      İskender

      Lâkin acırım birâderindir.

      Te’yîd-i devâm-ı sulha mahzâ

      Sensin edecek o merdi irzâ.

      İhtâr ediver, kanâat etsin;

      Ceng etmiyelim, itaat etsin.

      Nâ-hak yere, söyle, akmasın kan.

      Mahcûb oturur gazabla kalkan.

      Hiç ibreti yok mu şöhretimden?..

      Gaafil mi o yoksa kudretimden.

      Sumru

      Karşı duracaksa, bence, haklı.

      İskender

      Yok farz olunur o halde aklı.

      (gülerek)

      Karşı duracak; fakat kazanmaz!..

      Serkeş gezen ölmeden uzanmaz.

      Sumru

      Tâcı düşecek, ne yapsın Eşber?..

      Nefsi küçük; amma hakkı ekber.

      Her âcizi her kavi vurur mu?..

      Vursun diyelim; zebun durur mu?..

      Sen mülküne gir o nâtüvânın,

      Emlâkini al da bî-nevânın,

      Hem sonra itâat emret, a’lâ!..

      (güler)

      Galibsin onun için mi?..

      İskender

                                     Aslâ.

      Maksûdum izâle-i haleldir.

      Sumru

      (handan)

      Tevhîd-i revâbıt-î mileldir!..

      İskender

      Sence emelim değil ya pinhân:

      Pek çok geliyor cihâna şafrân.

      Sumru

      Eşber, o yegâne-î zamandır;

      Kardeş diye söylemem, yamandır…

      İskender

      Nezdimde fazâili müsellem

Скачать книгу