Son Alperen Muhsin Yazıcıoğlu’nun Sır Görüşmeleri. Veli Toprak
Чтение книги онлайн.
Читать онлайн книгу Son Alperen Muhsin Yazıcıoğlu’nun Sır Görüşmeleri - Veli Toprak страница 8
1968 Bingöl doğumlu iş insanı. Büyük Birlik Partisi İstanbul İl 2. Başkanlığı ve MKYK üyeliği görevlerinde bulundu. 2002 ve 2011 seçimlerinde Bingöl’den milletvekili adayı oldu.
BBP İSTANBUL 2. BAŞKANI CEMAL EĞİN:
Haziran 2008’de İstanbul Sultanbeyli’de Alperen Ocaklarının bir şöleni vardı, program çok kalabalıktı ve program uzayınca Muhsin Yazıcıoğlu uçağına yetişemedi. BBP İstanbul il ikinci başkanı ve Genel Başkan’ın protokolünden sorumluydum. Başkan, gece benim evimde misafir kaldı. Ertesi sabah saat 10:00’da Ankara’da MKYK toplantısı vardı ve oraya yetişmesi gerekiyordu. Sabah saat 06:30’da benim aracım ile Ankara’ya gitmek üzere evimden hareket ettik. Bolu Tüneli’ne girmeden 2-3 km geriden itibaren sağdan bir şeridin trafik dubalarının dizili olduğunu gördüm ve yol iki şeride düşürülmüştü. Dikkatimi çekti, yeni açılan Bolu Tüneli’nde ne arızası olabilirdi ki ve hiçbir kazı çalışması göremedim. Tünele girdiğimizde takribi 1500. metrede biz sol şeritte seyrederken orta şeritten giden kapalı kasa bir kamyon tam sollama anımızda önümüze kırarak şerit değiştirdi.
Aracımız dört çeker Mercedes bir otomobil ve şoförü yeğenim de profesyonel bir makam şoförü idi. Hızlı bir refleks ile ani frene basarak olabildiğince sol bariyere yanaştı. Ancak arkadan çarparak aracımızın kaput kısmının çarptığı araç kapalı kasa kamyondu. Arkası yüksek olduğundan bizim aracımızın ön burun kısmı altına girerek ön camımız ve ön direkler kamyona arkadan vurduğundan o da bizim için bir dezavantaj idi aracımızın hava yastığı açıldı. Muhsin Başkan arabanın arka sağ kapısını açıp arabadan inerek hızla yolun karşı tarafına doğru koşmaya başladı.
Ne yapmak istediğini anlayamamıştım. O sırada ben arabanın arka konsolun altına koyduğum tabancamı ve telefonumu almak istedim ancak yerinde yoktular. Araca hızlı çarptığımızdan ön cama doğru fırlamış ve ön koltukların altına düşmüşlerdi. Hemen aklıma Susurluk Kazası gelmişti. Eğer suikast girişimi ise birilerinin orada bekleyebileceği aklıma geldi. Hızlıca tabancam ve telefonumu buldum. Çevremde kimse var mı diye baktım. Telefonumun bataryası, kapağı ve kendisi üç parçaya ayrılmıştı derhâl telefonumu toparlayarak 155 polis imdatı aradım. Yazıcıoğlu ile İstanbul’dan Ankara’ya giderken yeni Bolu Tüneli’nin 1500. metresinde trafik kazası yaptığımızı söyledim ve acil yardım talep ettim.
Bu arada baktığımda rahmetli Muhsin Başkan’ın en sağ şeritte trafik şeridini daraltmak için konulan dubalardan birkaç tanesini kucaklayarak bizim şeride doğru getirdiğini gördüm. Ve aracımızın arka tarafına dizerek arkadan hızla gelen araçların bize çarpmasına engel oldu. Çok kısa sürede olay yerine polisler geldi. Ancak kazaya sebep veren kamyon sürücüsü hiç durmadan yola devam etmişti. Oradan Bolu il emniyet müdürünün aracı ile Bolu Polis Evi’ne gittik. 155 uzun kanaldan anons geçtiği için gazeteciler devlet ve hükûmet yetkililerinin haberi olmuştu. Hükûmetten ve devletten üst düzey yetkililer telefonla arayarak bilgi aldılar.
Yazıcıoğlu kazadan yara almadan kurtulurken ben burnumdan hafif yaralanmış bir hâlde ağır hasarlı aracımızdan çıkmıştık. Şoför de herhangi bir yara almamıştı. Biz oradan Ankara’ya devam ederken şoför ağır hasarlı aracımı çekiciye yükleyerek İstanbul’a döndü. Dönemin BBP Ankara İl Başkanı Hasan Hüseyin Bozok partililerle Ankara gişelerinde bizi kalabalık bir şekilde karşıladı.
Parti genel merkezinin önüne gittiğimizde partililer ve halk, kurbanlar keserek sevinç gözyaşları ile Muhsin Başkan’ı karşıladı. Sonraki günlerde emniyetten aldığımız bilgilere göre kazaya sebebiyet veren kamyon sürücüsü kamera ve EDS kayıtlarından takip edilip Bolu Oto Sanayi Sitesi’nde aracının hasar gören arka kısmını tamir ettirip yoluna devam etmeye teşebbüs ederken yakalandı. 60 plakalı Mercedes kamyonun Çankırı’da et kombinasının aracı olduğu anlaşıldı. Şoför kasıtlı yapmadığını araç çakarlı olduğundan içindekilerin önemli insanlar olduğunu düşünerek korkusundan kaçtığını söylediğini öğrendik.
Daha sonra Muhsin Başkan bana sürücüden şikâyetçi olup olmadığımı sordu. Ben de “Hayır.” diyerek olmadığımı söyledim. Muhsin Başkan da bana şikâyetçi olmamamı söyledi. Bana, aracın ait olduğu Çankırı Çerkeş ilçesindeki et kombinasının müdürünü aradığını şoförden şikâyetçi olmadığını ve işine son verilmemesini rica ettiğini söyledi. Et kombinasının müdürü ise olayın ulusal medyaya yansıdığından ve şoförün ciddi ihmalinin olmasından dolayı işine son verdiklerini söyledi.
DOĞAN ÖZTAŞKAN KİMDİR?
Alperen Ocakları genel başkanlığı yaptı.
DOĞAN ÖZTAŞKIN:
İnsanlığın, adamlığın, adanmışlığın vücut bulmuş hâli Şehit Muhsin Yazıcıoğlu…
Yeğenim Ali Şahin, Ziraat Bankasında uzmandı. Arkadaşlarına zaman zaman, benden duyduklarını anlatırmış. Ali’nin yaşadığı bir olayı nakletmek isterim.
Yaklaşık 20 yıl oluyor. Muhsin Başkan bir kış günü yanında koruma olmadan Ziraat Bankasına giriyor. “Başkan’ın hiç banka işlemi yapmamış olma ihtimali var.” diye düşünüyorum.
Bankada dolaşırken memurlar Ali’ye, “Senin Başkan geldi.” diyorlar.
Ali hemen aşağıya iniyor. “Başkan’ım ben Doğan Öztaşkın’ın yeğeniyim, yardımcı olayım.” diyor.
Başkan çıkartıyor telefonu, “Bana bir mesaj geldi oraya para göndereceğim.” diyor.
Ali bakıyor isim yok, telefonda kayıtlı değil.
“Tanıyor musunuz Başkan’ım?” diyor.
“Benim cep telefonuma ulaşmışsa tanıyıp tanımamam önemli değil.” diyor.
İşlem yapmamız için isim lazım.
“Hesap numarası var.” diyor. Muhsin Başkan cüzdanını çıkartıyor 500 lira var. “50 lirasını bırakıp 450 lirasını gönderin diyor.” Memurlar işlemi başlatırken, Ali isim için numarayı arıyor. Telefona bir bayan çıkıyor.
“Hanımefendi bir mesaj atmışsınız. Kim olduğunuzu öğrenebilir miyiz?”
“Ben İstanbul’da … Hastanesinde hemşireyim, bir hasta rica etti.” diyor.
“Hastayla görüşebilir miyiz?” diyor Ali.
Hasta telefona alınıp ismini duyunca telefonu alıyor hem konuşuyor hem ağlıyor Muhsin Başkan.
Konuşma bitince “Yarabbi ya umursamasaydım.” diyor. Kalan 50 lirayı da çıkartıyor, bunu da ilave et diyor. Ali “Ben tamamlarım başkanım, herhâlde iftara gidiyorsunuz, otoparkçı