Kod Adı Türkistan: Mustafa Çokay. Darhan Kıdırali

Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Kod Adı Türkistan: Mustafa Çokay - Darhan Kıdırali страница 10

Автор:
Жанр:
Серия:
Издательство:
Kod Adı Türkistan: Mustafa Çokay - Darhan Kıdırali

Скачать книгу

oldu.

      Mustafa, 1916 yılının Kasım ayında Torğay Kazakları temsilcileriyle birlikte Kerenski’yi evinde ziyaret etti. Türkistan’dan cephe gerisinde çalıştırılmak üzere alınacak işçilerin yerine on bin at vermek istediklerini belirten temsilcilere Kerenski dürüstçe şunları söyledi: “Rus Hükûmetine güvenilmez. Hem atınızı alır hem de erkeklerinizi çalıştırır.”

      Artık ayaklanmada sivil halkı katliamdan kurtarmanın yolunu arayan şahıslarla birlikte hareket etme zamanı gelmişti. Mustafa bu amaçla sık sık Türkistan’a giderek yerli aydınlarla görüşüp çeşitli propaganda çalışmaları yürütmeye başladı. Türkistan Ceditçilerinin gönüllü temsilcilerinden Ubaydullah Hocayev’in önderliğinde kurulan Tüzem Komisyonu’na da üye olmuştu. Hükûmet kurumlarının usulsüz hareketlerine, Kozak askerleri ile Rus göçmenlerin istedikleri gibi davranmalarına devamlı karşı çıkıyordu. Böylece iktidarın kışkırtması ve yüz vermesiyle zıvanadan çıkan silahlı Rusların yerli halka yaptığı zulme karşı mücadele etti. İnsan haklarını savununan, hukuk dilini ve Rusçayı çok iyi bilen bu delikanlıyı karşılarında görünce kanun dışı davranmayı şiar edinmiş devlet memurları ne söyleyeceklerini bilemiyorlardı. Cephe gerisinde çalıştırılacak erkeklere başkanlık yapmak, onlara süreci anlatmak, listeleri hazırlayan resmî kurumların haksızlıksızlıklarına itiraz etmek gibi işlerle uğraşan Mustafa, çeşitli sosyal işlere de katılıyordu. Yıkılan köyleri yeniden inşası ve göçen halkın geri dönmesi için yardım kampanyaları düzenliyordu.

      Milletinin var olma mücadelesi verdiği bu sıkıntılı dönemde kendi eğitimini düşünemeyeceğini iyi biliyordu. Ayrıca maddî durumu da oldukça kötüydü. Hasta olan babası da ona yardım edemiyordu. Bu yüzden 15 Eylül’de Hukuk Fakültesi dekanına dilekçe yazarak kaydını dondurdu. Talebi kabul edildi ve kendisine özel bir kimlik verildi.

      Hukukçu Mustafa, Hükûmetle hukukî yoldan mücadele etmek için çok çaba harcıyordu. Bu amaçla Devlet Duması kürsüsünü de kullanmak istedi. Katliamı gerçekleştiren ve yardım eden resmî şahıslarının ve eli kanlı yağmacıların listesini yaptı. Kargaşa sırasında Türkistan’ın ne kadar zarara uğratıldığını kesin rakamlar ve delillerle belgeleyerek Kerenski’nin önüne koydu. Meseleyle alakalı olarak 13 Aralık günü Devlet Duması’nın gizli oturumunda bir konuşma yapan Kerenski, bu işin tek sorumlusunun Çarlık Hükûmeti olduğunu açıkça dile getirdi.

      Mustafa’nın hukukî bir mücadele için cesurca girişimlerde bulunmasının diğer bir sebebi ise Devlet Duması Müslüman Grubu himayesindeki büroya vekil olarak kabul edilmesiydi. Bu büroya kabul edilmesinde Kazak gazetesi yöneticileri özellikle de Alihan Bökeyhanov çok etkili olmuştıu. Büroya alınması konusunda gazete yöneticilerince yazılan dilekçe, Müslüman Grubu Başkanı Muhammed Tevkeleyev tarafından kabul görmüştü. Türkistan seyahati sırasında kendine tercümanlık yapan Mustafa’nın eğitim ve bilgisini, sağduyusunu, ileri görüşlülüğünü, iki dile de eşit derecede hâkim oluşunu, halkı arasında itibarı bulunduğunu görünce memnun kalmıştı. O seyahatte Mustafa, Kerenski’nin dikkatini de çekmişti. Dolayısıyla onlar da Mustafa’nın büroya temsilci olarak girmesi için gerekli desteği verdiler. Bu konu hakkında çok geçmeden Kazak gazetesinin 1916 yılında çıkan 203. sayısında Büroya İkinci Kişinin Atanması başlıklı bir haber yayımlandı:

      “Halk Müslüman Grubuna bağlı büroya Kazak asıllı bir kişinin alınmasına karar vererek bunun Bökeyhanov olmasını istemişti. İkinci bir kişinin alınması meslesinin de paraya bağlı olduğu belirtilmişti. Artık iki kişinin yıllık masraflarını karşılayacak kadar para bulunmuşsa da halk ikinci kişinin kim olacağını tayin etmiş değildi. Tam bu sırada büro yetkililerinden bir haber geldi. Haberde Bökeyhanov’un yanı sıra hizmet için ikinci bir kişiye çok ihtiyaç olduğunu belirtiliyordu. Sebep olarak da büroda 25 Haziran Kararnamesine bağlı olarak Kazaklarla ilgili meselelerinin artması ve ayrıca Dumanın hızlı bir şekilde açılması gösterilmektedir. Büro çalışanları söz konusu ikinci kişinin hukuk öğrencisi Mustafa Çokayev olmasını uygun görmüşlerdir. Mustafa Çokayev, Müslüman Komitesi kurulduğu andan itibaren gönüllü hizmet etmektedir. Bürodakiler Mustafa’nın bu göreve her bakımdan uygun olduğunu bildikleri için bu karara varmışlardır. Onların uygun görüp göreve getirdiği kişiyi biz de uygun buluyor, büroya alınacak ikinci kişinin Mustafa Çokayev olmasından da son derece mutluluk duyuyoruz.”

      Çokay Biy’in yıldızı parlayan büyük oğlu böylece 1 Kasım günü Müslüman Komitesinin himayesinde açılan büroda çalışmalarına başladı lakin Devlet Dumasına bağlı bir büroda çalışmaya başlaması Petersburg’da birlikte okuduğu bazı arkadaşlarının tepkisini çekti. “Neden Mustafa? Bizim ne eksiğimiz var? Biz uygun değilsek bile Muhammedcan Tınışbayoğlu, Rayımcan Marsekoğlu gibi yurttaşlarımız vardı? Mustafa’nın ne emeği geçmiş bu işlere?” şeklinde olumsuz düşünceler ortaya koydular. Yedikleri ayrı gitmeyen bazı samimi arkadaşları bile Mustafa’nın yükselmesinden kıskançlık duydular.

      Bu tartışmalar devam ederken Kazak gazetesinde Seyilbek Meyramoğlu’nun öncülüğünde bir grup öğrencinin imzasını taşıyan açık bir mektup yayımlandı. Petersburg’dan gönderilen mektubu kaleme alanlar, Devlet Dumasına bağlı büroya ikinci kişi olarak gazete yönetimi uygun gördüğü için Mustafa Çokayev’in atandığını gazetelerden okuduklarını yazıyorlardı. Konuyla ilgili düşüncelerini de şu şekilde dile getiriyorlardı:

      “Bu iş birçok kişiden habersiz yapıldı. Kazak aydınları da büro işleri için para toplayanların birçoğu da kabul edilecek kişiyi bizim gibi Kazak’ın 203. sayısındaki haberden öğrendi. Mustafa Çokayoğlu büroda yararlı ya da yararsız olur demiyoruz ancak ama ulusu ilgilendiren meslelerin ele alındığı bir kuruma tepeden inme bir yöntemle kişi gönderilmesini doğru bulmuyoruz…”

      Söz konusu mektubunun devamı Kazak gazetesi editörlüğünce verilen cevap içeriğinde özet olarak yayımlandı:

      “Büroya ikinci bir şahsın atanması hakkında Seyilbek ve arkadaşlarının yukarıda yayımlanan mektubuna cevaptır: Mektupta özetle “Büroya atanan ikinci şahıs, çoğunluğun tensibiyle seçilmeliydi ama öyle olmamıştır. Büro yetkilileri ve Kazak gazetesi yönetimi kendi iradeleriyle Mustafa’yı görevlendirmiştir ve halk süreçten habersiz kalmıştır.” deniyor. Ayrıca geç de olsa gazete aracılığıyla halkın onayının alınmasının uygun olacağı savunuluyor. ‘Büroda görevlendirecek kişi halk tarafından seçilmeliydi…’ şeklindeki düşüncesini doğru buluyor ve öyle olması gerektiğini de biliyoruz lakin mektup yazarken içinde bulunduğumuz siyasî durumu dikkate alsalardı öyle düşünmezlerdi. Bu açıdan bir değerlendirme yapsalar bizi ‘gizli’ bir atama yaptık diye eleştirmezlerdi.

      Siyaset bir yana… Muhbir ve şikâyetçi kardeşlerimiz! -Bunların kim olduklarını daha sonra duyuracağız-‘Kazak gazetesi bunu yapıyor, şunu yapıyor’ diyerek üst üste asılsız suçlamalarla şikâyetlerde bulunurken, bu iftiralardan dolayı 3 bin ruble para ceza almışlarken, ‘toplanan para’ … ‘halk seçimi’ … diyerek ispat istemenizi de anlayamıyoruz. ‘Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu!” dedikleri işte bu olmalı. 25 Haziran Kararnamesiyle ilgili birçok iş ve olay açığa çıktı. Dumanın açılışından önce Müslüman Grubu ve bürosu namına, Kazak vilayetleri ve Türkistan vilayetinde yaşanan olaylarla ilgili belge toplanıp bunların düzenlenmesi ve yönetilmesine yardım etmesi amacıyla Kazaklar adına faydalı bir temsilci olarak Mustafa’nın uygun görüldüğünü büro

Скачать книгу