İrade Terbiyesi II Zihinsel Çalışma ve İrade. Jules Payot

Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу İrade Terbiyesi II Zihinsel Çalışma ve İrade - Jules Payot страница 12

Автор:
Жанр:
Серия:
Издательство:
İrade Terbiyesi II Zihinsel Çalışma ve İrade - Jules Payot

Скачать книгу

Bu tür bibliyografik bir çalışmanın her şeye rağmen gerekli olduğunu söyleyen tez başkanımı konuyla ilgili bilgilendirdim. Zaman kaybından ürkmüş olan ve Almancaya pek aşina olmayan ben, üzerinde çalıştığım konudan vazgeçerek hiçbir bibliyografyanın gerekli olmadığı daha modern bir konuya geçiş yaptım.26

      Üniversiteler, adaylar pahasına tez değiştirir. Birkaç yıl içinde üniversite kütüphanelerimiz ülkenin zihinsel sermayesine hiçbir katkıda bulunmayan vasat üretimler dalgası ile boğulacaktır. Özgün olmayan bu derleme eserlerle yitirilen vakit, tarihsel olarak iyi aydınlatılmış değerli çalışmalar olan İngilizce, Almanca, İtalyanca birkaç eserin çevirisine ayrılmış bir zaman olsa daha iyi olur ve ortak çalışma fonu zenginleşirdi. Böyle bir çalışma, kötü düşünülmüş ve kötü yazılmış kişisel hiçbir çaba bulundurmayan bir tezden daha iyidir.

      Öncekiler

      Adli ve idari alanda daha önceden verilmiş örneklere abartılı bir biçimde değer yükleyen ve çaba göstermekten kaçınan bir tutum söz konusudur. Koyun ırkından olan insan, sıradan bir girişimde bulunmaktan duyduğu dehşetle incelediği konuyu sadece yer aldığı çerçevede ele alır. Zamanını önceden alınmış bir kararı aramakla harcamayı tercih eder. Bu karar ister dürtüsel ister bilinçsiz insanlar tarafından alınmış olsun, hiç fark etmez, düşünmeyi bir kenara koyar ve bize sadece ona ayak uydurmak kalır. Alp Dağları’nda rehberlik edecek kişi ilerlenecek yolu araştırır, düşünür ve karar verir; arkadan gelenlerse önden gidenin kardaki ayak izini itiraz etmeden takip ederler. Görevleri kar üzerinde iz bırakmaya dayanan rehberlerin işi yüksek rakımlarda sürekli bir dikkat gerektirdiğinden oldukça yorucudur. Diğerleriyse sadece fiziksel bir yorgunluk duyar ve beynin razı gelinmiş uyuşukluğuyla yükseltileri aşarlar.

      Farklı yönetimlerde tüm çalışmalar alınacak kararlarla sonuçlanır. Seçilene ve alınan karara karşı çıkmaktansa çoğunluğu teşkil eden güçsüz zihinler öncekilerin kazdığı yer altı çukurlarında saklanır ve yerlerinden çıkmaları da oldukça zordur. Felsefede, hatta dinde de birtakım sistemlere sığınırız ve o andan itibaren vekâleten düşünür, böylelikle de seçim yapma çabasından kurtulmuş oluruz. Her kim sistemi reddederse durgunluğun şahsi düşmanı hâline gelir; bu noktada da zahmet, sabır ve zaman gerektiren şeyi anlamaya koyulmak gerekecektir! İçimizdeki bu oyunbozan, karşımızda duranı sorgulamaya bizi zorlama niyetindedir. Duygularımızı ve gizli eğilimlerimizi pohpohlayan, bizi onaylayan hatalardan vazgeçeceğimizi mi sanıyor yoksa? Gerçekten aptalca!

      Kişisel çelişkilerinden yara alan kibirli insanlardan sonra en tehlikeli olanlar, inançlarının sakin güvenliği içinde rahatsız edilmekten öfke duyan, limana vardıklarını zanneden ama açık denizin kuvvetli esintilerine tekrardan meydan okumak zorunda kalan zayıf fanatiklerdir.

      Değeri olmayan bir gerçek, büyük bir şiddetle ortalığı kırıp geçirmeye tıp alanında da devam eder. Öğrenciler aceleyle ansiklopedik ve şişirme bir inceleme hazırlayarak araştırma yöntemlerine sırt çevirirler. Yoğun hafıza çabalarıyla yola devam ederler. Klinik Doktor Trousseau bilimsel kaynaklar çoğaldıkça zihnin daha tembel hâle dönüştüğünü kabul etmekteydi. Tembellik, kabul etmekten ve keyif almaktan memnuniyet duyan zihnin detaylandırmak ve üretmek konusundaki kaygısından kaynaklanır. Sıra dışı bir yeteneğe sahip olanlar kolay elde etme işine koyulurlar: Hiçbir şey üretmemeye alışırlar ve bir tür ruhsal durgunluğun içine düşerler. Bilgi açısından daha az zengin olan ve kendinden önce gelenler ise üretim üzerine aralıksız çalışmaktaydılar. Bir atletin kaslarını geliştirmesi gibi onlar da zihinsel güçlerini geliştirirlerdi. Bu şekilde verimlilik ve önem arz eden görüşler de çoğalırdı. İmkânları bol olan, karnı tok, şımarık ve asabi sizler ise sadece alıp yok etmeyi bilirsiniz. Tembel zihniniz ise şişmanlıktan boğulmak ve ölmek üzeredir.

      Bir hastane kliniğinde on iki on beş civarı hastanın başında koşuşturup duran öğrencileri izlemek, dikkat dağınıklığının saçmalığını anlamak için yeterli olacaktır. Sözde çalışma alışkanlığı yıkıcı sonuçlara sahiptir. 1914 yılında, zihinleri önceden tasarlanmış fikirlerle doldurulan cerrahlarımız gerekli teçhizata sahip değillerdi:27 Sterilizasyon araçları yetersizdi ve baş ya da baş çevresinde aseptik bir operasyon yapılamamaktaydı. Pasteurcü fikirler, ön yargıları bariz bir şekilde ortadan kaldıramamıştı. Gençlerimizden kaçı bu gerçekleri fark edememelerinin karşılığını hayatıyla ödemiştir!

      Aynı şekilde çok sayıda subayımız Rus-Japon savaşı ve Transvaal savaşının sonuçlarını görmezden gelerek modası geçmiş bir düşünceyle taarruza geçmişti.28

      Gözden Geçirmemiz Gereken Yöntemler

      Savaştan sonra, yöntemlerimizde devrim yapmak ve temelde sahip olduklarımız konusunda zihni yetiştirmek zorunda kalacağız. Yeni yetme çocuklara özgürlük duygusunu aşılamak için otorite fanatiği düzenbazlar tarafından türetilmiş ve 1. Napolyon tarafından vahimleştirilmiş bir eğitim sistemine sahibiz. Çocuğun ruhunda kendiliğinden çiçek açmasını beklemek yerine ona dışarıdan fikirler kabul ettirmeye devam ederiz.

      Programların aşırılığı yüzünden saygı ve zaman isteyen bu çiçek açmayı çocuğun kişiliğinde imkânsız kılarız. Bağımsız enerjiyi ortaya çıkarmak için zamanımız yoktur. Gerçekte özgürlüğe de inanmayız ve onu, taklidi olan anarşiyle karıştırırız. Kapsamlı her zekâ eğitimi bizi ebedî akıl yasalarının mevcudiyetine götürür. Anarşistler, şeylerin yerine büyük kelimeler koyan ve toplumsal mucizeye inanan batıl söz sanatçılarıdır: Bakışlarını insan doğasının hazin gerçeklerine indirmeyi reddederler. Kendilerini samimiyetle incelemeye ve günlük davranışlarını tarafsız bir şekilde sorgulamaya razı olurlarsa mükemmel bir toplumun hepimiz gibi kusurlu insanlarla mümkün olmadığını göreceklerdir. Çünkü birçok insan Bolşevikler örneğinde olduğu gibi ilkel hayvan seviyesinde kalmıştır. Gözlerimizi gerçekleştirilemez bir ideale sabitlemek yerine gerçekleştirilebilir olandan yana çevirmeyi bilmek ve sözde zekâ üretiminden farklı olan zihinsel eğitimi değiştirmek gerekir. Gerçekte birçok öğrencimiz olağanüstü bir söz söyleme yeteneğine sahip olmasına rağmen bizler gerçek zekânın bir taklidini üretiriz. Bu taklitler günde defalarca kostüm değiştiren süslüler gibi çok az bir fikir kalabalığını giydirmek için sayısız değişik kıyafete sahiptir. Üstelik fikir yani parıltılı söz sanatı, kumaşların üzerinde dikildiği bir manken gibidir. Sadece izin verdiği dokunuşlar tarafından değerli hâle gelir. Fransa’nın çoğu ise iyi konuştukları zaman değer kazanmış olduklarına inanan insanlardan oluşur.

      Gerçek Bir Zekâ, Hakikati Olduğu Gibi Görmektir

      Sözlü yetenek zekânın sadece bir taklididir. Gerçek zekâ ise hakikati net bir şekilde anlamaya ve ondaki saf altını bulmaya izin veren bir mihenk taşıdır. Zekânın teşkil ettiği şey hususunda sıklıkla yanılırız. Örneğin XIV. Louis’nin sözcüsü Saint-Simon,29 kralın büyüme ve güç arzusunun yalnızca vasat bir zihin tarafından desteklendiğini söyler ve yine de kendini yetiştirebilen bir zihin olduğunu ekler. Bu kendini yetiştirme yani tecrübelerden yararlanabilme kapasitesi tam olarak gerçek zekânın tanımıdır. Saint-Simon’un kral hakkında çizdiği portrenin geri kalanı söylediklerimizi doğrular çünkü ona makul bir zihin ve birçok incelik yani tam bir hakikat duyusu atfeder.

Скачать книгу


<p>26</p>

Quid apud Millium Spencerumque de exteris rebus disserentes sit reprehendendum. Aureliani, ex typis Michau.

<p>27</p>

Dr. Jean Fiolle, Les auto-chirurgies Revue de Paris, 1 Kasım 1917.

<p>28</p>

General Fonville, L’enseignement de l’école supérieure de guerre, Paris, 1 Haziran 1916.

<p>29</p>

Saint Simon, Grands Ecrivains.