İrade Terbiyesi II Zihinsel Çalışma ve İrade. Jules Payot

Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу İrade Terbiyesi II Zihinsel Çalışma ve İrade - Jules Payot страница 9

Автор:
Жанр:
Серия:
Издательство:
İrade Terbiyesi II Zihinsel Çalışma ve İrade - Jules Payot

Скачать книгу

öğrencilerimizin sağlam bir inanca, daha da önemlisi gösterilen çabanın hiçbir görevden daha önemsiz olmadığı ve hiçbir çabanın boşa gitmeyeceği kesinliğine sahip olmaları gerekir.

      Çocukların büyük şairler ve yazarlar gibi yazmayı başardıklarını daha önce anlatmıştım.16 Bazı köylülerin ifade yeteneklerini ve tatlı özgünlüklerini kıskandığımız olmuştur. Başarılı bir görsel gözlem yeteneğine sahip işçiler tanırım. Üstünlük sadece zeki çocuklara bahşedilen yeteneklerden oluşur. Her zeki çocuğun çantasında mareşallik asası vardır yani gerekli enerji ve yönteme sahip olduğu takdirde tercih edeceği her konuda ön sıralara ulaşabilir. Başarılı ve mutlu bir hayat, uzmanı olduğumuz alanda yetkin olmaktan geçer ve eğer her gün çalışmak için gerekli sabrımız, cesaretimiz varsa ister istemez o noktaya ulaşırız. Hatıralar’da17 Sokrates’in büyüleyici bir gözlemi vardır. Bir Atinalı, Olympos’a yapmak zorunda olduğu yolculuktan hoşnut değildir. Eh fakat yol sizi neden korkutuyor? Neredeyse tüm gününüzü evinizde gezinmekle harcamıyor musunuz? Buradan yola koyularak aynı şekilde gezinecek, yemek için duracak, tekrar yürüyecek, akşam yemeği yiyecek ve daha sonra dinleneceksiniz. Beş altı günde yaptığınız gezintileri bir araya getirerek Atina’dan Olympos’a kolayca gidebileceğinizi görmüyor musunuz? Sokrates, zaman kaybetmemesi ve daha kısa mesafe yapması için ona derhâl yola koyulmasını önerir.

      Öyle geliyor ki, Mont-Blanc’ın yüksekliği karşısında bir adım hiçbir şeydir, yine de her adıma yeni bir adım daha eklenerek dağın zirvesine ulaşılır.

      Benzer şekilde bilimin zirvelerine ulaşmak için her gün, her saat işini yapabildiğin en iyi şekilde yapmaktan başka bir çare yoktur. Olympos’a ulaşmak için de tek araç budur ve büyük kâşifler Tibet’in ya da Kuzey Kutbu’nun soğuklarına ve Afrika’nın tehlikelerine, sıcağına günden güne meydan okudukları için büyüklerdir.

      Tanınmış Kişiler de Senin Gibiydi

      Tükenmişlik anlarında her öğrenci, az sayıdaki dâhiler hariç, ünlü insanların kendileri ve benim gibi insanlar olduğunu hatırlasın. Onlar da bizim gibi zihinsel aktivitelerin bağı altında sıkışmışlardı ancak çalışmanın verimliliğine ve sebat edildiğinde ortaya çıkacak olağanüstü sonuçlara sarsılmaz bir inançları vardı. Dehanın yalnızca çabayla sebat etme becerisi olduğunu düşünmüşlerdi. İnsan gerçekten isterse yapmak istediğini er ya da geç başarır.

      Türlerin Kökeni hakkındaki yapıtıyla zekânın her alanında bitmek bilmeyen bir devrim gerçekleştiren Darwin’in, ortalama bir hafızası ve değişken bir sağlığı vardı. Spinoza veremliydi ve kırk beş yaşında öldü. Pascal ağrılı bir hastalıktan muzdaripti ve genç yaşta vefat etti. Montaigne hafızasının gerçekte oldukça kusurlu18 olduğundan sıklıkla şikâyet ederdi, “acemi ve geriden gelen” bir zihni vardı. Herbert Spencer hastalanmadan en fazla bir saat çalışabilirdi. Fakat güçlerini bilgece yönetmeyi başararak bu muhteşem insanlar muhteşem birer eser inşa ettiler. Ortalama bir kabiliyete sahip ancak sebatkâr enerjileriyle üst sıralarda yer alan dâhilerin isimleriyle tüm sayfayı doldurabiliriz.

      Bunun nedeni zekâ düzeninin de doğadaki gibi olmasıdır: Şiddetli eylemler, depremler, volkanlar, seller vb. olaylar sadece geçici etkiler yaratır çünkü zaman harcanmadan harika bir şey inşa edilemez.

      Aynı şekilde geçici çalışma hevesleri ortaya hiçbir eser çıkaramaz. Ama basit bir su damlası ve zaman sayesinde tabiat, Alpler’i oluşturdu; Mont Blanc’ın sıradağlarından vadilere doldurduğu milyarlarca metreküp kayayı yerinden kaldırdı; her bir kum tanesiyle Camargue’ı inşa ederken deniz suyunu Valence’tan Saintes-Maries’ye kadar çekti.

      Zihnin eserlerinde de aynı durum söz konusudur. Eğer ülkelerinin gururu olmuş insanların çocukluğunu incelerseniz öğrenciyken her zaman sınıflarının ya da dönemlerinin birincileri olmadıklarını bazen de sonuncu olduklarını görürsünüz. Çoğu, öğretmenleri tarafından kötü tanınır ama Descartes’ın Düşünceler’ini okuyan Malebranche gibi sarsıntı yaşadıkları günden itibaren çalışmak için içlerinde bir tutku uyanır; tüm kalpleri ve tüm enerjileriyle kendilerini çalışmaya verirler. Beynin sağlıklı gençliği tarafından on yıl boyunca yürütülen sessiz, yalnız ama azimli çalışmasının ne kadar verimli olduğuna kader, genellikle on sekiz yaşından otuz yaşına kadar karar verir! Tüm hayatın sadece bir ilerleme olacağı verimli keşifleri bu yıllarda yaparız. Bu süre zarfında sınavlar gibi görüntüden ibaret yarışlarda, çaba göstermeden sizi geride bırakan arkadaşlar güçlerini israf etmekteydi. Sizin ilk eseriniz ise bir toprak yükselmesinin ortaya çıkardığı adalar gibi deniz seviyesinin altında, birkaç kulaç ötede sessizlikten ve karanlıktan aniden belirmekteydi.

      Büyük insanların hepsi yavaşça ve sakince kendini geliştirir. Sabırla ilerlerler. Tırmanma tecrübesine sahip dağcılar bilirler ki sıkıntıya gelemeyen turistler, kısa zamanda tükenmiş ve nefes nefese kalmış bir şekilde pes eder. Dağcılar ise lotta adımı diye adlandırdıkları yavaş ama düzenli adımlarla yol alırlar yani bir yatakla hantalca yüklenmiş kötü bir arabanın gerektirdiği adımlarla; yavaşça, durmadan, yöntemsel bir şekilde ilerlerler… Üstün zekâların hepsi “lotta adımı” duygusuna sahiptiler. Newton der ki, “Eğer birkaç keşif yaptıysam bu, zihnimi meşgul eden konuyu kesintisiz düşünmemden, onu tüm yönleriyle tasarlamamdan kaynaklanır… Eğer araştırmalarım birkaç faydalı sonuç ortaya çıkardıysa nedeni yalnızca çalışmak ve ‘sabırlı düşünce’dir.” “Bir tür ön bilgi aracılığıyla, çaba gösterilmeden yapılan dâhiyane keşiflerin var olup olmadığını bilmiyorum. Ama böylesi bir durum Pasteur için kesinlikle söz konusu olmadı ve eğer bir kâşif olduysa bu, öncelikle onun sessiz ve inatçı oluşundandır.”19

      Dürüst Muhasebeci

      Büyük insanların kesintisiz çabanın verimliliğine duydukları güven, kendilerindeki Dürüst Muhasebeci’nin varlığını sezgisel olarak bilmelerine dayanır. Onlar düşüncelerimizi, duygularımızı, çabalarımızı gören ve büyük bir titizlikle kaydeden bu muhasebeciye itimat ederler.

      Bu muhasebeci çalışmaktan vazgeçişlerimizi ve çalışmaya en ufak şekilde teslim oluşumuzu borç sütununda toplar. İnisiyatif, cesaret ve bilinçli çaba girişimlerimizin en ufağını elde edilenler sütununa yazar. İradenin sandığa kaldırıldığı gün Dürüst Muhasebeci katı bir şekilde hesabı dengeler: Her daim çaba göstermekten kaçan sen; hâl ve şartların önem arz ettiği bu günde enerjiye ihtiyacın var. Kredini tükettin, rezilce iflas ediyorsun. Küçük enerji parçalarını günden güne sabırla biriktiren senin içinse her şey daha kolaydır. İşte bileşik faizi artan cesaret yatırımların! Çünkü beyin, ekilen her tohumu toprak gibi yüz katına çıkarır.

      Günden güne hafıza zenginleşti ve düzene girdi, dikkat daha çevik ve daha sağlam hâle geldi, yargının keskin ağzı bilendi, iyi alışkanlıklar kuvvetlendi ve şimdi birbirlerine karşılıklı destek vermekteler. O hâlde yöntem nedir? Sağlıklı düşünce alışkanlıklarının yanında titiz düzen alışkanlıkları, sınıflandırma, tecrübe ve zorlukları öngörme alışkanlığıdır. Yavaş yavaş eylemlerin aktif alışkanlıklar biçiminde sermayeleştirilmesi sayesinde çırak iyi bir işçiye, sonra usta bir işçiye dönüşür

Скачать книгу


<p>16</p>

Apprentissage de l’Art d’écrire.

<p>17</p>

Sokrates’in öğrencisi Xenophon’un Sokratik diyaloglardan oluşan bir koleksiyonudur.

<p>18</p>

Denemeler, 2, 17.

<p>19</p>

Duclaux, 18 Haziran 1896, Paris Öğrenciler Birliğinde.