Adanın Kızı Anne. Люси Мод Монтгомери

Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Adanın Kızı Anne - Люси Мод Монтгомери страница 11

Жанр:
Серия:
Издательство:
Adanın Kızı Anne - Люси Мод Монтгомери

Скачать книгу

var zannetti. İkizlerin bu olay sırasında civarlarda olmayışına sevindim. Bir papazı böylesine saygın olmayan bir vaziyette görmeleri iyi olmazdı. Dereye ulaştıkları sırada papaz ya atladı ya da düştü. Domuz ise dereden fırlayarak geçip koruda kayboldu. Marilla ve ben hemen aşağı koşup papazın kalkmasına ve üstünü silkelemesine yardım ettik. Yaralanmasa da çok sinirliydi. Bu olaydan Marilla ve beni sorumlu tutar gibi bir hâli vardı. Hâlbuki domuzun bize ait olmadığını ve bütün yaz başımıza bela olduğunu da söylemiştik. Hem neden arka kapıdan gelmişti ki? Bay Allan’ın böyle bir şey yaptığı görülmüş şey değil. Bay Allan gibi bir adam bulabilmemiz için çok zaman geçmesi gerek. Ama her işte bir hayır vardır ya hani. O günden beri o domuzun tek bir kılını görmedik ve bir daha da görmeyeceğimize inanıyorum.

      Avonlea’de her şey sessiz sakin. Green Gables düşündüğüm kadar yalnız gelmiyor. Galiba bu kış bir başka pamuk yorgan işlemeye başlayacağım. Bayan Silas Sloane’da çok güzel bir elma yaprağı modeli gördüm.

      Heyecan hissetmem gerektiğini düşündüğüm zamanlarda yeğenimin bana yolladığı Boston gazetesindeki cinayet davalarını okuyorum. Eskiden hiç okumazdım ama gerçekten çok ilginçler. Birleşik Devletler korkunç bir yer olmalı. Umarım hiç oraya gitmezsin Anne. Bugünlerde kızların aylak aylak gezme hâlleri çok korkunç. Bana Eyüp kitabındaki şeytanı düşündürüyorlar oraya buraya yürümeleriyle. Tanrı’nın dileğinin kesinlikle bu olmadığını düşünüyorum, o kadar.

      Sen gittiğinden beri Davy çok uslandı. Yaramazlık yaptığı bir gün Marilla onu Dora’nın önlüğünü bütün gün giymekle cezalandırınca kızcağızın bütün önlüklerini kesti. Ben de bunun için poposuna şaplak atınca horozumu öldürünceye kadar kovaladı.

      Benim evime MacPhersonlar taşındı. Bayan MacPherson çok iyi bir ev hanımı ve çok titiz. Bütün haziran zambaklarımı söküp çıkarmış ama. Neymiş, bahçenin düzensiz görünmesine sebep oluyorlarmış. Thomas evlendiğimizde dikmişti o zambakları. Kocası iyi bir adama benziyor ama kendisi yaşlı kız kurusu olmayı asla aşamayacak, o kadar.

      Çok aşırı ders çalışma ve kış içliklerini hava soğumaya başlar başlamaz giymeyi unutma. Marilla senin için çok endişeleniyor ama ben ona senin bir zamanlar olabileceğini düşündüğümden çok daha aklı başında biri olduğunu ve iyi olacağını söyledim.

      Davy’nin mektubu daha en başında dert yanıyordu.

      Sevgili anne, lütfen marilla’ya balığa gittiğimde beni köprünün koykuluğuna bağlamamasını söyle mektubunda. Böyle yaptığında oğlanlar bana gülüyorlar. Sensiz burası çok yalnız olsa da okul çok eyyenceli. Jane andrews senden çok daha ters. Bayan lynde’i dün gece jack feneri ile korkuttum. Bana çok kızdı çünkü horozunu ölünceye kadar bahçede kovaladım. Peki neden öldü anne, bilmek istiyorum. bayan lynde de horozu domuz ağılına attı ama bay blair’e de satabilirdi. bay blair ölü horozlara temizinden elli sent veriyor artık. bayan lynde’in papazdan kendisi için dua etmesini istediğini duydum. Bu kadar kötü ne yaptı, bilmek istiyorum. Muhteşem kuyruğu olan bir uçurtmam var anne. Milty bolter dün okulda çok güzel bir hikâye anlattı. üstelik de doyyu. ihtiyar Joe Mosey ve Leon geçen hafta koruda kart oynuyorlarmış. Kartlar da bir ağaç kökünün üzerinde duruyormuş. Sonra ağaçlardan bile büyük kara bir adam gelmiş ve kartları alıp şiş-şek gibi bir gürültüyle kabolmuş. Koytuklarına eminim. Milty kara adamın ihtiyar harry olduğunu söylüyor. Öyle mi anne, bilmek istiyorum. spenservale’deki Bay kimball çok hasta ve hastaneye gitmek zorundaymış. doğru mu yazdım diye marilla’ya soracağım. Marilla tımayhaneye gideceğini söyledi. İçinde yılan olduğunu zannediyormuş. İçinde yılan olması nasıl bir şey anne, bilmek istiyorum. bayan lawrence bell de hastaymış. bayan lynde onun tek rahatsızlığının içindekileri fazla düşünmesi olduğunu söylüyor.

      “Acaba…” dedi Anne mektuplarını katlarken. “Bayan Lynde, Philippa hakkında ne düşünürdü?”

      BÖLÜM 6

      PARKTA

      “Bugün ne yapacaksınız bakalım kızlar?” diye sordu bir cumartesi öğleden sonra Anne’in odasına dalan Philippa.

      “Biz parkta yürüyüş yapacağız.” diye cevap verdi Anne. “Benim evde kalıp bluzumu bitirmem gerekiyordu. Ama böylesine güzel bir günde dikiş dikemem. Havada kanıma giren bir şey var ve içime sevinç dolduruyor sanki. Eğer dikiş dikmeye kalkarsam parmaklarım titrer ve eğri büğrü olur. Yani parka ve çam ağaçlarına evet.”

      “Peki bu ‘bize’ Priscilla ve senin dışında dâhil olan var mı?”

      “Evet, Gilbert ve Charlie de dâhil. Sen de dâhil olursan çok mutlu oluruz.”

      “Ama…” dedi Philippa hüzünle. “Eğer gelirsem fazlalık olurum ve bu da Philippa Gordon için tamamen yeni bir tecrübe demek.”

      “İyi ama yeni tecrübeler insanın ufkunu genişletir. Sen de gel, bu sayede sık sık fazlalık olmak zorunda olan bizim gibi zavallıları daha iyi anlamış olursun. Peki ya senin kurbanların nerede?”

      “Hepsinden sıkıldım ve bugün hiçbiriyle uğraşamam. Ayrıca hafif bir karamsarlığım var. Karamsarlık demeyelim de solgun, değişken bir grilik diyelim. Çok da koyu renkli olacak kadar ciddi bir şey değil. Geçen hafta Alec ve Alonzo’ya mektup yazdım. Mektupları zarflara koyup üzerlerine adreslerini yazdım ama mühürlemedim. O akşam tuhaf bir şey oldu. Yani Alec tuhaf olduğunu düşünürdü ama Alonzo muhtemelen düşünmezdi. Acelem olduğu için Alec’in mektubunu zarftan çıkarıp -Alec’in mektubu zannediyordum en azından- bir not karaladım. Sonra da iki mektubu postayla yolladım. Alonzo’nun cevabı bana bu sabah ulaştı. Meğer o mektubu Alonzo’nun mektubuna yazmışım o da çok kızmış. Elbette bunu aşacaktır, aşmasa da umurumda değil zaten ama günümü mahvetti. Ben de neşelenmek için canlarımın yanına geleyim dedim. Futbol sezonu açıldıktan sonra cumartesi günlerim hiç boş kalmayacak zaten. Futbola bayılıyorum. Şahane bir şapkam ve Redmond renklerinden şeritli bir kazağım var maçlarda giymek için. Bunlar üzerimdeyken birazcık berber silindirine benzediğim doğrudur. Şu senin Gilbert’ın birinci sınıflar futbol takımı kaptanı seçildiğini biliyor muydun?”

      “Evet, dün akşam söyledi bize.” dedi Priscilla öfkeye kapılan Anne’in cevap vermediğini görünce. “Charlie’yle beraber aşağıdalardı. Geleceklerini bildiğimiz için Bayan Ada’nın bütün yastıklarını zahmetle ortalıktan kaldırdık. Kabarık dokumalı aşırı detaylı yastığı üzerinde durduğu sandalyenin arkasındaki köşeye attım. Orada güvende olacağını düşünürken ne oldu dersin? Charlie Sloane o sandalyeye yaklaşınca arkadaki yastığı fark etti ciddiyetle kaldırıp sandalyeye koydu ve bütün gece o yastığın üzerinde oturdu. Yastık mahvolmuş! Zavallı Bayan Ada bugün bana tebessüm ederek, tabii azarlama içeren bir tebessümdü bu, neden o yastığın üzerine oturulmasına müsaade ettiğimi sordu. Ben de müsaade etmediğimi, bunun müzmin Sloaneluk ve kaderin bir karışımı olduğunu, benim de bu karışıma karşı elimden bir şey gelmeyeceğini söyledim.”

      “Bayan Ada’nın yastıkları gerçekten de sinirime dokunuyor.” dedi Anne. “Yeni yastıkları geçen hafta tamamladı. Ölümüne doldurulmuş ve işlenmişlerdi. Yastıkları koyacak boş yer olmadığı için merdivenlerin arasındaki yerde duvara dayadı. Karanlıkta aşağı inecek ya da yukarı çıkacak olursak bazen devriliyorlar

Скачать книгу